Geçen günlerde VNF güzel bir tespitte bulundu kızım hakkında
''Pelin'in hâlleri bir çeşit insanlık kaderi. Ne kadar marifetli ve istekli olursak olalım mum dibine ışık vermiyor.'' diye yorum yapmıştı. Bu bir gerçek. Tanıdığım bir çok ebeveynin özene bezene yetiştirmeye çalıştığı çocuklarda bir şeyler hep geri tepiyor. Bu gerçek bizim evde de oluştu. Özellikle kitap okuma mevzusunu ele alalım. Kitap okuma alışkanlığının ilk önce aile de başladığını, özellikle okuyan anne-babayı gören çocuklarda bunun pekişeceğini savunuruz biz eğitmenler. Tüm toplantılarımızda bunu ailelere söyleriz . Gel gör ki bizim aile de bu oluşmadı bir türlü. Pelin ilkokul ve ortaokuldayken isteyerek değil de benim zorumla kitap okudu her gün. Kendi isteğine bıraktığımda günlerce eline almıyordu bu yüzden bu konu da taviz vermiyordum.
Sonra lise yılları başladı. Yavaş yavaş kafa tutan ergemlik yıllarıyla kitaptan kopuş başladı ve son iki yıldır bir tane bile kitap okumadı. Bu durum üzüldüğüm bir çok şeyden bir tanesiydi. Yine de temelde bir şeyleri kazandırdığımı, yıllar süren sabır sonucu bunun meyvelerini alacağıma inandırıyorum kendimi.
Bir de şöyle dedi Vnf;
'' Kızınızın öğretmeni ya da sık gittiği kafenin garsonu olmak, ona söylemek istediklerinizi kendi sözümmüş gibi söylemek isterdim.''
Bu tespitte oldukça yerinde. Çünkü ebeveynini umursamayan bazen düşman belleyen gençleri etkileyenlerin başında arkadaşlarının yanında sevdikleri öğretmenleri ya da her hangi biri de olabiliyor. Ve onların bir sözü kanun haline geliyor nedense. Çoğu zaman sevdiği öğretmenleriyle işbirliği yaparım bende. Ama biri çıktı şu günlerde karşımıza ki kitap okumayan kızım tekrar okumaya başladı.
Arkadaşıyla beraber 2. el kitap almaya gittiklerinde dükkan sahibi onlara Hayvan Mezarlığı'nı önermiş. Kitaplar hakkında konuşmuşlar ve sonra da kitabı satmış. Büyük hevesle satınaldığı ve aslında kütüphanemde olan kitapla gelip o gün bugündür okumaya başladı. Sonrasında bu kitapları satın almış ve kitaplığına koymuş..
Gözlerim yaşardı tabi ki. Okumayı sürekli hale getiren okul rehberlik öğretmenini de anmadan geçmeyeyim. Hemen dükkana gidip sahibiyle de tanıştım ama bunlardan Pelin'in tabi ki haberi yok. Yalnız adam hep ütopik kitapları önermiş :)
Otomatik Portakal, Cesur Yeni Dünya, Fahrenhiet 451, 1984...
Dükkan sahibi de aslında bir yazar. Bir kaç tane kitap yazmış ve şu sıralar bazı fuarlarda kitaplarını imzalıyor.
Gençlere ne zaman ne şekilde dokunabileceğimiz belli olmuyor. Çocuklara da öyle. İnsanların bu şekilde birbiriyle ilişkisini çok önemsiyorum. Küçük bir sohbet yıllardır süren üzüntümü geçirdi!
Mutlu sonla bitmesine çok sevindim. Çocuklarda olan durum anne baba için de geçerli aslında. Ailelerimiz de önerilerimizi dinlemiyor çoğu zaman. İlla dışarıdan birinin söylemesi gerekiyor. Hep yanı başımızda olan insanları daha kolay göz ardı ediyoruz galiba. Ergenlik, tabi istisna bir dönem.
YanıtlaSilDeğil mi ? Bizlerde benzer durumlarda aynı tepkileri veriyoruz. Dediğin
Silgibi yanı başımızda olanları, en sevdiklerimizi kolayca harcıyoruz.
Umarım kızımın her zaman ona faydası olan insanlar karşısına
çıkar..
