18 Aralık 2020 Cuma

Hoşgeldin Cuma!

                             Bir cuma gelmişken yazımı yazayım, hayata devam edelim, dertleşelim konuşalım hatta şöyle bir soluklanalım diyorum, ne dersiniz? Evlere kapanacağımız bu hafta sonu bitmeyen salgının gölgesinde aralık ayının ruhsuz günleriyle birleşti. Dünyanın başında ki bu illet hala devam ediyor. Her gece vaka sayısı kaç olmuş, aşı geliyor mu gelmiyor mu, hangi aşı daha iyi haberlerini aylardır seyrediyoruz. Ölen hastaların bir sayı olarak ekranda bir iki dakika gözükmesi dünya da ki değerimizi ortaya koyuyor. Kafayı yememek imkansız. 

                           Elden bir şey gelmiyor. Devlet büyüklerimiz ne derse onu yapıyoruz. Hadi evlere kapanın tamam, hadi anaokulları açılsın tamam yok olmaz onlar da süper bulaştırıcı yeniden kapansın tamam, şu saatlerde dışarı çıkın tamam.. Böyle böyle kaç ay geçti değil mi? Evlerde de gayet mutlu ve huzurlu değiliz tabi ki. Devamlı beraber olan ev ahalisi olarak sinir patlamaları, üzüntüler, ağlamalar ,sızlanmalar eksik değil evimizde. Ama bunları anlatmayı sevmiyorum güzellikleri odaklanalım diyorum yine.


                               Karavanla bir yere gidemiyoruz çünkü herkes evden internetle çalışınca yine bir yere çakılı kalıyorsun. Haftasonu da çıkış yaşağı olunca iyice hapsolduk evlere. Ama ara ara karavana gidip yalnız başıma bir şeyler içip geleni geçeni seyretmeyi seviyorum.


                        Bu hafta içi bazı günler yağışlıydı. Sokaklarda kimse olmayınca yürüyüş çok güzel oluyor. Sonrasında bahçeme geliş mutluluğu da çok güzel.


Geçen sene ektiğim portakal ağacım :)


Yine geçen sene ektiğim kumkuat ağacım bu sene o kadar çok meyve verdi ki..


Pasta, kek, kurabiye yapmadan geçmez mi bir hafta..


Arkadaşlarıma hediyeler hazırlama günleri...


Bu hafta iki güzel kitap okudum. Elimde kitap kalmayınca kütüphaneye giderek aldım.


Sahiden sohbet tadında bir okuma oldu. Zaten Dursun Gürlek yazılarını internetten takip ediyorum devamlı. Özellikle İstanbul'da ki camiler hakkında öyle güzel bilgiler veriyor ki..
Cuma çiçeğimi de pazardan aldım. Sehpamda yerini aldı..


Vee bitirirken yazımı Gökhan Özcan'a kulak verelim;

İnsana ve hayata uzun süre dikkatle baktığınızda bütün bu gündelikler dökülüyor yavaş yavaş üstünden, kalabalık bir gezegen ve ıssız bir insan kalıyor sadece ortada. En çıplak haliyle hayatın hikâyesi bu… Gerçeğin kapımıza dayanması ve er ya da geç kendi yalanlarımızla yüzleşmememiz kaçınılmaz. Ama bu yüzleşmenin vakti, her şey için çok geç kalmış olacağımız bir güne denk düşebilir. Bütün yalanların farkına vardığımız ve fakat hakikate hiç vaktimizin kalmadığı bir güne… Kim ister kendiyle böyle yakıcı bir randevuyu?


7 yorum:

  1. Hepsine katılıyorum dediklerinin, zor çok zor zamanlar yaşadıklarımız lakin o ara ara karavana tek başına gidip, bir şeyler içip, etrafı seyretmek :) Çok isterdim ondan ben de ;)

    YanıtlaSil
  2. yazının güzelliği bir yana, ben yine fotoğraflara ayrı bir tutuldum, öyle güzeller ki :)

    YanıtlaSil
  3. bu günlerde çıldırmamak imkansız gerçekten. geçen yıl bu zamanlar birisi bize sokağa çıkma yasakları olacak, maskesiz dışarı adım atamayacaksınız, annenize bile gitmekten korkacaksınız dese, hadi ordan derdik muhtemelen :(

    YanıtlaSil
  4. I so agree with you! This is all such a waiting game and there is still more to come. As surreal as it is there is nothing we can do but stay as positive as possible. I think of my grand-daughter now a young lady of 20 and I feel I have to offer her a calm happy attitude so she feels secure and can face the daily trials she has at college. Its sad that your little pupils cannot attend school....the little ones so need normalcy. However first and foremost is their health and security! Stay safe :-) Amanda x

    YanıtlaSil
  5. Merhaba

    Bloggerlar olarak telegram grubunda buluştuk, yazılarımızı ordan paylaşıyoruz, daha fazla kişiye ulaşıyoruz. Telegramda kimseye numaranızı vermiyorsunuz zaten google plus grupları gibi düşünün. Grubun adı Blogger Türkiye. Eğer katılırsanız çok sevinirim.

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...