1 Ekim 2021 Cuma

Bugün Cuma !

                     Merhaba cuma, hoş geldin! Bir taraftan vay be eylülde bitti, ne zaman oldu bu diye şaşkınlık içindeyim. Diğer yandan güzel bir hafta geçti çok şükür diyorum. Gerçi yaz bitiminde , eylül ayının her gününde sabahları yataktan çok zor kalktım. Tüm gün koşturmaca sonrasında akşam yemeği sonrasında sanki üzerimden kamyon geçmiş gibi oluyordu. Her gece kendimi çok hasta ve halsiz hissediyordum, tamam galiba bu sefer corona oldum diye fobi oluştu bende. Sabah dinlenemeden kalkmak da cabası. 

                 Yine de kendimi fazla bırakmak istemedim, hep dışarı attım. İlk olarak cumartesi zaten kızımın olan okulu için erken kalktığımızda hadi bir yerlere gidelim dedik ve çıktık yollara Yalova Termal civarı bu mevsimde çok güzel olmaya başlıyor. Termal yukarı bölgesinde Yatakkaya Şelalesine giden parkur çok güzel oluşturulmuş. 


     Haydariye Köyüne yakınında yer alan bu şelaleye yürüyüş 6,5 km sürüyor. Yürüyüş parkurunun başında manzaralı bir restoran kafe vardı. Başlamadan bir çay içelim dedik ve yemyeşil manzaraya doyduk.


                 Yürüyüşe başlarken orman bakanlığının düzenlediği tabelaları okuduk , bilgi edindik. Sabah saat 11 gibi orman içine doğru yola çıktık. Hava güzel, orman harika , sessiz ve mis gibi toprak kokulu neredeyse 2 km yürüdük. Yürüyüş yolu çok güzeldi, yönünüzü belirleyen işaretler mevcuttu. Büyük bir mutlulukla yürürken o sessizlikte hızlıca yaklaşan bir gürültü duyduk. Ormanda sadece ikimiz olduğumuzdan çok korktuk. Çünkü o sessizlikte hıphızlı koşan ve yaklaşan şeyi iki dakika içinde yanımızdan geçtiğini görünce dona kaldık. 
Bu köpeklerin kovaladığı bir domuz ailesiydi. Hayatımda bu kadar büyük bir domuz görmemiştim. Saniyeler içinde yanımızda olmuşlardı. Bununla karşılaşınca ne yapacağımızı şaşırdık. En iyisi dönmeliyiz diyerek geriye döndük ama bu sefer deli gibi koşarak.


           Sonrasında arabamıza binerek Üvezpınar köyüne gittik. Orada zaten çok kolay ulaşılan Sudüşen Şelalesine gittik. Çok fazla arap turistle birlikte küçük bir yürüyüş yaparak şelaleye ulaşıyorsunuz. Harika bir tabiat yine bizimleydi.


                  Oradan Kurtköy'e gittik. Burada Cevizlibahçe Kamp yerine baktık. Bir dere kenarında bol ceviz ağaçlarının altında güzel kamp yeriydi. O kampa yakın anıt çınar ağaçlarını da görerek o günkü Yalova doğa gezimizi bitirdik.



Ertesi gün yani pazar bu sefer de bizim köye gidelim dedik. Bu köy çocukluğumda annemler ve teyzemlerle sık sık gittiğimiz anneannemin köyü. Annemi de götürdük yıllar sonra. Annem küçükken köyden ne kadar nefret ettiğimi, gelmek istemediğimi anlattı yine. Hatta elime kitabımı alıp dut ağacının tepesine çıkarmışım. Gerçekten hiç sevmezdim köyü, kokusunu, hayvanları hiç sevmezdim. Nerden nereye :)


