Oysa bir nevi emeklilik provası olan bu günlerde doya doya sevdiğim işleri yaparım sanıyordum. Hep bir şey çıkıyor beni oyalayacak. Ya da o gün moralim gayet iyi durumdayken bir an da aldığım haberle allak bullak oluyorum ama hayat bu, her an her şey olabiliyor.
Yine de sağlığa, dostluğa, güzel karşılaşmalara, ailemin yanımda oluşuna, büyüklerimizin bizlerle oluşuna, yaşadığımız haftanın rutinini bozacak kötü bir olayın olmayışına şükrediyorum.
Bakalım bu hafta neler yapmışım..
Sabahları artık çok geç kalkmamaya dikkat ediyorum yani en azından saat 9 geçsin istemiyorum. Yoksa yıllardır erken kalkmaktan sabah uykularını çok özlemiştim ama eğer öğlene kadar da uyursam günün bereketinin kalmadığını gördüm. Sabah 8 gibi kalkıp bazen yürüyüş yaptım bu güzel deniz kenarında.
Bazen de kasabamızın doğu yönünde ki bu yolu kullandım. Bisiklet sürmek gibisi yok. Yolum denize paralel. Sağ tarafta ana yol var, vızır vızır arabalar geçiyor ama Türkiye şartlarında buna da şükür.
Sessiz iskelelerde mola verdim..
Parklarımız çok güzel ama çekirdek yiyen insan sürüsü yüzünden yerler çok kötü. Devamlı süpüren görevliler var ama niye bunu yapar insanoğlu diye çok canım sıkılıyor her defasında.
Marmara Ereğlisi burası. Minik bir balıkçı köyü. Sık sık buraya gidiyoruz. Eski o kadar çok ev var ki, restore olması lazım ama belediye de tık yok..
Bahçelerin ortancayla coşma zamanı..
Nihayet benim de kaktüsüm açtı, çok mutluyum ama bunların ömrü bir gün. İnsan nasıl bir güzellik bu diye düşünmeden edemiyor.
Yalova da bir çok sera var, bir tanesine gidip kaktüslere bakayım dedim. Ev aslında kaktüs dolu ama yine de dayanamayıp aldım. Bunlar da oldukça büyük kaktüsler ve pahalı. Aslında şöyle korunaklı bir bahçem olsaydı paraya kıyar alırdım ama geçen hafta içine biber ektiğim koca saksım bahçeden çalındığından gözüm korktu.
Bazı saksıları boyayıp kullanmak çok zevkli, tavsiye ederim..
Balkondan gökyüzü halleri...
Bugünler de ne mi izliyorum. Fazla ekranla işim yok ama ara ara bu diziyi seyrediyordum ve 9. sezona gelmiştim şimdi de devam ediyorum. Gülümseten keyifli dizilerden biri.
Bu haftasonu hepimize güzellik, esenlik ve keyif getirmesi dileğiyle diyerek ayrılıyorum. İnşllah yarın fazla işim olmaz biraz blog okurum :)
Gezilip dolaşılası harika bir yerdesiniz, iskeleye bayıldım. Bu diziyi ara sıra denk gelince bende izliyorum seviyorum :)
YanıtlaSilMarmara Ereğlisi bize yakın. Biberlerin çalınmasına üzüldüm.
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilGerçekten günlere bir dert oldu. Uzun günlerin bile bizlere yetmediğini ben de fark ettim. Oysa en uzun günlerini yaşadığımız şu yaz mevsiminde, o kadar çok iş yapılır ki; ama maalesef, günler işlerimize yetmiyor. Nedenini ben de anlamış değilim. Sabah saat 06:00-07:00 gibi ayaktayım. Ancak yaptığım işler beni çok yoruyor ki, gece saat 12:00'den evvel bazen akşam çayımı bile içemeden uyuyup kalıyorum.
Gün içindeki uğraşlarınızı anlatan fotoğraf karelerini insan izlemeye doyamıyor. Söz konusu fotoğraf kareleri, Yalova ve civarına ait herhalde. Paylaşım için teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Saksının çalınmasına çok şaşırdım :)
YanıtlaSilFotoğraflar içimi açtı... Tekirdağ'da iken Marmara Ereğlisi'ne sık giderdik. Değişmek, güzelleşmek istemeyen yerlerden biri... Vizyon sahibi birinin elinde hem içinde yaşayanlar için hem turistik anlamda ne hoş bir yer olabilir aslında.
YanıtlaSilÇekirdek kabuklarını yerlere atanları ben de anlamıyorum, anlamayacağım. Vicdan yoksunu insanlar olduklarını düşünüyorum.
YanıtlaSilKeyifli bir hafta sonu dilerim...