''Nerede miyiz? Buradayız ya işte, her zaman olduğumuz yerde - her birimiz doğduğumuz andan ölünceye kadar kendi "burada"mızın içindeyiz."
diye yazmıştı ya Paul Auster son kitabı Baumgertner' de... Yaşadığımız anı işaret ediyordu bu satırlarda. Kıymetini bil diyor, yaşıyorsun ya senin gerçeğin bu diyor, ömür doğumla ölüm arasında bir yolculuk diye farkında olmamıza işaret ediyordu. Yaşamda acısı tatlısıyla var olmaya çalışıyoruz ama bazı anlar var ki dibe çok vuruyor, ümitsizlikten karanlık bir çukura çekiliyoruz. Şu yaz tatilinden sonra her gün maruz kaldığımız olaylar, haberler yüzünden bu dibin alasını gördük. Kendimize bir şey olmasa bile yaşanan savaşlar, kıyımlar, ülkede ki kadına şiddet, gençlerin rol aldığı vahşetler psikolojimi iyice bozmuş durumda. Öyle umutsuzum ki her şey insanı sevmekle başlayacak diyene bile inanmıyorum artık. Her an sevdiklerimin başına bir şey gelecek paranoyasına girdim. Mutsuzum..
Üzerimde koyu bir ağırlık var, kendimi iyi hissetmiyorum, daha çok batmamak için de bir şeyler yapmaya çalışmıyorum çünkü kolumu kıpırdatacak halim yok sanki. Bekleyip bu mutsuzluğun geçmesini seçtim ben de. Her gün kötü bir haber geliyor ekranlara. O çocuklar için çok ağlıyorum, üzülüyorum. Elimden sadece etrafıma karşı faydalı olmak için çalışmak geliyor. Bunun için çalışıyorum en azından.
Çok mutsuzken arkadaşlarımdan bir haber aldım geçen hafta. Haydi biz yine bir araya gelelim, yenilmeyelim bu depresyona dediler ve sonbahar masalarımızı kurmaya davet ettiler.
Arkadaşlarımdan birinin bahçesinde buluştuk bir akşamüzeri. Cumartesi akşamı olmak üzereyken hava tatlı bir hal almış, yavaş yavaş ışıklar yanmaya başlamışken bir masanın etrafında bir araya geldik. Bu toplantımızın teması 'Meksika Gecesi' diye seçmiştik.
Hastane de 4 gün kaldık. Orada bulunduğumuz sürece çok sıkıntı çektik, biliyorsunuız hastalıklar, hastalar, sağlık çalışanları ve hastane hayatı kolay işler değil. Tanımadığınız insanlarla aynı odada mecburi kalıyorsunuz, ortada zaten hasta bünyeler varken tahammülde az, ne yazık ki insanlarda saygı ve görgü sıfır, böyle şartlarda bir de ameliyat geçirmek, orada kalmak oldukça yıpratıcıydı. Uzun zaman, günlerce haftalarca kalanlar oluyor, öyle zor ki Allahım sen onlara yardım et. Hastaneler apayrı dünyalar..
''Zaman geçer ve onu ne hızlandırabilir, ne de yavaşlatabiliriz. Beklemek duygusu sadece insana mı aittir? İnsan zamanın geçişinden başka bir şey düşünmez mi?
Oysa zaman güvenilmez bir dosttur ve insan nafile bir çaba.
"Zamanı ortadan kaldırmanın tek yolu anı tümüyle yaşamak, kendini onun güzelliklerine kaptırıp koyuvermektir."
Cioran ne doğru söylemiş değil mi?
Annene çok geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ..
SilYaşamın karmakarışık kazanında iyisiyle-kötüsüyle, acısıyla-tatlısıyla, coşkusuyla-hüznüyle, sağlıkla-hastalıkla, çocuklarla, yaşlılarla hayatı yaşamak... Anlayarak, algılayarak, farkında olarak...
YanıtlaSilGörsellerle bütünleşmiş harika bir yazı.
Emeğinize -yüreğinize sağlık.
Annenize geçmiş olsun dileklerimle.
çok teşekkür ederiz ..
SilÇok geçmiş olsun. Şifalar diliyorum. Hülya
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ..
SilÇok geçmiş olsun annenize. Size tuhaf gelebilir ama depresyon için biraz balıkyağı hapı için. Bazen ve çoğu zaman sadece kimya
YanıtlaSilevet aslında balıkyağı hep yararlı zaten
Silönerini yapacağım, çok teşekkürler..
Hayat böyle bir şey işte hem acısı hem tatlısı bir arada. Anneye geçmiş olsun.
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ..
SilAnneye geçmiş olsun. Meksika sofrası muhteşem, afiyet olsun:)
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ..
SilAnnenize geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim. Sevgiyle kalın. Meksika yemeklerine güzel.
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ..
SilÇok geçmiş olsun sevgili Pelin Pembesi.... Nice sağlıklı huzur dolu günlere...
YanıtlaSilçok teşekkürler , hep birlikte :)
SilAnnenize geçmişler olsun, tez zamanda sağlığına kavuşmasını dilerim. :)
YanıtlaSilSofranız göz dolduruyor, eminim lezzetleri de pek güzeldi, afiyet olsun. :)
çok teşekkür ederim..
SilNe güzel yazmışsın Sevgili Buket, hem üzüntülerimiz hem hayata dair beklentilerimiz, umudumuz ve akışta devam eden yaşamın gerçekliği var. Kadınlara, çocuklara, sokaktaki masum hayvan dostlarımıza yapılanlar içimizde yaralar açıyor, mutsuzluk biz kaçtıkça üstümüze yapışan bir hastalık gibi. Herşeye rağmen güzel dostlarla, güzel sofralarla ve yapacağımız iyiliklerle hayata tutunmamız gerekiyor. Bu coğrafyanın kaderini değiştirmek en çok da kadınların elinde bence. Anneciğine acil şifalar diliyorum. Sevgilerimle.
YanıtlaSil