Merhaba Cuma, merhaba blog ahalisi!
Valla zor bir işi yapıyoruz şu mecrada. Niye mi derseniz ; uzun uzun yazıların okunmadığı, blogların artık demode kaldığı ve bir çok insanın terkettiği bu nostaljik alana gelip okuyorsanız sonuna kadar bravo! Bir taraftan da çok üzülüyorum, yıllardır yazıyorum çünkü. Benim gibi yazan blogçular artık çok az. Eski blogçuları çok özlüyorum ama yapacak bir şey yok.
Kimse olmasa da okuyan , tarihte iz bırakmak amaçlı ve bir gün kızım dönüp dönüp okuyacak diye yazıyorum. Kimbilir belki torunlarım bile okur !
Hafta her zaman ki gibi geçti sağlık, sakinlik ve rutin bir çizgide . Çok çok şükrediyorum buna. Kötü olaylara rastlamadan süren hayat gibisi yok.
Ah okulum! Çocuksuz bu günleri de görecekmiş. Sisli puslu okul günlerimizi özledim.
Ortancalarım bu aya kadar böylesine güzeldi ama bu hafta içi budama yaptım hepsine. Bahçeyi süpürdüm, gülleri de budadım, saksıları temizledim.
Kaktüslerimi daha korunaklı yere taşıdım.
Balkonda olanları da bir masaya dizip iyice kuytu yere çektim. Soğuk havalarda bile bu şekilde dışarıda kalabiliyor kaktüsler. Hatta bir sene üzerlerine kar bile yağmıştı.
Bu hafta tabi ki kek yaptım. Havuçlu ve cevizli ...
Hatta kek olduğunu duyan arkadaşlar ertesi günü geldiler. Allahtan hava ılıktı. Biz de bu sefer arka bahçeye geçerek kahve ve kek eşliğinde sohbet ettik.
Bahçenin en güzel zamanı. Çünkü kiraz ağacım yapraklarını iyice sararttı ve döktü...
Bu hafta okuduğum ilk kitap Aydın Boysan'dan. Kitabı Okurken onun konuşmasını dinliyormuşum gibi geldi.
Sonrasında Aziz Nesin'in aslında çocuklar için yazdığı bu kitabı okudum. Kurtuluş Savaşında unutulmayacak isimlerin hayat hikayelerini yazmış. Bilmeme rağmen tekrar okurken duygulandım. Diğer kitaba başlayıp 30 sayfa falan okudum ama bol siyasi görüş içerikli olunca çok şişip bıraktım. Off okuyamıyorum artık bu tür. Zaten boğazımıza kadar politik her şeyimiz, aman kalsın!
Sabahları çayımı alıp koltuğuma oturup dergi okumayı çok seviyorum. Muhit dergisi de politik tarafı olan bir dergi ama bazı yazarlarını sevdiğimden alıyorum. Diğer kitap cep kitabı gibiydi, 2 günde okudum.
Mutfak camı manzaram...
Okula beraber gittiğimiz öğretmen arkadaşımda bu hafta eşiyle Covide yakalandı. Allahtan hafif atlatıyorlar. Onlar için de havuçlu kek yapıp götürdüm. İnşallah herkes şifa bulur şu hastalıktan.
Sevdiğim öğretmen çift arkadaşım var eski okulumdan. Onların bahçesinde görüştük geçen gün. Hava çok güzeldi, biraz onların evine yürüyüş yapayım demiştim. Haberleri yoktu geleceğimden. Ben bahçelerinden içeri girerken onlarda evlerinden çıkıyorlardı. Onlarda yürüyüş yapacaklarmış, ellerinde bir paket vardı. Şu işe bakın; onu da bana uğrayıp vereceklermiş.
Beni görünce çok şaşırdılar. İlk yeni yıl hediyemi de almış aldım. Aralık ayını çok seviyorum bu yüzden. Bir çok arkadaşıma hediye hazırlıyorum , kart yazıyorum. Öyle iyi geliyor ki bu süreç.
Bu tür şeyler ıvır zıvır işler bir çokları için ama ruhumuza iyi geliyorsa neden olmasın!
Kısıtlı haftasonumuz hepimize huzur ve dinlence versin, iyi günler!