9 Nisan 2021 Cuma

Merhaba Cuma

                   Pandemi dedik, salgın dedik, dünyaca bir çok şey yaşadık ve hala yaşıyoruz. Akıbetimiz belli değil, el yordamı ile karanlıkta ilerleyen birine benziyor dünyanın hali. Ne olacak, bu işin sonu nasıl olacak kimse bilmiyor. Pandemi birinci yılını doldurdu ve ülkemiz hastalıkta hiç olmadığı kadar yükselişe geçti. Geçen cumartesi ailece eve kapanıp mutlu ve izole iki gün geçirelim dedik. Cuma günü erkek kardeşim üzermde bir kırgınlık var, evde uyuyorum devamlı deyince içim içimi yedi o gece. Cumartesi de devam edince gidip bir test yaptırmasını istedim. Başta gitmek istemedi ama sonra ikna edince acile gidip test yaptırdı. Pazar günü pozitif olduğu haberi geldi. 

Eline zaten ne olur olmaz bir ilaç vermişler. Ona başladı, bende C ve D vitamini aldım, kelle paça çorba yaptım , ona götürdüm. Bu hastalığın kimde nasıl seyredeceği meçhul. Şükürler olsun sekiz gün oldu ve hafif seyrediyor. Üzerimde bir kırgınlık var, bir de koku almıyorum diyor. Eşide karantina da ve evde ayrı ayrı odalarda falan değiller, maskesiz ikisi. Çok ilginç eşine geçmedi. 

              Cumartesi günü ayrıca 82 yaşında ki halamı da acile götürdüm , çok bulantı ve kusması vardı. Yapılan tetkiklerde bağırsaklarda ödem görüldü. 3 gün hastane de kalması gerekti.

          İşte insanoğlu bir taraftan planlar yaparken bir anda neler çıkıyor . Dedemiz hala yoğun bakımda. Hafta içi ziyaretine gittiğinde çocuk gibi ağladığını söyledi eşim. Onun durumuna karşı elimiz kolumuz bağlı. Eve döndüğünde solunumda tıkanma olur olmaz tekrar hastaneye kaldırıyoruz. Onun da bu süreçte artık iyice sinirleri yıprandı. Tüm aile çok üzgünüz. Sıkıntıdan karnımda iki tane çıban gibi şey çıktı.

                Yine de umudumu kesmek istemiyorum. Her zorluk sonunda düzlüğe çıkılacağına inancım tam. 

                                   Susan Sontag  - çok sevdiğim bir kadındır-  şöyle demiş;

               '' Modern yaşamın tüm koşulları el birliğiyle duyumsal yetilerimizi öldürür. Şimdi önemli olan bunları yeniden kazanabilmek. Daha çok şeyi görmeyi , daha çok şeyi işitmeyi, daha çok şeyi hissetmeyi öğrenmemiz gerekir.''

                Dünyanın herkese dağıttığı zorluklar, çile ve sıkıntısı içinde güzel şeylere odaklanma, görme ve hissetmeye çalışma da başlı başına bir iş. Bu düzlemden kopmamaya çalışarak günlerimi geçiriyorum. Hem Secde Suresinde  (17) şöyle demiyor mu;

                      ''Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez.''



                       Beni motive eden, mutluluğu evime getiren işlerden biri tabi ki pazar keki. Bu pazar da limonlu ve haşhaşlı kek yaptım onca olayın içinde.


                       Haftasonu sabah etkinliklerimin vazgeçilmezi kahvaltıdan sonra çayımı alıp her zaman oturduğum koltuğuma geçip dergilerimi okumak.


                                     Pazartesi hava güzelken sardunyalarımın saksılarında ki toprağı yenilemekle uğraştım. Tüm kış boyunca ara sıra karın altında kalmasına rağmen yaşıyorlardı. Ama artık kartlaşmışlardı. Topraktan çıkararak taze sürgün yerlerinden kırarak diktim. Bakalım bu yaz nasıl olacaklar, bekleyip görelim.


                                                           Bu hafta okuduğum iki kitap.


                                    Bu hafta annemden gelen fotoğraf. Babamla yaptıkları geç kahvaltıları bize atıp özendiriyor. Kardeşimle biz işteyiz tabi. Ama hakları tabi ki. Emeklilikle babam eve kapandı ve en büyük zevkleri yeme içme. Allah sağlık, güç , kuvvet versin, uzun yıllar birbirinden ayırmasın diye her gün dua ediyorum.


                              Hafta içi okula giderken sabah saat 8 de çöpün üzerinde bu iki kardeşe rastladım. Aslında kafaları birbirine dolanmış, nasıl sarılmışlardı birbirine anlatamam. Yanlarına yaklaşınca hemen kafalarını kaldırdılar.


                 Salı günü de güzel bir hava vardı. İlkokulda bahçelerini oluşturdu. Okulun arka tarafına minik sınıf bahçeleri oluşturduk.


Çarşambadan itibaren soğuk hava geriye döndü. Köyü sis kapladı. Daha da hava soğumadan köyde gezdim dolaştım. 


                                                     Armut ağaçları da çiçek açmış.


                                               Eve döndüğüm yağmurlu perşembe gününden..

