27 Kasım 2020 Cuma

Bir Cuma Daha

                                        Kasım ayının son cuması geldi işte. Sonbahar da bitmek üzere. Dönemler, devirler bitiyor. Televizyonda çocukluğumuza ait görüntülerin yavaş yavaş kayıp haberlerini görünce içimde bir şeyler eksiliyor. İnsanoğlu çocukluktan sonra gençliğe geçiyor bir hevesle, umutla ama ne kadar da kısa sürüyormuş. Orta yaşa geldim ama büyük bir bıkkınlıkta var üzerimde. Hayatın neşesini kaybetmemeye çalışıyorum ama duyduklarım, gördüklerimle eksiliyorum işte.

                                    Çok moralsizim arkadaşlar, şen bir cuma yazısı yazmak içimden gelmiyor nedense. Dünyanın gittikçe kötüleşmesi, hastalıklar, sürtüşmeler, beklentiler , aldığımız ani haberler, evlere tekrar kapanmaya başlamak, belirsizlik , her şey canımı sıkıyor bugünlerde. Gökhan Özcan geçen günlerde köşesinde de şöyle belirtiyordu;

''Gözümüzün önünde cereyan eden şeylere bir kamera gibi objektif, soğuk, önyargısız baktığımızı düşünüyoruz nedense. Oysa yaşanan her şey, ona şahit olan insan sayısınca farklı yoruma tâbi tutuluyor.''

                              Bu hafta da okul ev arasında gidip gelmeyle geçti. Anasınıfları kapanmayınca okullara bir tek bizler gider olduk. Koca okulda hizmetliyle beraber yalnız olmak da bir garip. Allahım ne günler görüyoruz. Veliler çocuklarını göndermek istemiyorlar. Yalnızca iki öğrencim geliyor ama ben günlük programıma devam ediyorum tabi ki..


                     Bir taraftan da iyi ki kapanmadı sınıf; az da olsa gelen çocuklarla neşemi buluyorum. Onların enerjisi çok güzel. Konuşmalarına bir şahit olsanız şaşar kalırsınız. Sabah ilk işimiz çiçeklerimize günaydın demek..


Sonra da biraz sanat etkinlikleri yapıyoruz..


Okul çıkışı mutlaka yürüyüş yapıyorum sahilde. Bu hafta soğuk ve rüzgarlıydı.


Bu hafta iki kitap okudum.


                             Okulda kek yaptık. Sabah bahçemden bir portakal kopardım ve yaptığımız kek için kullandık. Geçen sene ektiğim portakal fidesinde bu yıl 4 tane portakal oldu. Çok tatlı olmasa da güzeldi tadı.


                Bu hafta okuduğum kitaplardan birini kızım için aldım aslında. Gençlere sohbet eşliğinde faydalı olabilecek bir kitap. Keşke okusa kızım ama bu yıl kitap okumayı tamamen bıraktı ne yazık ki. Ben yine de bir ümit bekliyorum ..


Son olarak Fatma Bayram hocanın iyilik yazısından bahsetmek istiyorum. İlk önce kendinden başlayarak çevreni iyileştirme çalışmalarından bahsetmiş. 
'' Madem ki iyilerden olmakve bu düzeyi korumak çoğumuz için, ancak iyi bir çevre içinde mümkün, o halde ''ben her çevre de kendi çizgimi korurum'' iddiasını gözden geçirip hiç olmazsa en yakın halka da iyileri çoğaltmaya bakmalıyım . ''
Benim  de savunduğum bir şey bu ; ilk önce kendimiz sonra da yakın çevremiz için iyisi için çabalamak. 
Fatma Bayram'ın harika yazısına bir göz atın derim.
 İyi Haftalar !
















11 yorum:

  1. Buketcim olur öyle zaman zaman kendini koyverme, insanoğlunun bir miktar kedere ve sıkıntıya da ihtiyacı var malesef, gerçi şu ara toplaşıp hepsi birden geldi ondan sebep sık sık böyle ruh hallerine bürünmemiz. Bende öyle çok iniş çıkışlar yaşıyorum hatta bazen hayatımı yaşayamadığımı düşünüyorum o derece zorluyormuş gibi geliyor, epey kasıp kavurduktan sonra neyseki terk ediyor bir süre sonra tekrar gelmek üzere, döngü bu yani bana göre, seni rahatlatan iyi hissettiren ne varsa onlara odaklan geçecek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğin gibi hayat bu bazen üzüntü bazen neşe. çok iyi biliyorum ama
      insanın hepten güçsüz kaldığı anlar da oluyor. motivasyonum çok düştü
      şu sıralar. fiziksel ağrılarımda başladı yine. hepsi stres kaynaklı biliyorum ama
      insansın işte. biraz kendimi yeni yıla adamak istiyorum. çok da
      önemli bir mevzu değil bu yeni yıl olayı ama sevdiğim insanlara
      hep hediye vermek istiyorum. almaktan çok bu hediyeleri hazırlayıp vermeyi
      seviyorum. güzel paketler verilsin içlerinden ne çıkarsa çıksın :)
      biraz bunlar neşemi getirdi şu sıralar, dur bakayım :)

