1 Nisan 2022 Cuma

Nisanın İlk Cuması

                   '' 1931 Yılının o tuhaf nisan sabahımda ki hava muhteşem ve ıslaktı, ancak güneş de açmıştı. Pamuk, şeker gibi tatlı, serin , nemli ve berraktı hava; pırıl pırıl bir bahar havasıydı; Strasbourg Bulvarı'nın tam ortasında yeni biçilmiş çimlerin ve denizin kokusunu duymak insanı şaşırtıyordu. Bu hoş mucizeyi bir sağanak, çoğu zaman ilkbaharın geldiğini arsızca müjdeleyen o kaprisli nisan yağmuru beraberinde getirmişti. ''
                   Bugün bitirdiğim kitap ''Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma '' nın açılış hikayesinin ilk paragrafı böyle başlıyor. Bugün nisanın ilk günü . Burada paragrafta ki güzel ilkbahar sabahı yaşadığım yerde yok şimdilik. Bugün oldukça bulanık, ılık ve tozlu bir güne uyandık. Rüzgar oldukça şiddetli esiyor, çölden denizleri aşarak geliyor. Mart ayı bitti nihayet..Mart  çok uzun sürüyor ve gri haliyle soğukluğuyla insanı bzdiriyor. Nisan öyle mi oysa? 

                      Sabah saat 8 buçuk gibi köy minibüsünde oluyorum. Otogarda insanlar gidecekleri yerlere ulaşmak üzere bindikleri otobüslerde başları öne eğik, sıra sıra oturuyorlar. Yirmi yıldır okula gitmek için toplu taşımayı kullanıyorum genelde. Bu uzun süre de gidip gelirken bir kitap ya da gazete okuyana fazla rastlamadım. Hele  son yıllarda herkes bir ekrana secde ediyor her daim.


                                        On beş dakika olsa da kitap okumayı tercih ediyorum. Telefonumun mesaj kısmını bile genelde okulda açmamaya çalışıyorum. Yoksa o mesajı oku, şuna cevap ver, biraz da şuna bakayım derken ekran köleliğine yenilenlerden oluyorsunuz  bir anda. Genelde sosyal medyaya da akşam olunca bakıyorum.
Bu hafta boyunca iki Stefan Zweig kitabı okudum. İkisi de incecik ve kolay taşınan olunca yolda kolay okundu. Yazarın dilini seviyorum fazla çetrefilli değil. Ama anlatıklarında derin anlamlar barındırıyor, insana dair çok şey anlatıyor.


           Zaman zaman Enis Batur'u okumayı seviyorum. Zihnimi tokatlayan, zorlayan entelektüel bir arkadaş gibi kendisi. Bahsettiği şeyleri ne kadar anlamıyorsanız durumunuz o kadar vahim :)
            İnstagramda paylaştığımda biri 'kim bu yazar , şu ünlü yutubıtr mı ?'' diye sormuştu. İnşalah sizde böyle düşünmemişsinizdir :)


''Ey ilkbahar dalı, ne de nazikçe, ne de hoş sallanmadasın..
Dilerim, kış rüzgarları sana zarar vermesin..''
                                     Hafız Şirazi'den..

                         Geçen hafta o kadar kar vardı oysa ki. Pazartesi okula gitmek üzere merdivenlerden inerken bu manzarayla karşılaştım. İki gün önce kuru bir daldı şu ağaç. Biraz güneş çıkınca nasıl da coşmaya başlamış.


                      Hafta sonu Artvinliler Panayırına denk geldik. Karalahana sarmaları, baklavalar, ballar .. 


Çocuklarım okula gelir gelmez hemen evcilik kuruyorlar. Ben artık hiç müdahale etmiyorum. Çocuklar genelde bir araya geldiğinde oyun kurmada zorlanıyor. Bunu bile öğretme de fayda var. Sonrasında kendi kişiliklerine göre oyun içinde var oluyorlar.


Çocuklarla zencefil adam kurabiyesi yaptık..




Her çocuğun tasarladığı kurabiye adam..


                   Uzun zamandır çocukluk fırınıma gitmemiştim. Okula giderken ekmek almak üzere girdim. Kasada genç bir kız vardı. günaydın deyip bir ekmek rica ettim. Ama kız hiç karşılık vermeden ekmeği uzattı. O sıra da ekmekleri fırına veren iki fırıncı genç çocuk vardı. Oysa bu fırında hep yaşlı amcalar çalışıyordu, her gittiğimde eskileri anar, sabahın o saatinde ayaküstü neşe bulurduk. Selamıma karşılık vermeyen bu gençlerin halini görünce bir daha gitmemeye karar verdim.


