Seyrettiğim iki film beni oldukça düşündürdü. İki filmin paralel olay örgüsü ve benzerlikleri vardı. Filmlerden Lee Chang-Dong'un yönettiği 2010 yapımı Poetry bazı yönlerden duygusal işlenmiş olsa da asıl anlatılmak istenenle bizi avucuna alıyor. Diğer film Haneke nin yönettiği Benny's Video. İki film de de çocukların suçlarını örtbas etmek için seferber olan büyükler var. Poetry filminde sevimli büyükanne Mija, torunun arkadaşlarıyla tecavüz edip intiharına sebep oldukları kız karşısında tüm babalara karşı vicdan savaşı veriyor.
Dün gece seyrettiğim Benny's Video nun da benzer teması var. Küçük bir çocuğun işlediği, hem de tüm detaylarıyla bir videoya kaydettiği cinayet Benny’s Video’nun odak noktası. Haneke bu filmi de üst sınıf , iş peşinde koşturan , çocuklarıyla kahvaltıyı dahi paylaşacak zaman bulmayan, aldırmaz bir ebeveyn ile kendini odasına kapatmış, çağın teknolojisini kontrolsüz kullanan Benny adındaki çocuğun bir kızı öldürmesi üzerine kurmuş.
Tabi ki beni dehşete düşüren bu çocuğun rahatlıkla bir kızı öldürmesi, sonrasında pişmanlık yaşamaması değil yalnızca. Durumu öğrenen anne- babanın olaya karşı tutumları. Aynı Poetry deki ebeveynler gibi olayı örtbas etmeye çalışıyorlar. Oldukça sakinler. İki filmde de yalnızca kadınların tepkisini görüyorum.
Filmde Benny'nin bu duruma gelmesi konusunda bir çok şey söylenebilir. Aile ilgisizliği, televizyonun olumsuzluğu, kontrolsüzlük. Önemli olan Haneke bu filmde açık açık göstermese de olayların nedenlerine dair sinyaller veriyor. Zaten yönetmenin Duygusal Yozlaşma adını verdiği üçlemenin filmlerinden biri. Der siebente Kontinent (Yedinci Kıta), Benny's Video (Benny'nin Videosu) ve 71 Fragmente einer Chronologie des Zufalls (Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası) filmleriyle Michael Haneke genel olarak insanoğlunun yitirmeye başladığı duyguların portresini çizmeye çalışır.
Koltuklarımızda rahat otururken, sıcak evlerimizde huzurlu yaşayıp giderken bazı şeylerin farkına varmak mı istiyoruz, rahatsız olsakta seyretmemiz gereken filmlerdi bunlar bence.
Benny's Video seyretmek isteyenler için
Benny's Video seyretmek isteyenler için
Poetry fiilmini izlemek için
Buket, gel hem kendine hem evdekilere bi iyilik et. Bu kez Wes Anderson filmleri seyret.
YanıtlaSilHele Moonrise Kingdom'a var ya; Pelin bayılacaktır, yüzde yüz eminim.
Ardından The Darjeeling Limited'i seyredin. Of, bu filmin müziklerine, görüntülerine, oyuncularına tek kelimeyle biterim.
Bu filmi seyredince, Hindistan'a yolculuğa niyetlenebilirsin. Öyle nefis bir filmdir, hararetle tavsiye ederim:)
Madem yazı başlığın "film önerisi", buyrunuz bunlar da benim film önerilerim:))
Valla bu filmleri evdekilerle seyredersen, senin Haneke'lerden sonra bana dua ederler. Sevaba bile girebilirim:)
önerilerini mutlaka seyredeceğim. bakalım zaten bu tatil benim
Siliçin film festivali olacak. baksana altta bir arkadaşımın yorumu var. onu da haneke ile tanıştırdım yada zehirledim mi :) desem.
gündüzleri senin filmler, gece haneke, bergmana devam:)
The seventh continent (Yedinci Kıta)Filmini senin verdiğin DVD ile bir kaç gün önce seyrettim ve adeta çarpıldım , seyredilmesi zor bir film fakat sanırım haneke'de bunu amaçlamış."seyirciyi rahatsız etmek"....
YanıtlaSilHanekeyi tanımak için, yaptığı kent üçlemesinin ilk serisi olan "The seventh continent" filmi ideal ... üçlemenin diğer serilerini en kısa zamanda seyredeceğim...
Avrupadaki toplumsal ve bireysel yıkımı ele aldığı kent üçlemesinin ilk halkası olan bu filmin finali insanın kanını donduruyor.
Filmi izledikten sonra Haneke sineması hakkında bilgi almak için biraz araştırınca Avusturyalı film yönetmeni Michael Haneke gibi dahi bir sinema yönetmenini geç tanıdığıma üzüldüm...
Filmde kadının çocuğuna vurduğu tokadı adeta yüzümüzde hissediyoruz... ve üzerinde konuşulacak bir çok sahne ...çok etkileyiciydi....Kapitalist toplumun insanın ruhunu nasıl ele geçirip metalaştığını çok güzel vurgulamış...1989 yapımı filmin ,özellikle Türkiye'deki sanat sinemasına
etkilerini görmekte mümkün...Seren Yüce'nin 2010 yapımı Çoğunluk filminde babanın rutin olarak eve gelişleri,ev terliğini giymesi ve evden sabahları ev hanımı olan eşinin onu kapıdan uğurlaması....gibi.sahneleri hatırladım Haneke'nin filminde de günlük rutinlerimizi çok güzel anlatmış...
Kendi anlatımıyla "kimsenin kolayca ve içi rahat bir sekilde seyredemeyeceği filmler" yapan Haneke, filmlerinde çoğunlukla modern toplumdaki insanların problemlerini ve bunalımlarını çıplak bir gerçeklikle anlatıyor...bu amaç için özenle film müziği kullanmaktan kaçındığını söylüyor...
Tabi bu arada Michael Haneke külliyatının son filmi olan yarı otobiyografik Aşk(amour)filmi 2012 Cannes Film Festivali'nden Altın palmiye ile dönmüş. Film baş yapıtlar arasında gösteriliyor. Ayrıca SİYAD tarafındanda yılın en iyi filmi seçilmiş...seyredeceğim film listeme aldım...bu tatilde serederim umarım...
Kadir 26 Ocak 2013
ne güzel yorum yazmışın Kadir.. bendeki diğer haneke filmlerini
YanıtlaSilde sana vereceğim. Amour filmini izleyip yine blogta yazmıştım. yine internette
seyretmiştim. o filmi de izleyince moralim bozulmuştu. şimdi sen Benny's video yu seyret. tatil dönüşü görüşmek üzere..
Haneke filmleri çok rahatsız eder beni ama izlenmezse de olmaz. Filmlerde insanı rahatsız eden, isyan noktasına iten bir durum vardır. Funny Games'de somut olarak hissetmiştim bunu, Amour masamın üzerinde duruyor haftasonu izlenmek üzere. Sırada Benny's Video var o halde. İzledikten sonra posta ait yorumları da tek tek okuyacağım, teşekkürler bu güzel anlatı için :)
YanıtlaSil