Cumanın yoğunluğundan yazımı yazamadım. Malum dün karneler verildi, okullar tatile girdi. Bir çok okul dijital karne verse de biz çocukların okula gelip karne almalarını istedik. Güzel bir veda yapıp herkesi tatile uğurladık. Hafta içi de yoğun çalışmalar içinde zamanımız geçti. Çoğunluk bahçede dersler ve etkinlikler yaptığımızdan aşırı sıcaklar nedeniyle ekstradan yorulduk. Bir çok okulun aksine çocukları okula çektik ve okulda güzel vakit geçirmelerini sağladık.
Sınıfta hazır seramik killeri ile doğadan topladığımız çiçekleri de eklediğimiz kolyeler hazırladık. Bunlara boncuklar ekleyerek güzelleştirdik.
Öğrencilerimden birinin doğum günüydü. Dışarıdan pasta getirmeyin diyerek o gün hep birlikte bir pasta yaptık. Hatta okulun arka bahçesinde ki dut ağacından meyvelerini toplayarak pastamızı süsledik. O gün yaptığımız doğum gününü çocuklar çok beğendi.
Başka bir gün tüm okul bahçedeydik yine. Bu sefer getirdikleri çeşitli materyallerle değişik kuklalar yaptılar. Dalları yünlerle sararak kukla ve bebekler oluşturduk. Çocuğu olanlara tavsiye ederim. Yünleri renk renk sararak öyle güzel şeyler ortaya çıkıyor ki..
Evde 3 tane geçen haftalardan kalan elma vardı. Onlarla elmalı kek yapıp bir daha kini sonbahara yapmaya bıraktım artık. Ama mutlu olmak için kek yapmaya ve yemeye ihtiyacımın olduğunu anladım bu hafta. Dünyanın en güzel kokusu herhalde evi saran kek kokusu. Hele tarçın ve karanfil varsa ..
Hafta içi iki arkadaşım bana gelince en basitinden hamur kızartması yapayım dedim. Çocukken mahalle de ki teyzeler de yapıp elimize birer tane verirdi. Bir anda o günlere döndüm. Tam o sırada kapıya kargo geldi. Kargocu çocuğun eline ben de büyük bir kızarmış hamur verdim, başta çok şaşırdı ama yazık ya bu çocuklarda tüm gün koşturuyorlar. Herkes bir şey ikram etse ne güzel olur değil mi?
Bahçemde ki çiçeklerin en coştuğu dönem. Ortancalar, zambaklar, begonviller hele o sardunyalar !
İyileşen dedemizin yanına günün yarısında kalacak şekilde bir bayan bulduk. Allah bir anda işlerimizi kolaylaştırıyor, şükür ve sabırla halledilmeyecek durum yok bence. Onca hastane ve hastalık maceralarımız sonunda şifayı buldu dedemiz. Artık solunumu kendisi yapıyor, yürüyor, kendi işini kendi görüyor ama yine de birilerinin bakımına muhtaçlar. Bulduğumuz bayanda öyle tatlı dilli, insancıl ve çalışkan çıktı ki. Hatta haftasonu köylerine çağırdı bizi. Oraya gidip bu sarı kantaron tarlasından geçip bahçelerinde kiraz ve vişne topladık.
Hafta boyunca bazı günler deniz kenarında yürüyüş yaptım.
Parklarımız öyle güzel ki. Devamlı temizlik elemanları çalışıyor ve etrafı temiz tutmaya çalışıyorlar. Keşke buna ihtiyacımız olmasaydı ama ne yazık ki etrafı kirletenler çok fazla. Denize bile öyle çok çöp atan var ki. Yürürken görüp uyardığım çok oluyor. Yakında dayak bile yiyeceğim bu gidişle çünkü artık millette utanma da yok. Büyük küçük herkes 'sanane' diyor.
Bugün alışkanlık gözlerimi saat 8 de açınca havanında bulutlu olduğunu görünce 'hadi kalk bakalım' diyerek yürüyüşe çıktım. Her sene bu ortancaları ziyaret ediyorum. Öyle güzeller ki.
Havanın böyle bulutlu olmasını çok seviyorum. Yürüyüşte sizi güneşten koruyor. Bu hafta öyle bunaltıcı bir sıcak vardı ki. Bizim buralarda yoğun bir de nem var.
Sabahları yürüyüş yaparken 'iyi ki bu millet uykucu ' diyorum. Gördüğünüz gibi sahil hattı bomboş. Normalde akın akın insanlar burada geziyor akşamları özellikle. Sabah çıkıp bir daha da evden çıkmamaya niyetim var bu yaz .
Artık tatilim de başladıysa değmeyin keyfime. Gerçi bugün bu güzel yürüyüşü yapıp eve pozitif gelmiş, çayımı koyup kahvaltıyı hazırlamıştım ki yine sinirimi bozan bir ergen-anne çatışması yaşadık. Tüm hafta boyunca tatilde denize gireceğini söyleyen kızıma makul açıklamalarımı yapmıştım zaten. Düşünebiliyor musunuz bu müsilajlı denize gireceklermiş. Hatta ben karşı çıkıyorum diye arkadaşları beni ayıplamış. Bir de eğitimli olacakmışım! Sabah sabah aynı konu açılınca 'git yüz mikroplu denizde o kuşbeyinli arkadaşlarınla' diye bağırmaya başladım. Sonra da 'Allahım benim mutluluğum 3 saat bile sürmeyecek mi bu evde '' diye ağladım.
İşte daha günün yarısı bile olmamışken bin çeşit duyguyla devam ediyoruz. Neyse size güzel bir hafta sonu dilerim, hoşçakalın!