Bayram tatili dokuz gün olmayınca uzak yerlere olan planımızdan vazgeçerek bize yakın olan Bolu bölgesine gitmeye karar verdik. Batı Karadeniz doğasıyla, iklimiyle gezilesi görülesi çok güzel bir bölge. Kocaeli'nden gelince de çok yakın. Gerçi biz karavanla 70km hızla 3 saatte gittik. Yol şehirler arası oldukça rahat.
Bu kısa tatilde Ege'ye gidip kemiklerimiz mi ısınsa diye düşünmedik değil ama zaten yaza çok az kaldı diyerek orman kampı olsun istedik.
Abant ve 7 göllere çok kez gitmiştik , bu yüzden farklı bir yer arayışına gittik. Çekme karavanla gittiğimiz için de her yere gidemiyoruz. Öyle yaylalara, dağlara tırmanıp kamp yapamıyoruz.
Düzce'ye gelmeden Gölyaka ilçesine 11 km uzaklıkta bulunan Güzeldere Tabiat Parkına gitmeye karar verdik. Gitmeden burayı arayıp bilgi aldık.
Gölyaka'dan yukarı doğru Güzeldere Köyüne doğru tırmanışa geçiyorsunuz. Rakımı fazla değil aslında 600 mt ama yollar köy yolu olduğundan çok dar ve virajlıydı. Yolun böyle olduğunu bilseydik gider miydik bilmiyorum. Çünkü çekme karavan böyle yollarda uzun bir araç olduğundan sorun oluyor. Aracınızın gücü de çok önemli. Yollar ıslak olunca da daha işler karışıyor.
Sabah erken saatlerde gitmiş olmanın avantajıyla yollar boştu. Tabiat Parkına giriş yukarı da ki fotoğrafta gözüküyor.
Tabiat parkında Karavanlara ayrılan yere parkettik. Karavan için 60 tl çadır için 50 tl alınıyor. Eğer ekstra elektrik isterseniz 50 tl günlük veriyorsunuz. Biz elektrik aldık mecburen çünkü güneş enerjisi çalışmadı. Orada olduğumuz günler boyunca devamlı yağmur yağdı. Isıtmamız içinde elektrik kullandık.
Burası karavanı park ettiğimiz yer. Ağaçlar altında olan bölgede piknik ve mangal yapılıyor. Alan oldukça büyük. Her yer tertemiz, gelen insanlar da buna uyuyor. Tuvaletler çok temiz değil ama. Bu tabiat parkında restoran, büfe, bungalovlar, mescit, tuvaletler bulunuyor.
Oldukça sisli ve yağmurlu günler yaşadık. İnternetin bile doğru düzgün çekmediği bu yerde tam bir tatil yaptık. yavaş akan hayatı deneyimledik. 5 gün boyunca hiç sıkılmadım. kahvaltı, yürüyüş, kitap okuma ve oturup doğayı dinlemeyle geçen bu eşsiz günlerde hayatın yavaş akmasının ne kadar güzel bir şey olduğunu gördük.
Güzeldere Şelalesi görmeye değer yerlerden biri bence. Zaten Türkiye'nin en uzun akan şelalerinden biri ve 136 mt. 375 Basamakla şelaleye iniyorsunuz. Daha onu görmeden sesini duyuyorsunuz gürül gürül. Zaten parkın içinde olduğundan her gün onu görmeye gittik.
Şelale Bıçkı Deresi üzerinden akmaktaymış.
Bahar gelmiş..
Bungalovda kalmak isteyenler için fiyat 2 kişi oda kahvaltı 1000 tl.
Her gün yağmurlu ve sisli olmasına rağmen bir kez güneş açtı.Karavandan manzaram işte böyleydi.
Burada okuduğum kitap Max Frisch'in Homo Faber. Max Frisch hakikatın açıklanmasında akıl'ı matematik'i savunuyor kahramanı üzerinden. Olasılık ya da tesadüf diye bir şey yoktur diyor. Ama tesadüflerle hayatı şekilleniyor kitap boyunca. Çok ilginç bir okumaydı, üzerinde uzun uzun tartışacağınız bir konuyu güzel bir kurguyla işlemiş.
Kampa yakın ilçe Gölyaka'ya gidip gezdik dolaştık bir gün. Alışverişimizi yaptık. Buraya özgü evlerden kalanları gördük. ama böylesine güzel evlere bu su borularını koyanlara ne demeli?
Yakında Efteni Gölü var. Güzeldere Tabiat parkından aşağı inerken Toptepe Panorama restorantından gölü görüyorsunuz. Ama yukarıdan da görüldüğü gibi göl kurumuş mu anlamadım suyu çok azdı.
Üzerinde bir iskelesi var. Göle yakından bakınca bataklık gibi olduğunu görüyorsunuz. Aslında bu göl kuşların uğrak yeriymiş.
Doğayla baş başa, sisler içinde, yemyeşil ağaçlarla çevrili bir yerde kamp yapmakla çok doğru karar vermişiz. Dönüşte geldiğimiz köy yolundan değil de sol tarafta ki yeni yapılan yoldan zor da olsa döndük. Bu yol daha yeni açılmış, henüz asfalt olmayan 3-4 km lik yeri vardı ama genişti. Çok yağmur yağdığından koca koca kayalar yola dökülüyordu, biraz kellke koltukta geldik ama ..
Orada geçirdiğimiz günleri zaman zaman videoya aldım. İsterseniz buyrun..