Biliyorsunuz geçen hafta ara tatile girdik. Normalde öğretmenler yine de her gün okula gidiyorlardı. Bu kez eğitimler online olacak dendi ve okula gitmemize gerek kalmadı. Hemen eşim de işinden yıllık izin aldı. Kızımın da okulu tatile girmişti aslında ama ne kadar dil döktüysem bizimle gelmeye ikna edemedim. Karavanla yaptığımız seyahatleri hiç sevmiyor. Onu ananesinde bırakarak cumartesi yola çıktık.
Karavanımızda ısıtma sistemi olmadığından gideceğimiz yerler sınırlıydı. Para vererek kamp yerlerinde kalmak anlamsız geliyor bize ama bu sefer mecburduk. Elektrik üretimi karavanlarda güneşin az olduğu kış günlerinde yetersiz oluyor. Biz de hem fazla kalabalık olmayan hem biraz da oturduğumuz yere uzak yerler araştırdık. Yıllardır Abant ve yedi göllere gidip duruyoruz zaten. Aynı yerlere gitmeyi de sevmiyorum. Fırsat varsa farklı yerler gezilmeli , görülmeli.
Bilecik ne zamandır ilgimi çekiyordu. Daha önce karavanla Osmaneli'ye gidip çevresini gezmiştik ama diğer ilçelerini özellikle göletlerini görmemiştik. Bu sefer pandemide girişi yasak olan göletlerinin açıldığını öğrenince yola çıktık. Tam üç saat yolculukla Bilecik Pazaryeri ilçesine geldik.
Bu bölgede bir çok göl var ama yeni düzenlenmiş Küçük Elmalı Tabiat Parkı bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan bir yerdi. Pazaryeri'ne 10 km gibi bir uzaklıkta olan Küçükelmalı köyünde bulunuyor. Yolları çok düzgün ve çekme karavanla rahat gidebiliyorsunuz.
Tabiat parkı yazın açılmış, eksikleri hala var ama çok güzel bir göl. Karavanlar için özel yerler yapılmış ama yolu tam yapılmadığından giren karavana zor durumlar yaşatıyormuş. Biz karavanlara ayrılan yerin az altında , göle yakın yere gittik ve burası biraz eğimli olsa da rahatlıkla konaklamaya başladık. Üstelik geceliği karavanlar için 35 tl.
Gölün etrafında balıkçıların çadırları da vardı ama hiç karavancının olmaması ilk iki gece korkmamıza neden oldu. Sonrasında bir aile gelince çok rahatladık. Haftasonu her yer gibi burası da çok kalabalık oluyor ama öyle Ege ve Marmara'da gördüğümüz yoğunluk değil hiç değilse.
Göl etrafında üç tane farklı yürüyüş rotası vardı ve bunu görünce öyle sevindim ki anlatamam. En kısa rota da bile 5 bin adım atıyorsunuz. Bazen orman içine bazen göl kenarına inen yolu harikaydı. Kaldığımız günler boyunca her gün uzun yürüyüşler yaptık. Verilen elektrik ile karavanı ısıtmak sorun olmadı. Özellikle bu bölge geceleri çok soğuk oluyor, eksi 2 derece bile gördük. Yalnızca sabahları rutin karavan temizliğini yaparken minderlerin arka yüzlerinin ıslak olduğunu gördük her gün.
Küçücük karavanda da yaşanabiliyormuş arkadaşlar. Ama herkesin harcı değil bu, eğer dağınıksanız, küçük mekanlarda yaşarken afakanlar basıyorsa, rutin çalışma alışkanlıklarınız yoksa çok zor. Hiç heves etmeyin. Ama ben zaten çok tertipliyim, elim çabuktur ve çok da pratiğimdir . Bir de uzun yıllar her türlü otelde kalıp bunlardan da bıkmış biri olarak, kendi çarşaflarımda yatıp kendi yaptığım yemekleri yemenin güzelliği paha biçilemez.