Gözünaydın o halde:) Fakat yazı çok tatlıydı, okurken bol bol gülümseyip fikirler ürettim ki sonunda gerek kalmadı hiçbirine. Mutlu son:) Sevindim, ihtiyaç olursa ki dilemem, bir gün yine sıralarım önerilerimi:)
YanıtlaSilHer zaman açığım değerli önerilerine Buraneros :)
SilBir zamanı varmış, onu bekliyormuş gibi... Zaten pek çok şey için de aynı şey geçerli değil midir? Ama eğer siz okuyan bi anne olmasaydınız hiç ilgisini çekmeyebilirdi de o görüşme, çok özenli annelere bayılıyorum <3 Sevgiler
YanıtlaSilHer şeyin bir zamanı var ama çok sabırsızız biz insanlar. ama evlat olunca da söz konusu her şeyin en iyisini istiyoruz işte. Allah hepsine iyi günler göstersin,
Siliyi insanlarla karşılaştırsın..
Şöyle düşünüyorum, çocuklarımıza örnek olmak konusunda; çocuklar evde gördükleri davranışları içlerine sindiriyorlar. Ergenlik ve benzeri dönemler geçince bunları uygulamaya başlıyorlar. Pelin'in kitap okuması böyle olmuş, sanırım. Sonuç güzel. :)
YanıtlaSilGenelde bir çok kişi böyle diyor. Ben de hemen bir sonuç görmeye çalışıyorum, acele
Silediyorum galiba. Uzun vade de alacağız meyvelerini herhalde. Deneyimlemek
için yılların geçmesini beklemek gerekiyor ne yazık ki
Önceki yazıyı okumamıştım ama bu tüylerimi diken diken etti çünkü ben de 8 yaşındaki kızımın kitap okumayı hiiiiç sevmediğinden yakınıyorum hep ve bir psikolog olarak “okuyan anneye tepki” olduğunu düşünüyorum.. Yani evet çocuğa örnek olmak için mesela ödev yaparken ya da oyun oynarken yanında kitabımı oluduğum çok oldu, oluyor ve bu aslında çocukta “annem yine kendi aleminde, ben umrunda değilim” fikri yaratıyor olabilir. Yani hani biz “elinde sürekli telefon” dediğimiz aileleri eleştirirken aslında çocuğun gözünde kitap da telefondan farklı değil ki, kitaba “iyi birşey” etiketini veren biziz sonuçta. Böyle düşünüp ekstra gerilirken amaaaağn her şey olacağına varır evde milyon kitap var önünde koca bir hayat, kendi seçimi, isteyen okur deyip işin içinden çıktım ben Buket.. Ama günde 1 saat ekran hakkı var artık onu “eğer yarım saat okursan, 1 saat hakkını kullanabilirsin”e çevirdim (despot ana). Hehehe. Baskı yok, kendi seçimi :P
YanıtlaSilCeren bizde de o tablet yasağı oldu normal olarak yoksa ellerinden düşmez oluyor. çünkü sınır koymayan ailelerde ki öğrencilerimden biliyorum. ender olarak tablet, telefona düşkün olmayan çıkıyor onlar ama çok az. liseyle beraber artık yasakları hiç takmıyor, bari arada kitap okur diye umuyordum ama olmadı. sonra bu olay yaşandı ,şimdi okuyor az ama olsun.
Silelinde telefon anne ya da baba gören mevzusunda da benim elimde hep kitap gördü doğru ama çocukluk döneminde paylaşımlarımız çok oldu. yani annemin umrunda değilim diyemez.
ama okuma geni olduğuna inanıyorum ben :) varsa var yoksa yok. çocukken kitap alan olmazdı bana ama ne çok severdim okumayı. yolda bulduğum gazeteleri de okurdum. aynı ailede yetişen kardeşim de hiç okumazdı.
Katılıyorum Buketcim, tespitlerin doğru bizde de var böyle gelişenler. Bazen aileyle veya örnek olmakla alakası yok gibi geliyor, çoğu şey içten gelmeli içinde olmalı diye düşünüyorum. Arkadaş faktörü de çok önemli dediğin gibi çok sevindim ne güzel birşey yapmış Pelin, o yüzden allah iyi insanlarla iyi örneklerle karşılaştırsın çocuklarımızı inşallah..
YanıtlaSilAmin vallahi artık bizim lise bitirmek üzere olduğundan işim bitti gibi
SilDua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.