National Geographic TV de seyretmeye bayıldığım bir program Tabu..Tabu (Taboo), Avusturalya'dan Batı Afrika'ya ve Orta Asya'ya kadar Dünya'nın çeşitli bölgelerini dolaşarak bazılarımızın tabu olarak gördüğü davranışların ardında yatan gerçeklere ışık tutan bir program.
En son seyretttiğim bölümde yine ilginç olaylar vardı. Konu erkekliğe geçiş ritüeliydi.. Etiyopya da yaşayan bir kabile de görüntülerinden gurur duyuyorlar.Kamçılanmış bedenler, kadınlar arasında statü simgesi.Güzellik idealinin ardında acı bir gerçekte var.Kadınlar dövülmeyi gönüllü kabul ediyorlar. Bir gencin erkekliğe geçmesi için kadın dövmesi lazım.Kızlarda saygınlık kazanmak için bunu kabul ediyorlar.Erkeğin ilk önce yanyana dizilmiş 6 tane sığırın üzerinden düşmeden geçmesi lazım.Kızların kamçılandığı sığır atlama ritüelleri nasıl başlamış bilinmiyor.Kadınlar o gün için kutlama hazırlıkları yapıyorlar.Erkeğin bu sığırlar üzerinden düşmeden tam 4 kez geçmesi lazım.Kızlar o sırada meydanda toplanıp borular çalıyorlar.TV deki programda da bu tür kutlama gösteriliyordu. Kız kardeş kamçılanmak için hazırlanıyor ve bundan korkmadığını söylüyor. Kız ilk kez kamçılanacak..
Kadınlar hazırlıklarını yapmaya başlıyorlar.Göğüslerine zarar gelmesin diye örtüyorlar , sırtlarını açıyorlar.Bol şarap içiyorlar. Kamçılayacak erkekler , sığır atlamada başarılı olanlar, kabileden ayrı yaşayanlar ve ritüelden sonra giden erkekler.. Danslar başlıyor, kadınlar şarkı söylüyorlar..V e kamçılanma başlıyor.Ne kadar kamçı izi varsa gurur verici oluyor. Sonra da erkek çırılçıplak soyunup sığırların üzerinden geçmeye çalışıyor. Eğer 4 kez geçerse erkek olmuş demektir..
31 Mart 2011 Perşembe
28 Mart 2011 Pazartesi
KURABİYE GÜNÜ
Uzun zamandır kurabiye yapılmamıştı :))
Hemen kurabiye hamuru hazırlandı.
Kalıplar çıkarıldı.
Büyük bir mutlulukla hazırlandı..
Pişirildi..
Üzerine pudra şekeri serpildi,
Veee...
İşte sonuç...........
Hemen kurabiye hamuru hazırlandı.
Kalıplar çıkarıldı.
Büyük bir mutlulukla hazırlandı..
Pişirildi..
Üzerine pudra şekeri serpildi,
Veee...
İşte sonuç...........
25 Mart 2011 Cuma
KİTAPLAR
İlk kitap Dostoyevski nin İkiz'i..Dostoyevski zaten benim için çok özeldir. Yazarlığından çok önemli bir filozoftur bence. İkiz daha önce dilimize Öteki olarak çevrilmişti.
Diğer kitap Tayfun Pirselimoğlu'nun Malihulya..Pirselimoğlu aynı zamanda yönetmen..Kitapta kabataslak olarak dersek, Leyla'sının peşine düşmüş Haşmet'in yolculuğu , hikayesi anlatılıyor. Asıl arada geçen aşk ,tutkuya dayalı öyküler güzel. Şimdi de diğer kitabı Çöl Masalları elimde..
Tüm kitaplarımı kütüphanemin boş rafına koydum ve durmadan bakıyorum genel görüntüsüne :)
Kitaplar dışında görsellerine bayıldığım büyük bir kitap aldım . Horror Cinema... Korku filmlerini özellikle çok eski korku filmlerini seven biri olarak bayıldım bu kitaba.
20 Mart 2011 Pazar
BUGÜN DOĞUMGÜNÜM...
20 Mart 19.... lerde doğmuşum. Yaşımı yazmayacağım çünkü yaşıyla barışık olanlardan değilim. Yaşım arttıkça daha çok yabancılaşıyorum kendime. Ben hala küçük bir kızım çünkü :(( Dün gece geleneksel kızlarla birlikte olma gecemizdi. Mart ayında benim doğum günüm olduğundan ben de toplandık.Yine her zamanki gibi çok güzel bir gece oldu.Saat 3 te ayrıldık...
Pastamı tanışmamız yeni olmasına rağmen bir anda sevdiğim, benzer zevklere sahip olmamızdan dolayı daha da çok sevdiğim, ciddi görünmesine rağmen kocaman,sımsıcak kalbi olan,ince ruhlu,güzel , asil arkadaşım Onur yaptı.Ona binlerce öpücük gönderiyorum burdan...
15 Mart 2011 Salı
HAFTASONU SPA KAÇAMAĞI...
Bu pazar bize yakın olan Yalova Termal de yeni restore olan bir otele gittik. Tüm gün sıcacık havuzda , buhar odasında, saunada keyif yaptık. Bütün gün zaman zaman uyudum, birşeyler okudum, havuza girdim. O kadar güzel bir şey ki tembellik yapmak..Tabi ki günün sonunda bir de masaj yaptırdık ki sormayın..Ama günün sonunda ilginçtir, sanki dövülmüş gibiydim. Belki de devamlı koşturmaya alışmış bir bedene geri tepti :)))
İşte bu benim :))
Yattığım yerden manzara !!!
Kızımla oteldeki taşlardan spa amblemi yaptık :)
Diğer görseller de aşağıda...
11 Mart 2011 Cuma
KAR KEYFİ
Lambayı yakma, bırak,
sarı bir insan başı
düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor karanlıklara.
Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar...
Ve şehir kör bir insan gibi kaldı
altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.
N. HİKMET
Kar / Ahmet Muhip Dıranas
Uyandırmayın beni uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
10 Mart 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tatil Cuması
Bugün karneler verildi, kış tatiline girdik. Sabah çok heyecanlıydık öğrencisi olsun, öğretmeni olsun velisi keza. Kaç yıl ...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...