17 Kasım 2025 Pazartesi

Uykulu Gözler Şehri; SİBİU

                         İstanbul'dan otobüse binerek uzun molalar ile 12 saatte Bükreş'e geldiğimizde yorgun ama heyecanlı ve mutluyduk. Buradan da 6 saat sürecek trene binmiş yorgunluğumuzu ortamın sıcaklığı ile uykuya dalarak atmaya başlamıştık. Bükreş'e sabah sekiz gibi gelmiş hemen büyük tren garına gitmiş Sibiu biletini almıştık. Saat 10 gibi uzun yolculuğumuz başladı. 

Tren sarsıla sarsıla giderken yarı uykulu pencereden geçip giden manzaraya bakıyor, hep bu anı hayal ettiğim zamanları düşünüyor ve içimi sonsuz mutluluk kaplıyordu. Tren farklı farklı kasabalarda duruyor, insanlar ellerinde yükleriyle iniyor biniyor, bir koşturmaca sürüp gidiyordu. Tren yolculuklarını çok severim. Saatlerce yol gidebilirim. Bu yüzden yolculuklarımızda treni çok kullanırız.

Ve nihayet Unesco Dünya mirasına girmiş, Forbes dergisi tarafından Avrupa'nın en mutlu 8. kenti seçilmiş Sibiu şehrine ulaştık. Kaos ve gürültü dolu şehrimden böyle bir yere gideceğim için merak içindeydim. Öyle de çok ihtiyacım vardı ki sakinliğe, telaşsız bir kaç güne.



Sibiu Tren Garında inip her zaman yaptığım gibi etrafı geziyorum, bina hakkında bilgileri okuyor, insanları izliyorum. Her gittiğimiz garda on beş dakika da olsa durup soluklanmayı çok seviyorum. Romanya'da garlarda internet çok iyi hızda ve herkese açık. Buradan otele gideceğiz ama daha önce rezervasyon yapmadığımız için eski şehre dolu yürürken gördüklerimize fiyat sormayı amaçlıyoruz. 
Şansımıza o gün yağmurlu ama olsun zoru severiz. Gardan çıktığımız gibi eski şehre doğru dümdüz yürüyoruz. Bir iki yerden fiyat alıyoruz, daha önce beğendiğim otele kadar sorarak ilerliyoruz. Sonra önceden not aldığım oteli buluyor ve giriş yapıyoruz.



                       Çatı  katında ki odamıza yerleşip hemen kendimizi sokaklara atıyoruz. Yağmur dinmiş hava ılıklaşmış yürüyüş zevkli bir hale dönüşmüştü. Piate Mare denen büyük şehir meydanını bulup etrafı geziyoruz. Burada Romanya'da eğitimin kurucusu Gheorghe Lazar'ın heykeli bulunuyor. Aynı zamanda görkemli Belediye Sarayı Primaria Sibiu'da bu meydanda. Büyük Meydan'da tarihi Brukenthal Sarayı 18. yüzyıla ait. Güzel bahçeleri ve süslü odalarıyla dikkat çeken sarayda Avusturya – Macaristan İmparatorluğu dönemine ait sanat koleksiyonu sergileniyor. Bu sebeple, Brukenthal Ulusal Müzesi olarak da adlandırılıyor.


                                Şehrin meydanında 12. yüzyılda yapılan Council Kulesi bulunuyor ve kulelin dibinde ki restoranlarında harika yemekler servis ediliyor. Bu kule Sibiu'nun simgesi kabul ediliyormuş. Eski zamanlarda bu kule tahıl deposu, hapishane, gözetleme kulesi olarak kullanılmış. Şehir küçük ama sokakları, merdivenleri, geçitleri ile çok sevimli. 
                              Citadel Park da çok keyifle gezilen bir yer. Orta çağdan kalma kuleler, merdivenler ve geçitleri içeren Citadel Park  Romanya’nın ilk parkıymış. Parkta savaş gazileri anısına yapılan yürüyüş yolu, İmparator 1. Francisc’in heykeli ve ünlüler için yapılan Şöhret Kaldırımı yer alıyor. Bir yandan doğa yürüyüşü yaparken diğer yandan tarihi eserler görebileceğiniz bu güzel park eski şehrin savunma duvarı boyunca uzanıyor.



                             Bunca yürüyüşü bir kahveyle taçlandırmak gerekir değil mi? Şansımı Viyana Kafesinden kullanıyorum çünkü elmalı Strudel en sevdiğim ve burada güzel yapıldığını okumuştum. Tarihi bir binada bulunan kafe içine girince mis gibi kahve kokusunu alıyoruz. Şansımıza piyano çalan biri var içeri de, hemen yakınına oturup bu anın keyfini çıkarıyoruz.


15. ve 19. yüzyıllar arasında Saksonlar tarafından oyulmuş çatılardan gözetleyen gözler gibi görülen evler işte bu kentin simgesi.  Bir zamanlar tahıl ve yün depolayan tavan aralarını havalandırmak üzere tasarlanmış, şimdi şehrin karakterini tanımlıyor . "Evlerin Uyumadığı Şehir ''
Yürüken sizi izliyor hissine kapılıyorsunuz.


Şehrin pazarında gezmeden olmaz..



Catedrala Ortodoxa Sfânta Treime yani Kutsal Üçlü Ortodoks Katedrali ziyaret ettiklerimiz arasında. 1902 – 1905 yılları arasında Ayasofya’dan ilham alınarak inşa edilen Kutsal Üçlü Ortodoks Katedrali, Transilvanya ve Barok mimarisinden izler taşıyor. 


Eczacılık Müzesi, Barfüsser Kilisesi, Astoria Sinagogu,Tineretulu Parkı,Astra Parkı ve Sub Arini Parkı Sibiu’da ziyaret edebileceğiniz diğer yerler arasında bulunuyor.
İki gün boyunca doya doya gezdiğimiz Sibiu hem tarihi hem ilginç evleri hem de gerçekten sakinliği ile gönlümüzü kazandı. Beklediğimiz gibi huzuru bu şehirde bulduk 😉


Gezimizin ilk ayağı Sibiu'yu bir de buradan izleyin.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Uykulu Gözler Şehri; SİBİU

                         İstanbul'dan otobüse binerek uzun molalar ile 12 saatte Bükreş'e geldiğimizde yorgun ama heyecanlı ve mutl...