                 Bu haftanın süprizi canım arkadaşım Esmanur'dan dağları taşları aşarak gelen hediyesiydi..
Bu hafta Kitaphaber sitesinde yeni yazım yayınlandı. Buyrun okumaya!

Yarın güzel bir aya giriyoruz. Ramazan ayı. Bugün Diyanetin sayfasında ki hutbeyi okudum ve bazı yerlerini de sizinle paylaşmak istiyorum:

 Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin...''
Ya Rab! Hamd sana, şükür sana. Eriştirdin bizi yine Ramazana. Müjdeler olsun kavuşanlara. Rahmet olsun kavuşamayanlara. Hastalarımız şifa, dertlilerimiz deva bulsun. Ramazan-ı şerifiniz, mübarek olsun.  













































15 yorum:

  1. Zweig en sevdiğim yazarlardan. Fakat yürek yükü ne kadar ağır, ne kadar umutsuz bir sona götürdü onu ve eşini.. diye düşünmeden okuyamadığım bir yazar. "Geride kalanın suçluluğu" üzerine bir yaşam.. Enis Batur'u ise ben de ara ara sevebiliyorum dilinin değil de ruhunun ağırlığından sanki..
    Burada en yakınlarımdan Yunanlı bir arkadaşım geçen dedi ki "üç defa merhaba'ma karşılık vermeyeni hayat boyu gözümden çıkartıyorum" :) Seninki de o hesap olmuş hem de 1.de, belki kızın kulaklığı vardı, bi şans daha mı versen :)) Ergen işte....
    Şimdiden hayırlı Ramazanlar, dikkat et lütfen sağlığına..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yine de her zaman selam veriyorum tabi ki, içimden de ''öğreteceğim hepinize ''
      diyen biri de yok değil :)
      Zweig hadi intihar etti de karısını nasıl iknna etti değil mi, bunu çok düşünürüm. insanlar birbirinden etkileniyorda böylesine uç kararlarda nasıl oluyor?
      geçen aylarda filmini seyretmiştim, hayat hikayesini.
      https://www.imdb.com/title/tt3397160/
      bakarsan bu film

      Sil
  2. Hayırlı Ramazanlar olsun Buketciğim, sevgiler. :)

    YanıtlaSil
  3. Hayırlı Ramazanlar arkadaşım.

    YanıtlaSil
  4. Selam yazınızı okudum. Kaleminize sağlık. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Enis Batur kitaplarını çok seviyorum, arada açar okurum, özellikle de Ada Defterleri'ni.
    Oğlu Sarp ortaokulda öğrencimdi ama Enis Batur'la tanışmadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa oğluyla demek , şimdi nerede ne yapıyor acaba oğlu. Böyle yazarların, sanatçıların eşini, çoluk çocuğunu çok merak ederim. nasıl yetişirler, sanatla ilişkileri var mıdır vb. diye.

      Sil
  6. Yazını gidip okudum. Sayende Sisi'yi detaylarıyla öğrendim. Bizim burası da bugün tıpkı dünkü gibi tozlu rüzgar esaretinde. Başımda şapkam olmasına rağmen dünden kalma baş ağrım devam ediyor bu yüzden.
    Çocuklar ömrüne ömür katıyordur. Kurabiyeleri pek güzel. İyi ramazanlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acemice yazılar işte. Aslında zamanında blogta yazdığım yazıları biraz değiştirerek gönderiyorum. Böyle yazma teklifi gelince neden olmasın dedim. ama çok da iyi değiller aslında.
      o boşluğun çaresini yazmışsın çok teşekkür ederim. akşama bir bakacağım ayrıntılı. kesin kolaydır, off çok teknoloji özürlüyüm

      Sil
  7. Yazılarını bir tür iç ferahlığı ile derin bir nefes almış gibi okuyorum. Hangi ildesin mahzuru yoksa? Merak ettim.

    YanıtlaSil
  8. Hayırlı Ramazanlar. Tepsiler, tencereler fena ki fofoğraf bile olsa lezzet anlaşılıyor. Fırın da lezzete dahil. Yaşadığın yerin nüfusu artarsa sebebi sensin bilesin:)

    YanıtlaSil

Merhaba Cuma

                          '' Kendini sevmezsen başkasını nasıl sevebilirsin ?'' diye soruyor Tina Turner Mutluluk Sana Yakış...