      Sil
  2. Kâğıt Ev. İlginç bir şekilde bu kitabı her gördüğümde okumak istiyorum. Üstelik okudum da. Ama adı mı, yoksa kapağı mı bilmiyorum, beni çekiyor :) Belki bir gün yine okurum :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zaten kitabın kahramanı da bir kitap kurdunun peşindeydi ya. ben
      beğendim, benim gibi kitapseverleri görmek hoşuma gidiyor.

      Sil
  3. Merhabalar.
    Moralinizin iyi olmadığından ve bu nedenle içinizden gelerek neşeli ve canlı bir şeyler yazmak için yeterli ilhamı alamadığınızdan bahsediyorsunuz. İnanın, herkes sizin gibi. Fabrika ayarlarımızı yani fıtratımızı bozdular. Ne ölümüz, ne de dirimiz kaldı. Daha dün 24 Kasım öğretmenler günü Covid-19 illetinden hayatını kaybeden öğretmenimizin definin de yakınları bulunamadı. Bunun ne kadar acı ve üzüntü verici bir durum olduğunu anlayabiliyor musunuz? Evlatlarımıza, torunlarımıza sarılıp ne acımızı ne de sevincimizi yaşayamıyoruz. Velhasılkelam, hiç iyi günlerde değiliz. Her şeye rağmen, karşılaştığımız her olumsuz duruma karşı pozitif olmak için var gücümüzle sabrımızı da zorlayarak mücadele ediyoruz. Bir de ekonominin rayında olmaması acı, tasa ve kederimizi katmerlendirmektedir. Bu durumda bize yine ancak bizler destek ve yardımcı olabiliriz. Aksi halde böyle durumlarda bizlere, bizlerden başka kimse yardım etmez ve edemez. Hep işin kolayına kaçan dua metinleri dilimizdedir. Dualar fiili olmalı ve sözlerde kalmamalıdır.
    Selam ve saygılarımla birlikte Koronasız, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz Recep Bey,
      Yorumlarınızı her okuyuşumda içime biraz da olsa ferahlık geliyor
      biliyor musunuz? İyi ki şu mecra da sanal da olsa destek oluyoruz, paylaşıyoruz duygularımızı. Yalnız olmadığını öğrenmek her zaman insana moral vermiştir.
      Hiç tadımız tuzumuz yok ama yaşam da devam ediyor bir taraftan. Hayattan
      elimizi ayağımızı çekemeyiz.
      Hepimiz için ben de sağlıklı günler dilerim..

      Sil
  4. Komşudan komşuya yapılan küçük bir iyilik bütün dünya için düşünülen iyilikten daha faydalıdır gibilerinden bir söz vardı, ne kadar doğru.

    Pırıl pırıl bir sabaha uyandık. En sevdiğim aralık ayı geliyor. Sakin bir zamanda Kadıköy 'e inip yılbaşı alışverişlerimi oradaki dükkânlardan yapmak istiyorum. Yılbaşı kartlarımızı hazırlama gecesi, 21 aralıkta ev süsleme gecesi. Küçük güzel mutlu ayrıntılara sığınıyoruz. Sürekli üzülmekten, sürekli sinirlenmekten, sürekli sahip olduğum şeyler yüzünden suçluluk duygusu hissetmekten çok yoruldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demin Derya'ya ben de bunu yazdım. Yeni yıla doğru birtakım hazırlıklar, küçük hediyeler, umutlar ne kadar güzel değil mi? Her sene aynı şey
      belki ama sağlıklıyız ya şu an, belki de başka hiç birşeyin
      önemi yok..

      Sil
  5. Bir cuma bir cuma daha derken yılın son ayına da girdik.

    YanıtlaSil
  6. Buket acil karavanla yeni denizlere açılmanız lazım bence bu çok iyi gelecektir

    YanıtlaSil
  7. Kağıt ev beni çok etkilemişti, uzun zaman çıkmadı aklımdan...Bence pandemi süreci hayalgucumuzu harekete geçirmek için bir fırsat olabilir. Dört duvar arasında daha ne yaparsak delirmeyiz gibi...

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...