Pandemi dedik, salgın dedik, dünyaca bir çok şey yaşadık ve hala yaşıyoruz. Akıbetimiz belli değil, el yordamı ile karanlıkta ilerleyen birine benziyor dünyanın hali. Ne olacak, bu işin sonu nasıl olacak kimse bilmiyor. Pandemi birinci yılını doldurdu ve ülkemiz hastalıkta hiç olmadığı kadar yükselişe geçti. Geçen cumartesi ailece eve kapanıp mutlu ve izole iki gün geçirelim dedik. Cuma günü erkek kardeşim üzermde bir kırgınlık var, evde uyuyorum devamlı deyince içim içimi yedi o gece. Cumartesi de devam edince gidip bir test yaptırmasını istedim. Başta gitmek istemedi ama sonra ikna edince acile gidip test yaptırdı. Pazar günü pozitif olduğu haberi geldi.
Eline zaten ne olur olmaz bir ilaç vermişler. Ona başladı, bende C ve D vitamini aldım, kelle paça çorba yaptım , ona götürdüm. Bu hastalığın kimde nasıl seyredeceği meçhul. Şükürler olsun sekiz gün oldu ve hafif seyrediyor. Üzerimde bir kırgınlık var, bir de koku almıyorum diyor. Eşide karantina da ve evde ayrı ayrı odalarda falan değiller, maskesiz ikisi. Çok ilginç eşine geçmedi.
Cumartesi günü ayrıca 82 yaşında ki halamı da acile götürdüm , çok bulantı ve kusması vardı. Yapılan tetkiklerde bağırsaklarda ödem görüldü. 3 gün hastane de kalması gerekti.
İşte insanoğlu bir taraftan planlar yaparken bir anda neler çıkıyor . Dedemiz hala yoğun bakımda. Hafta içi ziyaretine gittiğinde çocuk gibi ağladığını söyledi eşim. Onun durumuna karşı elimiz kolumuz bağlı. Eve döndüğünde solunumda tıkanma olur olmaz tekrar hastaneye kaldırıyoruz. Onun da bu süreçte artık iyice sinirleri yıprandı. Tüm aile çok üzgünüz. Sıkıntıdan karnımda iki tane çıban gibi şey çıktı.
Yine de umudumu kesmek istemiyorum. Her zorluk sonunda düzlüğe çıkılacağına inancım tam.
Susan Sontag - çok sevdiğim bir kadındır- şöyle demiş;
'' Modern yaşamın tüm koşulları el birliğiyle duyumsal yetilerimizi öldürür. Şimdi önemli olan bunları yeniden kazanabilmek. Daha çok şeyi görmeyi , daha çok şeyi işitmeyi, daha çok şeyi hissetmeyi öğrenmemiz gerekir.''
Dünyanın herkese dağıttığı zorluklar, çile ve sıkıntısı içinde güzel şeylere odaklanma, görme ve hissetmeye çalışma da başlı başına bir iş. Bu düzlemden kopmamaya çalışarak günlerimi geçiriyorum. Hem Secde Suresinde (17) şöyle demiyor mu;
''Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez.''
Beni motive eden, mutluluğu evime getiren işlerden biri tabi ki pazar keki. Bu pazar da limonlu ve haşhaşlı kek yaptım onca olayın içinde.
Haftasonu sabah etkinliklerimin vazgeçilmezi kahvaltıdan sonra çayımı alıp her zaman oturduğum koltuğuma geçip dergilerimi okumak.
Pazartesi hava güzelken sardunyalarımın saksılarında ki toprağı yenilemekle uğraştım. Tüm kış boyunca ara sıra karın altında kalmasına rağmen yaşıyorlardı. Ama artık kartlaşmışlardı. Topraktan çıkararak taze sürgün yerlerinden kırarak diktim. Bakalım bu yaz nasıl olacaklar, bekleyip görelim.
Bu hafta okuduğum iki kitap.
Bu hafta annemden gelen fotoğraf. Babamla yaptıkları geç kahvaltıları bize atıp özendiriyor. Kardeşimle biz işteyiz tabi. Ama hakları tabi ki. Emeklilikle babam eve kapandı ve en büyük zevkleri yeme içme. Allah sağlık, güç , kuvvet versin, uzun yıllar birbirinden ayırmasın diye her gün dua ediyorum.
Hafta içi okula giderken sabah saat 8 de çöpün üzerinde bu iki kardeşe rastladım. Aslında kafaları birbirine dolanmış, nasıl sarılmışlardı birbirine anlatamam. Yanlarına yaklaşınca hemen kafalarını kaldırdılar.
Salı günü de güzel bir hava vardı. İlkokulda bahçelerini oluşturdu. Okulun arka tarafına minik sınıf bahçeleri oluşturduk.
Çarşambadan itibaren soğuk hava geriye döndü. Köyü sis kapladı. Daha da hava soğumadan köyde gezdim dolaştım.
Armut ağaçları da çiçek açmış.
Eve döndüğüm yağmurlu perşembe gününden..
Daha önce de ördüğüm battaniyeleri satarak gelirini hayır kuruluşlarına yatırmıştım. Tekrar ördüğüm battaniyeleri satışa başladım. Elimden gelen örgü ve ondan gelenleri en azından ihtiyacı olanlara ulaştırabilirim diye düşünüyorum son senelerde. Eğer siz de destek olursanız sevinirim. Sonuçta sizin paranız güzel yerlere gidecek ve eliniz de bir battaniye olacak. Fiyatlama yaparken instagramda bu işi yapanlara danıştım. Ve onların söylediklerinden biraz daha az fiyat koydum. Benimkiler amatör işler sonuçta.
İşte böyle. Bu haftanın getirdikleri bunlar. Cumartesiye yaklaşmışken herkes için cumanın hayırlı geçmesini , sağlık ve huzurun eksik olmamasını dilerim.