Hayatın kaçınılmaz duygularından biri çaresizlik. Bunu yaşamayan, hayat içinde karşılaşmayan yoktur herhalde. Kendi hayatımızı düşündüğümüzde çaresiz hissettiğimiz, kapana kısılmış gibi gelen ve umutları tüketen bir çok durumla karşılaştığımızı görüyoruz. Böylesine olumsuz bir duygu neden var, niçin bunu yaşamak zorundayız, bize faydası var mı aslında diye düşünmeye başladım bir kitap okuyunca.
Geçen ay okuduğum Çinli yazar Yan Lianke tarafından yazılan Günler, Aylar Yıllar kitabında ki yaşlı adamı ölüme doğru götüren çaresizliği okuduğumda çok sarsılmıştım. Bir insanın hayatın akışında ki acımasızlığa karşı elinden birşey gelmemesi, günbegün artan çaresizlik, yalnızlık bu kadar güzel anlatılır. Doğa karşısında eli kolu bağlı olan insanın umudunu yitirmeden çabalaması ve bu yolda ömrün tükenmesi aslında ne kadar aciz varlıklar olduğumuzu bir kez daha göstermişti bana. İyi ki edebiyat var, beni eğiten, geliştiren ve aslında daha çok insan haline getiren bir alan.
Ve iyi ki sinema da var. Beni aslında hiç bir zaman içinde olmayacağım dünyalara götüren, her türlü ortama sokan ve insana dair bir çok şeye ayna olan diğer mecra. Geçen akşam izlediğim Hiroshi Teshigahara'nın (Suna No Onna )Kumların Kadını filminde müthiş bir kapana kısılmışlık ve çaresizliği işliyordu. Film Kobo Abe'nin romanından filme çekilmiş.
Filmin kahramanı Cumpei Niki'yi ele geçiren esareti ve çaresizliğini kumların yavaş yavaş eve dolmasıyla orantılı hissediyorsunuz. Aynı evin içinde biri erkek biri kadın, iki insanın bu çaresizliğe bakış açısını, kabullenişlerini, hayattaki rollerini görüp hayatın farklı bir açısını yakalıyorsunuz. Kumların atında kalan iki insanın ilk önce kurtulma çabaları sonra da kabullenmeleri.. Hayatta karşılaştığımız zorluk, çaresizlik ve umutsuzluğun karşısında savaşmanın anlamı var mıdır, çabalar her zaman karşılık bulur mu, sabretmek işe yarar mı, kadere boyun eğiş kaçınılmaz son mudur?
Bir kitap bir film sen neler açtın başıma!
Dediğim gibi iyi ki edebiyat, sinema vb. var!
"Ucunda ölüm olmadıkça çaresizlik yoktur" ve "çaresizlik gerçek cesareti doğurur" diye iki cümle okudum ben de geçenlerde.. Doğru gibi geldi.
YanıtlaSilÇaresiz kalma yani sıkışmışlık duygusu belki daha iyi harekete geçiriyor insanı değil mi ? Hayata daha çok tutunuyor insan gibi geliyor.
SilDemin son yazdığına düşündüklerimi yazdım Ceren, yorumu gönderdiğimde hata
gibi şeyler çıktı. Geldi mi acaba?
Olmadıysa tekrar yazacağım..
Ceren bu yazdığın iki cümle çok değerli.. paylaştığın için teşekkürler. <3
SilMaalesef gelmemiş :,( çok merak ettim şimdi!
SilÇok güzel bir yazı Buketciğim. Kitaplar, filmler bizim paralel hayatlarımız gibi adeta. Filme hemen bakacağım. Kitabı da araştırayım hemen. Teşekkürler paylaştığın için. <3
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Momentos..
SilKobe Abe okumadıysan ve merak ediyorsan, şunla başlayabilirsin: Virane Harita. Bence ilginç bir polisiye ki bu yazarın tavrı hakkında fikir de veriyor. Hatta şöyle bir cümlem var kitap hakkında: Edebi derinliği olan bir roman değil gibi ama şu günlerin anlamsız sıkıntılar yaratan hâllerinden uzaklaştırmayı başarıyor; bir varoluşçu tavrı da var. Akıcı.
YanıtlaSilEvet hiç okumadığım bir yazar. Not ettim , alacaklar tekrar çoğaldı
Silama uzun bir süre kütüphaneden almaya karar verdim.
Çaresizlik hem içinde umut hem de umutsuzluk barındıran bir his sanki. Hangisi ağır basarsa ona teslim oluyor insan. Kitap ve film tavsiyenizi not aldım. Çok anlamlı bir paylaşım yapmışsınız.
YanıtlaSil