                    Bu köyde yaşayan annemin dayı oğlunun evinde oturduk, hayvanlarına baktık, dertlerini dinledik. Köyde yaşamanın, tarım yapmanın, hayvan beslemenin zorluklarını anlattı. Devletin kesinlikle tarım yapan, hayvancılıkla uğraşanları desteklemesi lazım. Ama bunun yanında insanlarda da dürüstlük, çalışkanlık ve yurtseverlik olması gerekiyor. Mesela bir olay anlattı dayımız, öyle canım sıkıldı ki. Bu insanların çirkinliklerine bir şey eklenmiş oldu. 
Devamlı hayvanlarına bakan, ilgilenen veterinerleri en küçük sorunda mesela doğumda zorlanan ineği hemen kesiyor , böylece ederinden az bir fiyata gidiyormuş hayvan. İlçeden bir kasapla anlaşmalı olduğunu öğrenmişler.
Ne yazık ki birey olarak sahtekarlık çok fazla bu ülkede. Sonra da niye böyleyiz !


Köyden manzaralar ..



Hafta içi okula devam. Öğrencilerimden bana resimler...



Sonbahar gelince sınıfta bol bol yapraklarla etkinlik...



Bu sene sınıfta ki sonbahar köşemiz.


              Geçen ilkbahar okul bahçesine patates ekmiştik. Topraktan patatesleri çıkararak haşladık, tuzladık ve çocuklarla yedik.


Bir velim su kabağında yoğurt mayaladığını söyleyince çok merak ettim . Bana su kabağını verdi, mayaladım , çok güzel tuttu ama kabağın yanık kokusu işlemiş içine. Fazla beğenmedik yani. 


                Okul çıkışlarında balkonumda oturmayı , kitap okumayı çok seviyorum. Hava sıcaklığı 22-23 derece civarında. Gölgede üşümeye başladık. Battaniyelerimi çıkardım artık, içine girip açık havada dinlenmek gibisi yok. Eve geldiğim saatlerde etrafı toplayıp yemekleri de ocağa koyduysam benden mutlusu yok. Eve gelmem saat 15'i buluyor. Tüm gün çalışanlar bu ev işlerini ne yapıyorlar bilmem. Saat 18'de kızım saat 19'da eşim geliyor. Eve önce gelmenin avantajı çok büyük.


                Akşam yemeği sonrasında eşimle dizimizi açıyoruz. Şiddetle öneririm. Hem keyifli hem iyi hissettiren hem mesaj veren hem komik. En azından iki üç bölüm seyrediyoruz. Bitince aklımda bir dizi daha var bakalım …


                       Dün kızlarla sonbahar partisi yaptık. Bu buluşmalarımız biliyorsunuz yıllardır sürüyor. Maksat kafa dağıtalım. Sonbaharın güzel renklerini eve taşıyoruz, yiyor içiyor muhabbet ediyoruz. Son olarak konsepte uygun  hediyeler veriyoruz birbirimize. Partimiz hakkında ayrıntılı bir post daha yapacağım. 
Bir cuma ile yeni bir haftasonuna giriyoruz, mutlu günler herkese!























13 yorum:

  1. Çok güzel fotoğraflar bizde fırsat buldukça kaçmaya çalışıyoruz, sahtekarlık gerçekten büyük problem şu dönem iyice ayyuka çıktı sanki :/ bende çıkardım battaniyeleri serinlik iyi geliyor şu ara, çocuklarla yaptığınız tarımın meyvelerini yemeniz çok harika afiyetler olsun böylesi bir ilköğretim yaşamak ayrıcalık çok şanslı minikler, diziyi merak ettim şu ara çok polsiye izledim bir de buna bakayım, geleneksel toplantılarınız çok renkli ve hoş oluyor ayrıntıları merakla bekliyorum, keyifli haftasonları Buketcim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İNSANların her meslekte çürük olanı var gerçi ama hep bunu duyar
      olmak çok canımı sıkıyor. Çocuklarımıza nasıl bir vatan bırakacağız sorusu hep zihnimde. çok umutsuzluğa düşüyorum. bazen güzel örnekler çıkıyor ama
      yine de karamsarım.
      havalar 2 gündür öyle soğuk ki galiba bu kış erken gelecek.