                    Daha önce de ördüğüm battaniyeleri satarak gelirini hayır kuruluşlarına yatırmıştım. Tekrar ördüğüm battaniyeleri satışa başladım. Elimden gelen örgü ve ondan gelenleri en azından ihtiyacı olanlara ulaştırabilirim diye düşünüyorum son senelerde. Eğer siz de destek olursanız sevinirim. Sonuçta sizin paranız güzel yerlere gidecek ve eliniz de bir battaniye olacak. Fiyatlama yaparken instagramda bu işi yapanlara danıştım. Ve onların söylediklerinden biraz daha az fiyat koydum. Benimkiler amatör işler sonuçta.

      



                           İşte böyle. Bu haftanın getirdikleri bunlar. Cumartesiye yaklaşmışken herkes için cumanın hayırlı geçmesini , sağlık ve huzurun eksik olmamasını dilerim.









17 yorum:

  1. Selam kardeşinize ve hasta olan yakınlarınıza geçmiş olsun. Acil şifalar. Hasta olmak kötü. İnsanın moralini bozuyor. Hava tekrar bozuyor bahar bir gelip bir kayboluyor. Çiçekler sardunyalar bahar gelince çoşuyor. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim tüm temenniler için. sardunyaların coşma
      zamanını bir an önce görmek istiyorum. bunun için en az 1 ay geçmesi lazım
      ama. ya da yetişmiş sardunya almak lazım. onlarda her sene pahalılaşıyor ne
      yazık ki.

      Sil
  2. Çok geçmiş olsun, umarım kısa sürede atlatırlar. size de kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  3. Kardeşine geçmiş olsun, dedeyle hala'yada geçmiş olsun. Kek muhteşem görünüyor ellerine sağlık, hobi bahçeniz bereketli olsun. Ayrıca bol satışlar sana umarım el emeğinin gerçek değerini alırsın, zamanında takı yapıp satmıştım pek ederine gitmiyordu.Elimde hala yapılmış takılar var, sanamı göndersem ne yapsam satar hayır kurumlarına yardım edersin.
    Hayırlı cumalar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. keşke hep bu tür şeyler satılsa da daha çok yapsak ve daha çok
      faydalı olsak.

      Sil
  4. Allah hastalarınıza şifa versin. Nefes aldığımız sürece acılar hep bizimle olacak. Maalesef bundan kaçış yok. Arada kendimize soluk alacak zamanlar yaratmamız gerekiyor. Yoksa bu dünya hiç çekilecek gibi değil. Son zamanlarda hiç iyimser değilim. O yüzden ilham veren yazılar okuyup, güzel fotoğraflara bakıyorum. İçimdeki mutluluk yeniden filizlensin diye. Güzel yazınız için teşekkür ederim. Zevkle okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son zamanlarda benim de moralim bozuk. elimiz kolumuz bağlı, seyahat edememek
      canımı çok sıkıyor. bir de her şey belirsiz o da sinir bozucu..

      Sil
  5. Güzel ve iyiye odaklanmazsak iyice kopacağız şu dünyadan. bunu
    istemediğimden hayatın tatlı yönlerini görmek istiyorum ve
    bu şekilde paylaşıyorum işte :)

    YanıtlaSil
  6. Buketcim senin yakınlarında dahil allah tüm hastalara acil şifalar versin inşallah, çok geçmiş olsun kardeşine de. Hafif seyretmesi ne güzel haber, bir an evvel sağlığına kavuşur umarım. Çok düşünüyorum içinde yaşadığımız zamanı ve çoğu zaman sonuna gelinmiş gibi geliyor çok şeyin, biliyorum yanlış bir düşünce ama öyle işte, herşey olabildiğince umutsuz ve malesef kötü görünüyor. Elbette herşeye rağmen umut var tabi görene görmek isteyene...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de artık her şeyin sonumu geliyor diye düşünüyorum. çünkü bir
      anda kötü olaylar ardı ardına geldi ve devam ediyor. ya bunlar
      en iyi günlerimizse. yok yok düşünmeyelim
      daha fazla

      Sil
  7. Çok haklısın Buketciğim, bu hastalığı kimin kapacağı ve nasıl geçireceği hiç belli olmuyor. Benim İstanbul' da iki arkadaşım evden çıkmayıp deli gibi titizlik gösterdikleri halde yakalandılar. Hani derler ya vade dolduysa ne yaparsan yap, ecel gelir başa, o hesap. Endişe ve korku içinde yaşamak istemiyorum, zira bağışıklığı düşüren en büyük düşmanlar ayrıca bunlar. Herkese geçmişolsun ve acil şifalar diliyorum. Fotoğraflar birbirinden güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bağışıklık için beslenme kadar en önemli şey dediğin
      gibi moral gücü, yaşam enerjisi. aman elden bırakmayalım,
      Allahtan şu bloglar ve blog arkadaşlığı var. bu mecra bile
      öyle pozitif güç ki.

      Sil
  8. Hastalara acil şifalar diliyorum. Battaniyeler çok güzel. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Hastalarınıza Allah şifa versin. Biz de serebral palsili tekerlekli sandalyeye bağımlı çocuklarımıza diz battaniyeleri örüyoruz. Bloğumda anlatıcam inşallah bugün yarın. Belki katılmak istersiniz.Hayırlarınız kabul olsun.

    YanıtlaSil
  10. Çok çok geçmiş olsun, en kısa zamanda anlatırsınız inşallah.

    YanıtlaSil
  11. Merhaba öncelikle çok geçmiş olsun acil şifalar diliyorum..
    Görselleriniz harika ve ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  12. Cok gecmis olsun , hastalara şifa diliyorum...

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...