Eşimle hayaller kurduk. Ah şimdi emekli olsaydık buradan başka yere sonra başka yere sonra yine bir yere giderdik diye.. Zaman kısıtlaması olmadan çok basit bir yaşama haline yıllardır yaşadığımız koşturmacadan sonra çok ihtiyacımız varmış. Aynı yerde 6 gün kaldık, hep aynı şeyleri yaptık ama hiç sıkılmadık. Sabah ilk iş yatakları toplama, minderleri havalandırma, paspasları silkeleme ve yerleri süpürme . Sonra uzun uzun kahvaltı, hem doğaya karşı, bir ekrana değil. Kahvaltı bitince son çaylarımızı bir dergi yada kitap okurken içmenin keyfi bir şey de yok. Ardından hadi yürüyüş deyip en az 2 saat doğada vaktimizi geçirdik.
Tek tehlikeli şey eşinizle 24 saat dip dibe olmanın zorluğu. Hep böyle mutlu huzurlu olmuyorsunuz tabi ki. Küçük bir şeyden sinirler gerilip 'yok böyle olmaz, seninle bu küçücük yerde yaşanmaz, bu bana ders oldu ' deyip bağırıp çağırdığınız olmuyor değil. Bunları da söyleyen hep ben oldum :)
Aslında hayat bu işte, her şey bir arada. Artık belli bir yaştan, yıldan sonra kavgalar, istekler de anlamsızlaşıyor, durgun bir yaşama doğru evriliyor. Bugün varız yarın yokuz deyip yine eski iyimser moduma dönüyorum şükür.
Burada kaldığımız bir günde Pazaryeri ilçesine gidip gezdik, alışverişimizi yaptık. Çekme karavanın güzelliği işte bu, aracı ayırıp istediğiniz gibi geziyorsunuz etrafı. Pazaryeri küçük bir ilçe. Sizi eskilere götüren iki katlı kerpiç evleri var. Bu evlerin önünde traktörler, biçerdöverler var. Zaten Türkiye'de bira yapımında kullanılan şerbetçiotu tek burada yetişiyormuş. Bizde bir aktar bulup biraz alırız diye düşündük ama bulamadık. Aktar yoktu zaten. Ayrıca Pazaryeri bozası ve boncuk fasulyesiyle ünlüymüş. Biz de bir esnaf lokantasına girip denedik ve çok beğendik. Bozamızı da alıp karavanda her gece içtik.
Pazaryeri'nin esnaf lokantasında öğle yemeği..
Buraya yakın bir köy olduğunu duyduk hatta Bilecik'in Halfeti'siymiş deniyordu onu arayıp bulduk. Osmanlı döneminin ilk yıllarında kurulan ve Kayı boyunun Karakeçili aşireti mensuplarınca yerleşim yeri olarak seçilen Günyurdu Köyü, 2005'te başlatılan baraj çalışmaları kapsamında su seviyesinde bulunması nedeniyle istimlak edilmiş.
Bizim kaldığımız tabiat parkına 3 km uzaklıkta çömlekleriyle , çamuruyla ünlü Kınık köyüne de gittik bir gün. Burada güzel bir siteleri var bakabilirsiniz
Köyün ekmeği..
Aslında burada 9 gün kalacaktık ama hava durumunda haftasonunu kar yağışlı görünce gitmeye karar verdik. Ama eve dönmek istemiyorduk , bize yakın olan Poyrazlar Gölüne gidelim dedik. Bu gölü de çok seviyorum.
Poyrazlar Gölü Adapazarı'na 8 km uzaklıkta . Karavan için konaklama gecelik 100 tl. Hatta girişte özel bir kamp yeri var karavan 120tl. ayrıca kişi başı ücret alıyormuş. Bir çok da karavan vardı kalan. İnsan niye fazla para verip dip dibe kalmak ister bilmiyoruz. Bize 100 tl bile fazla geldi ama yapacak bir şey yok. Göl çevresinde istediğiniz yerde konaklayabilrsiniz. Elektrik, su, wc , lokanta, kasap, bakkal var.
Burada da 3 gece kaldık. Sisli sabahlarda göl kenarında ördek, kaz sesleriyle uyanmak gibisi yok. Her güzel şeyin bir sonu varmış. Bu gezimizde böylece bitti. Youtube kanalıma gezimizi koydum, isterseniz şöyle güzelce seyredin..