Bugün Cuma..
Biz Müslümanlar için haftanın en önemli günü. Bunca cuma yazısı yazarım ama inancımız yönünden önemini hiç yazmadım. Perşembe ikindi ile başlayan cumaya hazırlık tüm gün boyunca sürer. Allahın rızası için yapılan eylemlerimizin en çok değer bulacağı günü ne kadar da kolay harcıyoruz. İslam dini insan ilişkilerini en güzel şekilde düzenliyor zaten. Cuma günü de Kuranı Kerimde çizilmiş yollar açıkça belirtilmiştir. Özellikle Cuma Suresinde şöyle denir;
62:9 – Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
62:10 – Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayın Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
62:11 – Bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar De ki: "Allah’ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten de hayırlıdır Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır".
Cuma günü yapılacakları ayrıntılı olarak da Peygamberimiz bize anlatmıştır.'' Bir kimse cuma günü boy abdesti alarak elinden geldiğince temizlenir, saçını sakalını yağlayıp tarar veya evindeki güzel kokudan süründükten sonra câmiye gider, fakat orada yan yana oturan iki kimsenin arasını açmaz, sonra Allah Teâlâ’nın kendisine takdir ettiği kadar namaz kılar, daha sonra sesini çıkarmadan imamı dinlerse, o cumadan öteki cumaya kadar olan günahları bağışlanır.''
Temizliği, güzel ilişkiyi, dayanışmayı, sohbet, birlikte olmayı bir vakte bağlayan ne güzel bir dinimiz var!
Benim için bir hafta nasıl geçmiş bir bakalım arkadaşlar. Ama başlangıçta sağlıkla, huzurla , muhabbetle bir haftayı geçirdiğim için çok minnettarım, çok çok şükürler olsun bugünüme.
Hafta içi hava birden soğudu , yağmur yağdı , bizde okulda sobaları yakmaya başladık. Ama dün tekrar yirmi derece üzerine çıktı. Okula gitmek için arkadaşımla bu durakta buluşuyorum saat 8.30 civarı. Üç Okul yolu üzeri olduğundan sabahın bu saatleri çok yoğun oluyor. Düşünün evimin önünde ki okulu bırakıp tayinimi yakında ki bu köye istedim ve 7 senedir gidip geliyorum.
Kızım ilkokuldayken şu gördüğünüz okulda 5 yıl çalıştım. Şimdi sabahları durakta beklerken karşımda bu okulu görüyorum. Beş yıl ne zaman geldi geçti, minik kızım burada büyüdü, bunca yıl ne zaman yaşandı diye düşünmeden edemiyorum. Hüzünle her sabah eski okuluma bakıyorum.
Sonra köye gittiğimde kalbim ferahlıyor. Havası bile başka. Sisli ve kapalı havalar beni daha da sarıp sarmalıyor. Dünyanın kalabalıklığından başka bir dünyaya sığındığımı hissediyorum. Haftanın ilk günleri hava çok güzeldi. Bizde bahçede çocuklarla çok değişik bir etkinlik yaptık.
Doğadan topladıklarımızla gölge üzerine suratlar yaptı çocuklar..
Sonra da mandala oluşturduk..
Başka bir günde her çocuk kavanoz getirirek turşu kuruldu.
Okul çıkışında kuzenlerimden biriyle buluştum. Tam çayı demleyerek balkona geçtiğimiz sırada öyle bir hava patladı ki görmeliydiniz. Elimizde çaylarla yağmuru izledik, sohbet ettik. Okul sonrası bana çok iyi geldi bu saatler. Akşam ki koşturmaya başlamadan dinlenmiş oldum.
Bu hafta iki kitap okudum. İlki sevgili Özlem ( Macerakitabım ) tavsiyesi olan Aydın Engin'in Frankfurt'ta yaşadığı 12 yıl sırasında orada yaptığı şoförlük macerası. Kolayca okunan anı kitabı. Yine Almanya ile aramızda ki farklara örnek oluyor.
Diğer kitap Ian Dallas'ın Müslüman olma yolunu anlattığı Gariplerin Kitabı. 1967 yılı Ramazanında Fas’ın Marakeş kentindeki Karaviyyun Caminde İslam dinini kabul eden Ian Dallas, Abdulkadir adını alıyor. 1976 yılında Londra'daki ünlü Hyde Park’ta insanları açıktan İslama davet etmeye başlıyor. Aynı yı1 kendi cemaati ile beraber Londra'nın kuzeydoğusunda 100 mil mesafedeki Norfolk'ta 10 yıl kadar yaşayacağı ''Müslüman Köyü”nü kurmağa başlıyor.
''Hasret. Ama hasreti çekilen şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Bu ne bir insana ne de bir şeye yönelik hasretti. Görünce tanıyabileceğim bir şekli, koyabileceğim bir ismi yoktu, fakat o olmadan noksan kalıyordum. İçimdeki çalkantı ve huzursuzluk dinmiyor, benim olduğunu düşündüğüm hayattan beni uyandırıyordu, çünkü bu hasret dediğim şeyde daha önce tattığım hiçbir meyvede bulunmayan keskin ve lezzetli bir şey vardı."
Dizi film seyrediyoruz geceleri eşimle. İlk olarak Squid Game bitti. O kadar çok dizi ve film seyrettim ki dizinin en başında olayın zengin sapıklığı olduğunu anladım. Ama ne olacak duygusu ağır basınca devam ediliyor. Sonrasında The Modern Love dizi serisini bitirdim. Her bölümü güzel bir dizi. İlişkilere farklı bakış açılarıyla sımsıcak bir dizi.
Dünde canım Sonat ile buluştuk yine. Ankara'ya evlerine dönmek için hazırlık yapıyorlar anneciğinle. Hava güzelken dışarıda kısa da olsa okul sonrası buluşup sohbet ettik. Keşke hep burada olsaydı da iş sonrası yorgunluk çayları içip konuşsaydık.
Güzel ve koşturmacalı bir hafta daha geçti. Yapmak istediğim bir çok şey var gün içinde ama zaman uçup gidiyor, bir anda sanki gece oluyor, yorgun bir beden kalıyor günün sonunda koltuğumun üzerinde. Her gece hoop tekrarı yaşanıyor ama elden ne gelir yaşam böyle bir şey işte.
Herkese hayırlı cumalar diler, mutluluk ve esenlik hayatımızdan çıkmasın isterim..