Geçen günlerde çok güzel bir kente gittim. Mozart'ın şehri Salzburg..Tuz Kalesi anlamına gelen Salzburg, Avusturya’nın ve Avrupa’nın tam ortasında yer alan 150.000 nüfuslu küçük bir şehir. Ortaçağdan kalma surları, barok sarayları, klasik müzik festivalleriyle turist zengini bir şehir Salzburg. Tarihi yapıların yanı sıra çağdaş sanat galerileri, kafeleri, ortasından geçen Salzach nehri ile bizi büyüledi.
THY yolları ile kente 2 saatte gidiliyor. Havaalanı çıkışında 10 numaralı otobüsle 20 dakika da 2,5 euro ile şehir merkezine rahatlıkla gidebilirsiniz. 4 gece kaldığımız Salzburg ta ilk otelimiz Old City denen yerde bulunan bu otel
Otele öğle üzeri gidip bavullarımızı bırakıp hemen çevreyi gezmeye çıktık. Hemen yakında bulunan Mozart çikolatalarını temsil eden heykel çıkıyor karşımıza. Kapitelplatz'daki 'Sphaera' heykel şehirdeki pek çok yapıya göre çok yeni. 2007'de heykeltraş Stephan Balkenhol tarafından yapılmış.
19’uncu yüzyıldan kalma finükülere atlayıp 100 metre yukarıdaki Festungsberg zirvesine çıktık. Hohensalzburg Kalesi, Avrupa’nın en iyi korunmuş ortaçağ şatolarından biri. Çoğu önemli eşyasını Napolyon gaspetmiş olsa da görkemli salonları görülmeye değer. Saray Müzesi kalenin incisi, bununla birlikte avludaki Alpler manzarası da kolay unutulmayacak cinsten.
Finiküler 11 euro. Yürüyerekte çıkabilirsiniz ama baya bir meşakatli. Kalede uzun bir zaman geçirdik çünkü bu biletle şatonun içini de gezebiliyorsunuz. Bahçesinde uzun uzun oturup manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Hohensalzburg Kalesi, kale müzesi “Festungsmuseum”, tarihi 10 büyük salondan oluşan Rainer-Regiments müzesi ve küçük bir kukla müzesine ev sahipliği yapıyor. Kaleye yürüyerek ulaşmak da mümkün, ulaşım hariç sadece kaleye ve müzelere giriş ücreti 7.80 Euro.
Hohensalzburg kalesi 1077 yılında başpiskopos Gebhard tarafından yaptırılmış; Orta Avrupa`nın en büyük, günümüze kadar tam olarak muhafaza edilmiş tek kalesi imiş. Ayrıca 1525 senesinde, otuz yıl savaşları nedeni ile Salzburg şehrinin koruması amaçlı olarak kale de güçlendirilmiş, kapılar ve top atış noktaları ilave edilmiş.
Birinci Dünya Savaşında İtalyan mahkumlar için ve 1930 yılında da Naziler tarafından hapishane olarak kullanılmış.
Salzburg'u, yetiştirdiği en büyük dehası Mozart'ı bilmeyen yoktur. Sağlığında kıymeti bilinmese, hatta patronu, kentin dünyevi işlerinden de sorumlu piskoposu Colloredo tarafından 8 Haziran 1781'de saraydan ve Salzburg'dan kovulmuş olsa da, bugünkü yöneticiler Mozart'ın adını çikolatadan havalimanına, üniversiteden çeşitli bina ve kurumlara verip, festivaller düzenleyerek adeta günah çıkarıyor. Mozart'ın 1756'da saray bestecisi ve ve orkestra şef yardımcısı Leopold Mozart ve eşi Anna Maria Pertl'in oğlu olarak dünyaya geldiği şehir merkezindeki Getreidegasse 9 numaradaki bina ve burası dar geldiği için 1773'te taşındıkları bugünkü Makart meydanı 8 numaradaki ev halen ünlü besteciyle ilgili sanat etkinliklerinde kullanılıyor.
Salzburg Katedrali'nin olduğu Dom Meydanı, tarihi bir çeşmenin olduğu Residenzplatz da görülmesi gereken meydanlardan. Katedral oldukça etkileyici. Salzburg Katedrali 1611 yılında inşa edilmiş bir yapı. Kendisinden önce aynı yerde 700’lü ve 1200’lü yıllarda yapılan ancak yangın sebebi ile yıkılan katedrallere inat bugüne kadar ihtişamını koruyarak gelmiş .Katedralin ön cephesi barok mimari stilinde inşa edilmiş, 71 metre yüksekliğindeki çan kulesi ve 1700’lü yıllardan kalma kilise orgu bu yapıyı görülesi kılmaktadır.
Salzburg’u Salzach Nehri ikiye ayırmış durumda. Şehrin ortasından geçen bu nehir üzerinde 6 tane köprü bulunuyor. Bu köprülerden en ünlüsü de şehir merkezinin iki yakasını birbirine bağlayan Makart köprüsü..
Salzburg'un en güzel köşelerinden bir de Mirabel Bahçeleri. Mirabell bahçeleri, 1606 yılında yapılan Mirabell Sarayı'nın bir bölümü. 1818 yılında Mirabell Sarayı yanmıştır . Yeniden onarılan bu sarayın bir bölümü, günümüzde Avrupalı aristokratlarla zenginlerin düğün törenlerine ev sahipliği yapmaktadır. Sarayın diğer bölümleri halka açık kitaplık ve kentin idari işleri için kullanılmaktadır. Kentin en güzel görüntülerini, kaleyi buradan görebilirsiniz. Diana'nın, Baküs'ün, Hermes'in, Apollo'nun, Minerva'nın heykelleri bahçeleri süslüyor.
Salzburg'ta başka bir yer de
ALTSTADT olarak adlandırılan bu bölge UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiş. Yürüyüşünüz sırasında 9 ve 10. Yy. lardan kalma binaların halen daha nasıl dimdik ayakta kaldıklarına hayret edeceksiniz. Her binanın üzerinde yazan iki tarih göreceksiniz. Bu tarihlerden eski olanı binanın yapılış yılını yeni olan ise restorasyon yılını gösterir. Genelde yapılış yılları 1000’li yıllarda olan bu binalar 1990’lı yıllarda restore edilmişler.
Kısa kısa Salzburg'u anlatmaya çalıştım ama burada bitmedi. Bir daha ki yazımda Salzburg 'ta yapılacak şeyler ve farklı yerler var. Görüşmek üzere...