Günaydın kaysıyı sallayan yele
Kurtulan dirilen kişiye günaydın *
Sabah yürüyüşü gibisi yok. Erken kalkmanın zor tarafı çok hele bir de yıllarca iş hayatından dolayı kalkmış olup sabah istediğin saatte kalkma özgürlüğünü özleyenler için hiç cazip değil. Ama pandemiden dolayı aylarca hareketsiz kalmış 78 yaşında ki halamın ricası üzerine saat 5.30 da çıkmaya başladık yollara. Başta nasıl olacak bu kadar erken diye düşünmedim değil. Ama çıktığımızda öyle güzeldi ki hava, gökyüzü ve deniz. İnsan soluğunun karışmadığı bu saatlerde atmosfer bile ne temizdi.
Seksenine merdiven dayamış halamın temposu beni şaşırttı ilk yürüyüşümüzde. Gerçekten sağlık ve esneklik yaşla fazla alakalı değil bence. Halam hem kilolu değil hem az da olsa devamlı yürüdüğünden baya bir fit. Kız halaya çeker demişler ya ayıptır söylemesi ben de öyleyim. Devamlı hareket etmeye dönük bir huyumuz var hatta biraz da tez canlıyız.
Bedia Ceylan Güzel dergide ki bir yazısında yaz mevsimini orta yaşlarında ki kadınlara benzediğini söyler. '' Ve artık hiç bir genellemenin muhatabı değildir .Erkenden başlar güne, öğle sıcağında tüm işlerini bitirir ve eli boşa çıkar, işte o zaman, o zaman. ''
Yaz sabahlarını öyle seviyorum ki uykuyla geçmesini istemiyorum bu yüzden. Durgun denizin kokusu, kuşluk vakitlerinin güneşi,esneyen köpekler, etrafa saçılmış sandalyeler, terkedilmiş son haliyle kıyı masaları öyle güzeldir ki.
Yavaş yavaş rengini doğan güneşle boyayan gökyüzü ruhunuzu sarmalar, tedavi eder, şükretme ihtiyacı hissedersiniz.
Kıyıya dayanmış sandalların yalnızlığı, yürüdüğüm yolun palmiyeleri sabahın ilk saatlerinin sakinliği içindeler her gün. Her gün aynı yolda yürüsek de bu manzaradan hiç sıkılmıyorum. Etrafta bir kaç insana da denk geliyoruz genelde şişman kadınlar hızlı hızlı yürüyorlar.
Sabah bir de bulutlu havaya denk gelirsem daha mutlu oluyorum. Durgun denizde ki yansımasına bakın ne güzel..
Yürüdüğümüz rotanın başkası doğu tarafı. Kasabamızın doğu tarafına doğru giderseniz yaklaşık 5-6 km sonra küçük bir beldeye geliyorsunuz. Burasını da çok seviyorum çünkü kendi halinde bahçeleriyle önünde deniz arkasında yemyeşil dağlarıyla harika bir yer.
Yıkılmak üzere olan evleri ah bir restore olsa ne güzel olur buralar dediğimiz yer burası.
Belki bir gün Kocaeli belediyesi el atar burada ki tarihi evlere..
Yaz mevsiminin sembolü begonviller..
Yavaş yavaş güneş yükselmeye başlıyor ve saat 7 ye yaklaşıyor. Bu saatte bile sıcak bastırıyor ve hemen eve dönmeye bakıyorum. Boş parklardan geçip yeni açılan fırından yeni çıkmış ekmeklerden alıyorum eve dönmeden. Sabah bunca şey yapmanın dayanılmaz hafifliğiyle güne başlamak ayrıca motive edici. Şimdi sıra eve gidip çayı ocağa koymakta..
*Gülten Akın..