23 Kasım 2018 Cuma

Şükür Cuma

                           Cuma günü gelmişken kendimize rehber almamız gereken kitabımızdan bir ayet paylaşmak istiyorum.  ''Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir,''   der Fussilet Suresinin 46. ayetinde. Biz yaptıklarımızın, eylemlerimizin karşılığını alırız. Eğer bunun tersi  oluyorsa , iyi güzel ve hayırlı olmamıza karşı yaşantımızda bir çok olumsuz durum söz konusu oluyorsa hakettiğim bu değil diyerek Yaradanı suçlamak bizde ki eksikliği gösterir. Ayette Rabbimizin zerre kadar haksızlık yapmadığını, zulmetmediğini söylemiyor mu ?
                           Dünyayı yaşanır kılmak, güzel bakmaya çalışmak sorunları görmezlikten gelmek değil aksine bunlardan daha fazla etkilenmenin sonucu geliştirilen reflekstir bana göre. Bu yüzden cuma yazıma hafta içinde gördüğüm güzellikleri paylaşarak başlıyorum.


Her cuma köyden görüntüler paylaşmasam olmaz. Bahçeler hala renk renk, sonbahar kasım ayıyla beraber etkisini yoğunlaştırdı. Bu hafta içi bol bol sis vardı bizim köyde. Aşağıdan minibüsle köye çıktığımızda neredeyse her sabah böyleydi. 


Okul dönüşlerinde arkadaşımın arabasıyla geldiğimden yürümem gereken 2 km lik bir yol oluyor. Bunu da çok seviyorum çünkü mecburi olan bu yürüyüşle biraz da olsa hareket etmiş oluyorum. Geçen gün yolumu değiştirdiğim de daha önce görmediğim merdivenlerle karşılaştım. 


Sabah okula gitmek için minibüslerin bulunduğu otogara giderken apartmanların arasından geçiyorum. Etraf çok katlı apartman , önlerinde dizi dizi arabalarla dolu. Ama bu çirkinlikler arasında ruhu olan bir balkon var ki onu gördükçe içim ısınıyor . 8 katlı bir apartmanın yer altında kalan katında saksılarla dolu bu balkona bakar mısınız..Kendilerine sımsıcak dünya yaratanlara şükürler olsun!


                  Geçen haftasonu evden çıkmadan geçirdiğim iki gün benim için dinlenme ile geçmiş oldu. Evde olursam tabi ki kek yapıyorum. Bu haftasonu kekim fındıklı portakallı. Sehpama arkadaşımın annesinin çeyizinden bana hediye ettiği işlemeli örtüyle..


Ve huzur içinde oturup elime aldığım nakışım...


Bu hafta okuduğum kitap. Cemile Sümeyra Alver'in Derin Dalış. Kim bu yazar diye biraz araştırma yaptığımda çıkanla hüzünlendiğim kadın..Geçen sene 40 yaşına gelmeden arkasında iki evladını, eşini, öğrencilerini bırakıp giden yazar bir kaç kitap çıkarmış edebiyat öğretmeni aynı zamanda. Eşi ve babası da edebiyatçı. 


Bahçemde ki bebek Japon akçaağacı en sevdiğim dönemini yaşıyor. Yapraklarını biraz toplayıp kitap aralarına koydum. İnanılmaz rengiyle beni öyle mutlu ediyor ki..


Bir cumaya daha sağlık , barış, huzurla ulaşmanın şükrünü tüm kalbimle yapmak istiyorum. Yarın öğretmenler günü..Tüm öğretmenlerimizin, arkadaşlarımın günü kutlu olsun !





16 yorum:

  1. Hayatın kötülüklerle ve imtihanlarla dolu olduğunu kabul etmek gerek. Ama sorunsuz bir hayat dilemek Allaha karşı çıkmak mıdır? O Adil ise başka bir sıfatını aramalıyım cevap için?
    Bu arada İzmirdeki mahallemde bir japon akçaagacı var, tek başına bir apt önünde. Her geçerken uzun uzun seyrederim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın başına gelen herşey inancıma göre Allahtandır. Kötü olaylar, hastalıklar, durumlar masum binlerce insanın başına da gelebiliyor burada ki
      nedeni yine de Allaha bırakıyorum zulmeden olmadığına inanarak. sorunsuz hayat dilemek tabi ki olması gereken. şöyle bir dua var onu çok severim.
      ''Allahım hem bu dünyada hem ahirette iyilik ver .''
      Devamlı bunu söylerim, mottom budur derim olsa da olmasa da huzur verir bana. İşte bunlar benim düşüncelerim Narda, herkeste farklı
      durumları var.
      Akçaağaçları çok seviyorum bu yüzden bahçeme ektim 5 yıl önce
      ama hala küçücük. Kocaman olup kıpkırmızı olduğunu
      hayal ediyorum hep. olsun böyle de güzel değil mi.
      insan baktıkça huzur doluyor.

