Eskiden el yazması kitapların içine '' ya Hafız, ya kebikeç '' yazılırmış.Bu duanın kitabı haşarattan, nemden ya da yangından koruduğuna inanılırmış. Bu yazının mürekkebi böcekler için zehirli olan düğünçiçeği bitkisinin suyundan yapılırmış. Özel bir mürekkeple yazılan bir tür muska yani ''koruyan,esirgeyen kekibeç'' anlamındaymış.
Bu bilgiden sonra aralık ayının başında ilk okuduğum, etkilendiğim kitaba gelelim. Merce Rodoredo'nun Güvercinler Gittiğinde.. 1930lu yılların Barcelonasında yaşayan Natalie'nin evliliğiyle başlayan olaylar, duygular örgüsü öyle güzel anlatılmış ki uzun süre etkisinden çıkamadım.
2. Peri Gazozu ; Ercan Kesal'in bu kitabını bir dönem herkesin elinde görmüştüm. Popüler kitaplara olan önyargımdan okumamıştım. Ama kızımın tarih öğretmeni bu kitabı hediye edince okuma zamanı geldi dedim. Yazarın çocukluğundan, doktorluk yıllarından kesitler başarılı bir dille sizi sıkmadan veriliyor. Yurttan insan manzaralarına tekrar şahit olmak canımı sıktı her zaman ki gibi ama güzel bir kitaptı.
3. Akasya ve Mandolin ; Tekrar Mustafa Kutlu kitabı okumak kısmet oldu. Yine keyifli okuma oldu benim için. İçinde hayatın çeşitli kesimlerinden deneme yazıları var. Doğayı ve tarım yaşamını sanayileşmeye tercih eden yazar şöyle der kitabın bir yerinde;
'' ..biz yani insanoğlu çeliğin, plastiğin, poşetin, motorun, betonun, antenin, ekranın, asfaltın çocuğu değiliz. Bir kuşun bir kuşa seslenişinde, patlayan tomurcuğun güneşe gülümseyişinde, yağmurun toprağa değişinde varolan sırrın şahidiyiz.''
4. Aslında Bir Sanat Var ; Sadettin Ökten kıymetli bir yazar. Sadettin Ökten mimari, resim, heykel ve müzik dallarını yani sanat ile ilgili konuları samimi bir dille anlatmış. Verdiği örnekler hakkında bile bilmeyenler için açıklamalarda bulunmuş. Çevreye bakmak ile görmek arasında ki farkın önemine değinmiş. Küçük bir pasaj;
''Şehir kırsal değildir, orada kullanılacak yeşil dokunun ve doğal çiçekli bezemenin bir ölçüsü olmalı. Yetişkin, sokak ve caddelerden geçerken bina cephelerini görür. Burada girişler çok önemlidir. Gerek bina cephelerindeki yazılar ve bezemeler gerek yol üzerindeki dükkânların tabelaları ve vitrinleri sanatsal dokunuşlarla renklendiklerinde yoldan geçenleri farkında olmasalar bile estetik haz ve zevk yönünden belli bir seviyeye eriştirir. Bina cepheleri yapıldıkları dönemin üslubuna göre bezemeler ihtiva eder veya etmelidir. Yazılar ve bu yazıları taşıyan tabelalar da mekânın adı ve işlevi hakkında bilgi vermek yanında ayrı bir sanatsal düzeye ve estetik göndermeye sahiptir yahut sahip olmalıdır."
5. Normal İnsanlar : Bu ay yeni bitirdiğim kitap. Gençlik ilişkileri diye bir umutla başladım kızıma da tavsiye ederim dedim vee. Kusura bakmayın bir netflix dizisi gibi kontrolsüz ilişkileri, seksi toplumumuza sızdırmalarına sinir oluyorum. Yabancı ülkelerde ki erken yaşta başlayan duygusuz seksi normalmiş gibi seyretmekten zaten bıkmıştım. Bunun dışında iki gencin karakterleri ve duygularına yoğunlaşan yerleri okumamı sürdürmeme neden oldu. Ödül de almış ne diyeyim..