      Sil
  2. Yürüyüşe bayıldım! benim güzergâhta da yaban domuzları olacak, hocalardan biri "Domuzlardan korkmayın birşey yapmazlar ama köpekler yapabilir, bir köpeksavar alın" dedi. Tabii Almanya'da "köpeksavar" diye bir şey yok :))) Neyse düşüneceğiz birşeyler..
    Üzümlü köye de bayıldım. Veterinere sinir oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa yapmaz mı yaban domuzu, bilmiyordum. Ormanda yalnız olunca insan çok korkuyor, bir daha grup olmadan yürümem herhalde. aşırı korktuk eşimle. gerçi köpekten de
      çok korkarım. elinde insanın kocaman bir sopa olması lazım herhalde.

      Sil
  3. Yürüyüşte domuzlar ile karşılaşmanız kötü olmuş, her güzel şeyi biri yada bir olay bitiriyor zaten. Çocuklar ile aktivitelerinizi seviyorum çok güzel paylaşımcı ve öğretici oluyor.
    Diziyi not alıyorum, bakacağım...
    Bizim buralarda rüzgarlı ve soğuk...
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi kötü olaylar birbirini kovalıyor gerçektende. Sağlık olsun da
      her şey düzelir. Yine de güzel bir yürüyüş oldu, gerçi
      kısa sürdü ama :)

      Sil
  4. Hep güzel şeyler.
    Şükürler olsun her zaman da hep güzel olsun dilerim.
    Hep güzel olsun hep💛

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok şükrediyorum, bunlar hayatın cilveleri işte
      daha ne olsun!

      Sil
  5. O domuz ailesiyle karşılaşsıydım korkudan ne yapardım hiç bilmiyorum:)
    Çocuklarla yetiştirdiğiniz ürünleri beraberce tüketmek ne kadar hoş. İçimi sıcacık yaptı, gülümsetti.
    Aynı güzellikte bir ekim ayı dilerim Buket. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah bu yılda ekmeye başlayacağız bakalım. Ama okulda da
      o kadar çok yapacak iş oluyor ki anlatamam. Ekim de neler
      getirecek göreceğiz..

      Sil
  6. Merhabalar.
    Yine ne güzel bir Cuma yazınzızı okurken, birden neşem kaçtı, keyfim bozuldu ve ben o kadar üzüldüm ve sinirlendim ki, anlatamam. Anlaştığı kasaba ucuz et tedarik etmek amacıyla normal doğumunu yapan ineği doğuramıyor diye kesmek de ne demek!? Bir veteriner hekimin böyle bir şey yapabileceğini düşünemiyorum. Onların da Hipokrat yemini var. Doğuramayan ineklere sezaryen uygulanamıyor ve hemen kesimine mi karar veriliyormuş?

    Sayın öğretmenim. Paylaştığınız görseller çok güzel. Oralar Yalova civarı herhalde. Cuma paylaşımlarınızı ziyaret ederek okumak istesem de bazen unutuyorum ve Cuma bitimine denk geliyor. Oysa ben Cuma yazılarınızı Cuma sabahı okumak isterdim.
    Bu güzel keyifli cuma yazınlarınız için kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep Bey, ben de bunu duyduğumda öyle çok üzüldüm ki
      anlatamam. İnsanlara inancım gün geçtikçe azalıyor, nasıl böyle kötü ve fırsatçı oluyorlar diye düşünüyorum hep.
      Cuma yazılarım geleneksel oldu değil mi? Ben de her hafta yazmaya çalışıyorum
      hatta sabahtan okuyan çok arkadaş var, zamanında olmasına gayret ediyorum.
      çok teşekkürler..

      Sil
  7. Eylül çabuk bittiği gibi haftalar da çabuk bitiyor. Hatta son iki yıl ne kadar da çabuk bitti. Onca sıkıntı çekmemize rağmen o iki yıl hiç yaşanmamış gibi geçti sanki. Ne kadar ilginç bir durum.
    Diziyi not aldım hemen. Köyünüz, minik, sakin öğrencileriniz, güncel hayatınızı düzene oturtmanız, bahçeniz, arkadaş toplantılarınız ne güzel. Keyifleriniz daim olsun:)

    YanıtlaSil

Merhaba Cuma

                          '' Kendini sevmezsen başkasını nasıl sevebilirsin ?'' diye soruyor Tina Turner Mutluluk Sana Yakış...