Tertemiz, sıcak ve huzurlu bir eylül yaşıyoruz. Ülke gündeminden ayrı tutuyorum kendimi. Kendi dünyamda Allaha şükür huzurum var. Okullar açıldı hatta tekrar tatil oldu bile. Yeni bir okulda başlangıç yaptım bu yıl, yakında buna dair de yazılarım olacak. Evimde bahçeyle daha çok ilgilenmek istediğim halde yapamadığım için kendime kızıyorum. Şunun şurasında ne kaldı eve kapandığımız günlere. Çok sıcak olduğundan fazla bahçe keyfini yaşayamadık. Ama görüntüsü, varlığı bile yetiyor insana. Bahçe işi kolay değil. Sulama, otları temizleme, etrafı süpürme falan baya bir işi var.
Taş boyama yapamadım hiç bu yıl. Arkadaşım bu taşı boyadı ve kaktüslerin yanına koyduk. Koskoca yaz geldi geçti. Gerçi fazla evde de değildim ama..Allahtan bu kaktüslerin fazla bir bakıma ihtiyacı yok. Sıcakta öyle durdular tüm yaz..
Bu sene bol bol kek , kurabiye yapma hayalim vardı. O da gerçekleşmedi. Meğer tüm enerjimiz çalışırken ve yaz dışında daha çokmuş. Bazen bir şeyler yaptım. Mesela küçük domateslerle mini pizza yaptım ve çok güzel oldu.Yanına da ev yapımı vişne suyu.
Bu yıl aldığım bisikletimle bile doya doya gezemedim. Tembellikten tabi. Fırsat buldukça kasabamızın plajına gidip biraz kitap okudum, biraz kafa dinledim. Tabi insanlar orayı terkedince. Yoksa gündüz iğne atsan yere düşmüyordu.
Onu yapamadım şunu yapamadım diyorum ama dolu kitap okudum bu yaz. Kitaplarım bitti, yakında yeni siparişler verilir , kargo eve ulaşır, var mı bundan güzeli.. Dün yeni bir seyahatten geldim. Bu yaz baya bir seyahat yaptım. Okulların tekrar tatil olduğunu duyunca bir anda arkadaşımla karar verip Dikili'ye gittik. İyi ki de yapmışız. Öyle güzel , huzur dolu bir hafta geçirdik ki. Fotoğrafları düzenleyeyim ayrıntılı yazacağım. Ama her şey üst üste geliyor şu sıralar. Şu tatil bitse havalar da bir serinlese evde oturup daha çok yazacağım.
Beni bu güzel havalar mahvetti :)