21 Şubat 2021 Pazar

''Seneler'' Bizde de Geçti!

              Fransız yazar Annie Ernaux  Seneler kitabı dilimize çevrildi, bunu öğrenince hemen kitabı aldım. Bu hafta boyunca sindirerek okumaya çalıştım. 220 sayfalık kitap aslında bir hafta da okunmaz ama Ernaux her paragrafta hem tarihi hem duygusal açıdan yoğun bombardımana  tuttu beni. 1940'lı yıllardan itibaren dünyanın bir çok yönden gelişimine ve değişimine tanık oluyorsunuz. Özellikle şu sıralar en azından 40'lı yaşları  devirdiyseniz bir çok şeye aşina oluyorsunuz. 

Yaşça benden büyük , 68 kuşağının ferdi, edebiyat öğretmeni Annie Ernaux'nun otobiyografik kitabını okurken kendi geçen senelerimle yüzleştim, çoğu zaman benzer hüzne ve kayboluşa kapıldım. Bir çok haklara, özgürlüklere karşı yelken açmış insanın sahip olduğu devrimci ruha rağmen dünyanın önlenemeyen gidişatına kapılıp kendini  durdurulmayan zamana kaptırması, yaşadıklarına yabancılaşması, tasvip etmediği çarkta yer aldığını her gördüğünde daha da batması ne kadar  tanıdıktı. Kitabı okurken hep sonra ki yılları merak ettim. Evlenip iki çocuklu bir kadın olup ruhunda geçen seneler sayısınca açılan delikten dolan mutsuzluğunu ve buna bir şey yapamayan insan çaresizliğini öyle çok hissettim ki. 



'' Öleli yarım asır geçmiş dedelerin, ninelerin ve ölmüş anne babalarının kafalarının içinde ki milyonlarcası gibi, bu görüntüler de bir anda yok olup gidecek. Daha biz doğmadan önce göçüp gitmiş insanların ortasında küçük bir kız olarak belirlediğimiz görüntüler tıpkı çocuklarımızın küçüklük hallerinin hafızamızda anne babamızla ya da  sınıf arkadaşlarımızla yan yana olduğu görüntüler gibi. Günün birinde biz de çocuklarımızın anılarında , torunların ve henüz doğmamışların arasında belireceğiz. Hafıza cinsel arzu gibi, hiç durulmuyor. Ölmüşlerle hayattakileri gerçek varlıklarla  hayali olanları, rüya ile hikayeyi iç içe geçiriyor..'
Kitabı  okurken ne yaparsak yapalım gerçek doyuma ya da sürekli mutluluğa erişemememizin, sürekli arayışta olan huzursuz ruhlar olarak dolanmamızın nedenine ulaşamadım ama yazarın da yıllar boyu süren yaşantısında bunu dindirme yolu olarak yazdığını gördüm. En yakınlarımız dediğimiz kişilerin bile fersah fersah senden ötede oluşunu, insan olarak bu dünya da yapayalnız oluşumuzun farkına varmayla başlayıp çoğalan acısını herkesin kendince yöntemlerle dindirmeye çalıştığını gördüm. Biz kendi varoluş acımızla boğuşurken dış dünya da beklenmedik olaylar oluyor ve hızla değişiyordu. 
Dünyanın dönemlerine, savaşlarına, ırkçılık , cinsellik, terör, salgın hastalıklar, teknoloji , ekonomik olaylarına mazur kalarak hızlıca yaşamımızı tüketiyoruz. Bize uzak gelen yaşlar  aslında ne kadar yakın. Bu çıplak gerçekliği tekrardan içime oturtan Arnie Ernaux geçen yılların kendisinde yarattığı hasarı yazmakla tamir etmeye çalışmış. 
'' Bir yaşamın son görüntüsüne kadar, adım adım şimdi ki zaman yutan, mutlak, sürekli geçmiş zaman kipinde , kayan bir anlatı olacak bu. Bir akış; bununla birlikte varlığının aldığı bedensel biçimleri ve art arda değişen toplumsal konuları yakalamak üzere, film kareleri ve fotoğraflarla belli aralıklarla askıya alınan bir akış, bunlar görüntünün hafıza da dondurulup yakından bakıldığı anlar, aynı zamanda varoluşunun gelişimine , onu tekil kılan her şeye dair bir nevi raporlar gibi. ''
Fotoğraflar üzerinden, dönemin tarihi ve kültürel olayların eşliğinde kendi yaşam dökümünü yapmış yazar. Şimdi seksen yaşına gelmiş, bir çok şey yaşamış ve ruhunu sakinleştiren yol olarak yazmayı seçmiş Annie Ernaux.



















3 yorum:

  1. Kitapları tamamen bir köşeye atmış gibiydim uzunca bir süredir, bu hafta ufaktan okumaya başladım mutluyum, kitap güzel ve oldukça aydınlatıcı gibi, büyüklerden öğrenecek şey çok tabi, iyi ki yazmış :)

    YanıtlaSil
  2. "Sindire sindire okumak" kilit cümle. Skor için bir çırpıda okumak mı, süreye takılmadan sindirerek okumak mı? :) Bence ikincisi.
    Nice keyifli okumalar dilerim, iyi haftalar Buket!

    YanıtlaSil
  3. Kitap anladığım kadarıyla kadınlara hitap ediyor, bu kitap bir erkeğe katacak bir şey sunuyor mu merak ettim, daha farklı kitaplarda görüşmek dileğiyle.

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...