      Sil
  2. Bazı şeyleri kabullenmek zor oluyorsa da şükür insana huzur veriyor aslında...
    Ve tabii ki çok güzel bu boyda da akçaağacı

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Google Plus'taki sayfanıza girdim ve oradan bir post seçtim ve tıkladım, Google Plus'ta ki sayfanızdan tekrar kendimi Blogger'de ki sayfanızda buldum. Bu Google Plus'u oldum olası bir türlü zaten sevemedim gitti. Google'de kaldıracakmış herhalde. Google Plus'u Facebook'a rakip olarak piyasaya sürmüş diyorlar.

    Google Plus ile Blogger konusunda bildiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Google'nin bize sunduğu bu iki platformda kullanabileceğimiz iki profil seçeneği var. Biri Blogger profili, diğeri de Google Plus profili. Ben Google Plus'ta faaliyet göstermediğim için, Blogger'in profilini kullanıyorum. Şimdi sizin hem Blogger'de hem de Google Plus'ta sayfanız var. Şimdi merak ettim acaba siz hangi profili kullanıyorsunuz? Kendimi sizin Google Plus'ta ki sayfanızdan Blogger'de ki sayfanızda bulduğuma göre herhalde Blogger profilini kullanıyorsunuz. Ancak, bizim sayfalarımıza yaptığınız yorumda ki isim linkinize tıkladığımda da kendimi Google Plus'taki sayfanızda buluyorum ve bu duruma bir anlam veremiyorum.

    İnşAllah, Google, bu Plus'u kaldırır da, bizler de bir oraya, bir buraya savrulmaktan kurtuluruz.
    Selam ve saygılarımla.
    Sürç-ü lisan ettiysem, başınızı ağrıttıysam affımı istirham ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AY sormayin bunu bende nasil yaptim bilmiyorum ama
      yıllar önce blogların kapatlması sorunu vardı. Bloggerlar
      bloglarına ulaşamıyorlardı. sonra brşeyler yaptık yeni bir
      google plus hesabı galiba ne yaptığımızı da bilmiyorum açtık ve buna bağlandık. tam neyin ne olduğunu bilsem yardımcı olurdu :)

      Sil
  4. Fotoğraflar bir hikaye anlatır derler bence hayata çok içten bakıyorsun ne güzel fotoğraflar boyle 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. yaptığım artık yaşamı anlamlı kılma çalışmaları
      diyebilirim :) öyle çok üzüntü, stres var ki bunları da yapmazsak
      hiç nefes alamam gibi geliyor. normalde çok pozitif değilimdir,
      bunalıma yatkınım umutsuzluğa da. güzel yönlerini
      görüp hayatta kalmaya çabalıyorum. çok sevgilerimle Aslı..

      Sil
  5. Geçmiş öğretmenler gününüz kutlu ve mutlu olsun.

    Yaşamdaki minik ayrıntıları, sizi cezbeden güzellikleri ve ayrıntıları paylaşmanız cesaret verici, bu kadar şeffaf olmanız ise takdirlik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Şeffaf olmak için yapmıyorum tabi ki,
      blogum benim bir parçam nasılsam o yansıyor belki de. gizli
      kapaklı bir insan hiç olmadım zaten. blogum benim için bir
      çeşit günce ayrıca. benzer zevkleri paylaştığım insanlarla
      böyle yolum kesişiyorsa daha da mutlu oluyorum..

      Sil
  6. bayıldım cuma yazınıza... harikaydı..keyifle okudum...kek harika görünüyor...nakışınız da öyle...çiçekleriniz harika...köyünüze çok imreniyorum....benim emeklilik hayalim bir köyde yaşamak..bakalım başarabilecek miyim...sevgilerimle.....

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar.
    Aslında hepimiz bir şekilde blog sayfalarımızı günlük olarak tutuyoruz. Sadece bir fark var; her günü ve gün içinde gelişen olayları burada paylaşmıyoruz. Anadolu'da bir söz vardır. "Allah dört duvarı sır diye yaratmış" diye. Google Plus'ta açılan sayfanızdan buraya ulaşmayı öğrendim artık. Google Plus'ta da yer alan paylaştığınız yazıya ait fotoğraf karesi üzerine tıklayınca kendimi burada yani Blogger'de ki blog sayfanızda bulabiliyorum.
    Hayırlı cumalar dilerim. Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...