Mart ayını bitirdiğimiz bir hafta oldu ve şairin dediği gibi ayların en zalimi nisana girdik. Bence zalimliği baharın tam anlamıyla yaşandığı bir ay olmasından. Nisan gelmiş, hoş gelmiş! Umudum bu hafta soğukların son olması ve güneşin yüzünü daha çok göstermesi.
Bir taraftan dedemiz hastanede kalmaya devam ediyor. Ara ara hastanede iki çocuğu refakatçi kalıyor ama eve getirdiğimiz zaman solunumda tıkanıklık yaşayıp tekrar hastaneye kaldırıyoruz. Ne yazık ki solunum normale dönmüyor. İnsan farkında olmadan yıllarca kimbilir kaç kez sorunsuz nefes alıyor. Meğer ne kıymetliymiş şu nefes alıp verme işi. Şimdi boğazında bir delikle kocaman aletlere bağlı kalarak yaşamaya çalışan dedemizi görünce öyle üzülüyorum ki. İnsanın çaresizliği gözümün önünde büyüyüp duruyor, morallerimiz hiç düzgün değil.
Diğer taraftan kendi anne ve babamı da ihmal etmek istemiyorum. Evlerine gidip onları riske sokmamak için fazla görüşemiyorduk ama bu hafta sonu hava güzel olunca fırsatı kaçırmadık.
Bahçeye mini masamı çıkararak annemleri çağırdım. Güneş gören yerler sıcacıktı. Ne yazık ki babamın fazla bizle oturma zevki yoktur. Genelde evde kalıp saatlerce tv seyreder. Bazen çok söylenince gelir, bizlerle en fazla yarım saat oturur ve gider. Onu da böyle kabul ettik artık.
Ama annem hemen gelir.
Hafta sonu mutlaka kek, pasta yapıyorum artık biliyorsunuz. Annem örgüsüne de getirmiş, ben de işlediğim örtüyü alıp kahvemizi de yapıp bahçede oturduk güneş gidene kadar.
Annem gelene kadar dergi, kitap okudum. Bu hafta bir kitap bitirebildim çünkü 450 sayfaydı. Meşa Selimoviç'in Derviş ve Ölüm kitabı beni kökenlerimin topraklarına götürdü. Yazarın bu kitabı tam 30 dile çevrilmiş ve Yugoslavya'da edebiyat dersinde okutuluyormuş. Meşa Selimoviç'in 1944 yılında subay olan ağabeyi Şevki Selimoviç'in mahkeme kararıyla kurşuna dizilmesi kitabın yazılmasında etken olmuş.
Kitap oldukça yoğun duygular, iç hesaplaşmalar içinde yazılınca okuma da ağır oldu ama
çok beğendim.
Okulda boyadığım taşların bir kısmını bahçeye koydum.
Bir kaç çilek fidesi alıp saksıya ektim. Bakalım çilekler olacak mı bu yaz?
Pazartesi okula gidince ne görelim bizim kar erimemiş. Sanki başka bir ülkedeyiz. En büyük keyfim hemen çaydanlığımı sobanın üzerine koymak. Sonra da dışarı da koşuşturan çocukları seyretmek benim miniklerle..
Onlarda dışarı çıkmak istiyorlar ama bulduğum çözüm de fena değil yani..
Bu hafta içi annemden gelen sabah dolunay fotoğrafı..
Sınıfta bu hafta boyunca taş boyamalarına devam ettik.
Cuma yazımı bitirirken Abdulkadir Geylani Hazretlerinin Gizliden Sesler'den bir alıntı yapmak istiyorum;
''Heves ettiğin şeyler üçe ayrılır.
Senin nasibindir, başkasının nasibidir, ne senin ne de başkasının nasibidir.
Senin nasibin ise, ihtirasa düşüp ardından koşsan da gelir, koşmasan da. istesen de istemesen de.
başkasının nasibi ise, çırpınman niçin? o şey sana hiçbir zaman gelmez.
kimsenin nasibi değilse, o şey fitne ve tecrübe için yaratılmıştır. böyleyse akıllı kimse kendine celb etmeyi arzu eder mi?
O halde bir hal içinde bulunduğun zaman başkasını isteme. hiçbir makam arzu etme."
Hayırlı Cumalar!
Hayırlı cumalar arkadaşım
YanıtlaSilDerviş ve ölüm yıllar önce Bitlis Tatvan'da çalışırken, edebiyat öğretmenimizin tavsiyesi ile okumuştum. Kurgu zihnimde bölük bölük şu an ama cok severek okuduğumu hatırlıyorum. Dedeye Allah sıhhat versin. Anne babaya hürmetler, selametle....
YanıtlaSilEvde birisi hasta olunca insanda ne moral ne enerji kalıyor. Allah yardımcınız olsun.
YanıtlaSilBahçe keyfiniz ne güzel olmuş. Köydeki kar da başka güzel.
Rabbim Dedene şifalar versin inşallah 🙏😔...renkli taşların harika olmuş emeğine sağlık canım benim 😊💐Dilerim nisan ayı sağlık güzellik getirsin inşallah sevgiler canım benim 🤗💐
YanıtlaSilDedenize şifalar dilerim.
YanıtlaSilAnne ile keyfiniz bol olsun.Güneş burada da tam kendini göstermedi, nisan da soğuk geçecek gibi geliyor.
Erkekler bayılıyorlar TV karşısında oturmaya. Ben de eşimi zor kaldırıyorum bazen ekran karşısından:)
Çocuklar hiç ikayet etmesin, şehirlerde okula bile gidemiyorlar henüz.
Draga mea,
YanıtlaSilIti doresc o primavara insorita si sarbatori cu bucurii.
Cele mai calde imbratisari,
Mia
Taşlar ne güzel olmuş, tüm küçümenlerin de sizin de ellerinize sağlık.
YanıtlaSilAnne-babayla geçirilen vakitler altın değerinde bu zamanlarda ♥