Dünyayı yaşanır kılmak, güzel bakmaya çalışmak sorunları görmezlikten gelmek değil aksine bunlardan daha fazla etkilenmenin sonucu geliştirilen reflekstir bana göre. Bu yüzden cuma yazıma hafta içinde gördüğüm güzellikleri paylaşarak başlıyorum.
Her cuma köyden görüntüler paylaşmasam olmaz. Bahçeler hala renk renk, sonbahar kasım ayıyla beraber etkisini yoğunlaştırdı. Bu hafta içi bol bol sis vardı bizim köyde. Aşağıdan minibüsle köye çıktığımızda neredeyse her sabah böyleydi.
Okul dönüşlerinde arkadaşımın arabasıyla geldiğimden yürümem gereken 2 km lik bir yol oluyor. Bunu da çok seviyorum çünkü mecburi olan bu yürüyüşle biraz da olsa hareket etmiş oluyorum. Geçen gün yolumu değiştirdiğim de daha önce görmediğim merdivenlerle karşılaştım.
Sabah okula gitmek için minibüslerin bulunduğu otogara giderken apartmanların arasından geçiyorum. Etraf çok katlı apartman , önlerinde dizi dizi arabalarla dolu. Ama bu çirkinlikler arasında ruhu olan bir balkon var ki onu gördükçe içim ısınıyor . 8 katlı bir apartmanın yer altında kalan katında saksılarla dolu bu balkona bakar mısınız..Kendilerine sımsıcak dünya yaratanlara şükürler olsun!
Ve huzur içinde oturup elime aldığım nakışım...
Bu hafta okuduğum kitap. Cemile Sümeyra Alver'in Derin Dalış. Kim bu yazar diye biraz araştırma yaptığımda çıkanla hüzünlendiğim kadın..Geçen sene 40 yaşına gelmeden arkasında iki evladını, eşini, öğrencilerini bırakıp giden yazar bir kaç kitap çıkarmış edebiyat öğretmeni aynı zamanda. Eşi ve babası da edebiyatçı.
Bahçemde ki bebek Japon akçaağacı en sevdiğim dönemini yaşıyor. Yapraklarını biraz toplayıp kitap aralarına koydum. İnanılmaz rengiyle beni öyle mutlu ediyor ki..
Bir cumaya daha sağlık , barış, huzurla ulaşmanın şükrünü tüm kalbimle yapmak istiyorum. Yarın öğretmenler günü..Tüm öğretmenlerimizin, arkadaşlarımın günü kutlu olsun !