San Marco meydanı öyle güzel ki Napoleon '' San Marco meydanı dünyanın en güzel dans pistidir ve sadece mavi gökyüzü onun çatısı olmaya layıktır '' demiş..
San Marconun güzelliği San Marco Bazilikası ile başlıyor. 12 havariden biri olan San Marconun kemiklerini muhafaza amacıyla 11. yy da Bazilikada bulunan süslemeler nedeniyle buraya Altın Bazilika deniyor. Giriş kapısının üzerinde bulunan 4 tane at heykeli Haçlı ordusunun İstanbul'u yağmalaması sonucu buraya getirilmiş..
Buradan deniz kenarına doğru giderseniz Palazzo Ducale yani Dükler Sarayını görüyorsunuz. Rehberimiz buranın o dönemdeki önemini anlatıyor. Zamanında burası hükümet merkezi olarak kullanılmış. Hemen yanında bir hapishane var ve bununla da bağlantısı varmış. Sue çlular zamanında bu hapishanede suçlarını çekerken ceza bitimine kadar ailesiyle görüştürülmüyormuş. Aileden biri gelince mahkumlar uzaktan onları görüyormuş, kendileri de yalnızca ellerini gösterebiliyormuş..
Biraz daha yanda iki tane karşılıklı sütun var, bir sütunun üzerinde San Marco'dan önce şehrin koruyucusu olan Bizans Kraliçesi Teodora'nın heykeli var. Diğer sütunda Venedik'in sembolü olan bronz bir aslan heykeli var.
Daha sonra yavaş yavaş içlere doğru içlere doğru gitmeye başladık. Erken saatte meydana indiğimizden kahvaltı edecek bir yerler aradık. Bir kafe bulup oturup daha sonrada bol bol yiyeceğimiz -istemesekte- kuruvasan yedik.
Yavaş yavaş insanlar çoğalmaya başlamıştı. Biraz sonra meşhur Rialto Köprüsüne
gelmiştik. Daha sonra kanallar boyu ilerledik. Santa Maria Mater Domini ve San Giacomo Kiliselerini geçtik.
Her yerde meşhur Venedik maskeleri var. Eğer almak isterseniz ya da en azından güzel maskeler görmek isterseniz La Bollega dei Mascareri ye uğramalısınız. Eyes Wide Shut filminden bilirsiniz herkesin maskeli olduğu o ünlü sahne de kullanılan maskeler Rialto Köprüsü yakınındaki bu dükkanda yapılmış.
Gece uçak yolculuğu yapmış, uykusuz kalmıştık ama olsun , her anı dolu dolu
yaşamak istiyorduk. Akşama kadar gezdik..Pelin bize ayak uydurur mu diye endişeleniyorduk ama
son güne kadar sorunsuz bir gezi oldu..
Pelin'inde isteklerini karşılamak gerekiyordu. Eee onunda ilgi alanlarını ziyaret edip
alışveriş yaptık..
Aralık ayının son günleri olmasına rağmen hava çok güzeldi. Ama akşam
olmaya başlayınca çok soğuk oluyordu. Üşüdüğümüz zamanlar kafelerde oturup tiramisu ve kahve keyfi yaptık. Ama ilginçtir, bir çok kafe de oturucak yer yok. İnsanlar kahvelerini alıp ayakta içiyorlardı. En fazla iki,üç sandalye oluyordu. Çok yorulduğumuzdan bunları tercih ediyorduk..
İlk günümüz büyük bir yorgunlukla erken sona ermişti. Otele varır varmaz yerleşip uyuduk. Otel
Venedik'e çok uzaktı. Ama oldukça temiz ve güzeldi. Üstelik bize iki oda verdiler. Geniş ve sıcak
odalarda kalmakta oldukça zevkliydi. Ertesi güne hazırlanmak için dinlenmemiz gerekiyordu.
Çünkü ayakta yiyip içmenin fiyatı oturarak yemen ve içmenden daha ucuzmuş İtalya da. Banco ayakta Tavalo oturarak demekmiş. Bahşişi direkt tavalo nun fiyatının içine ekleyip veriyorlarmış hesabı. Biraz araştırma yapmıştım. Ama çok güzel bir şehir. Havanında iyi olması şansınız olmuş.
YanıtlaSilYalnız motordan dumanlar çıkıp da senin Yine de uçma cesareti gösterebilmen takdire şayan. Ben Zeki Müren misali "Durdurun uçağı inecek var" derdim kesin.
Neyse iyi geçmesine sevindim. Pelin e de geçmiş olsun.
Buketcım, devamını dort gozle beklıyorum. bızde bu sene venedık dusunuyoruz. hangı turla , ne kadar, tavsıyeler hakkında ayrıca arayacagım senı. nerede kalınır, yenır ıcılır, nereler onemlı degıl.. gıbı.
YanıtlaSilTakipteyim Buket,Pelin hastalanmasa iyiyimiş ama :(
YanıtlaSilİtalya'da merkeze uzak oteller daha temiz ve konforlu oluyor,turla gidince uzaklığın önemi de kalmıyor nasıl olsa.
NE KADAR GÜZEL FOTOĞRAFLAR BUNLAR BENDE OK GİTMEK İSİTOYRUM UMARIM EN KISA ZAMANDA BÖYLE GÜZEL BİR TUR YAPABILIRIM
YanıtlaSilVenedik'i çok merak ediyorum. Ne güzel gezi olmuş:)
YanıtlaSilVenedik gordugum en farkli avrupa sehriydi. Masal gibi. Senin fotograflarini ve yorumlarini da merak ediyorum :)
YanıtlaSilVenedik özenilecek kadar etkileyici bir şehir bence, alıp götürüyor insanı...hep Venedik denince o daracık sokaklarında kaybolmak gelir aklım bir gün kısmet olur da gidersem, kendimi ayaklarımın hakimiyetine bırakıp kaybolacağım oralarda:))
YanıtlaSilHavanın bu kadar güzel olması harikaymış tatlım :) Dükler sarayını dışarıda fırtına varken kapkaranlık bir havada gezmiştik, büyük kasvetli muazzam dekorları ile salonları ve bitişiğindeki hapishane oldukça etkileyiciydi. Akşam klasik müzik dinletisine de gittiniz mi Buket'im? :) tarifsiz bir keyif oluyor...
YanıtlaSil