13 Kasım 2020 Cuma

Hoşgeldin Cuma

                                   Hoş geldin Cuma!

                               Hoş geldin Haftasonu  tatilimiz !

                                 Kasım ayının ortasına geldik bile. Hastalık vakaları arttı, yakın çevremizde ki insanları bile covid oldu diye duyar olduk, ölümler de o kadar çok ki morallerimiz bir yerine gelmedi bu yıl. Ekonomi, işsizlik, ülkede ki cinayetler, ahlaksızlık almış başını gitmiş. Bunları düşündükçe göğsüme bir ağrı çöküyor, hiç umudum kalmıyor, yaşayasım bile gelmiyor bu dünyada. Ama diyorum bunları bir de biz dile getirmeyelim; dünyanın sayısız güzelliklerini görelim artık, ruhumuzu iyileştirelim. 

                             Haydi şöyle gözümüzü güzel olana çevirelim. İsterseniz elinize mis gibi kokan bir çay alın hatta bergomatlı seviyorsanız ne güzel. Onun kokusunu kahve kokusundan sonra çok severim. Keyifli bir cuma yazısı okuyalım!


             Karavanla şu sıralar bir yere gidemiyoruz ama park ettiğimiz yer de çok güzel. Denize yakın, yeşillik önünde, gezen dolaşan insanların arasında bir yere park ettik. Bizim eve de yakın olunca işten geldiğimde fırsat buldukça gidiyorum. Orada bazen ıhlamur demliyorum bazen de kahve. Kitabımı okumak bile öyle iyi geliyor ki. Küçük evim diyorum ona. Manzarası hep değişen..


Bu hafta biten kitabım Dilan Bozyel'in Paris ve Beyrut'tan kitabına aldığı fotoğrafları ve bu iki şehre dair düşüncelerini içeren Mutluluk Hattı..


                      Sonbaharı iyice etrafımızda yaşıyoruz. Her sene bu görüntüye hayran olarak bakar mı insan. ''Yaprak sıkılmıştı ağaçtan, bahane idi sonbahar...'' demiş ya Necip Fazıl Kısakürek kasım ayı tüm yaprakların ağaçları terk ettiği aydır.


          Havanın güzel olduğu bir hafta yaşadık ve fırsatı kaçırmadım tabi ki. Bisikletime atladığım gibi sahile indim. 


                  İlkokula gittiğimiz yıllarda şu büyük çınarın arka tarafında ki bahçeye gelirdik annem, 3 teyzem ve ananem. Torunlar 9 tane zaten ne curcuna olurdu ama en güzel yıllarımızdı. Ağacın ön tarafında deniz ve küçük bir iskele vardı. Yosunlu ve taşlı bir denizdi ama yine de girerdik. Ah ne eğlenirdik!


                        Yaşadığım kasabanın sahilinin gezdiğim bir çok yere göre çok temiz olduğunu farkediyorum son zamanlarda. İnsanların çok temiz olduğundan değil inanın, belediyemiz iyi çalışıyor. Hele gece gündüz yolları süpüren görevli bayanlar var ki çok minnettarım onlara.



                        Şimdilerde altından geçtiğim bütün ağaçlar yapraklarını döküyor. 
Havada hazan var, yüreğimde hüzün... 
                                           Cemal Süreya 



              Hafta  içi okuldan koşa koşa eve geliyorum. Evde kitap okumak, nakış ya da örgü yapmak ya da film seyretmek en sevdiğim şeyler. Beni de en dinlendirenler. 


                         Bahçemin kış meyveleri olgunlaşmaya başladı. Portakal ağacını 2 yıl önce ekmiştim. Geçen sene hiç meyvesi olmamıştı ama bu ay 4 tane birden oldu. Yemyeşildi, iyice sarardı bir hafta da . Minik bir ağaç size nasıl da mutluluk veriyor..


                      Muşmula ağacını annem ekmişti 6-7 yıl önce. Tam da çam ağacının dibine ekmiş. Fazla gelişemiyordu hatta çam ağacına da zarar vermeye başladı. Meyvelerini toplayalım keserim diyordum ama herhalde kıyamayacağım. 


Miniklerimle sanat çalışmalarımız..


Bu hafta balkabaklı kek yaptım. Güzel olunca ev de koca kek 2 günde bitti. 


                                                     Perşembe günü okuldan çıkınca kahvemin yanına bir küçük pasta aldım, bir taraftan da niye böyle sağlıksız besleniyorum diye de vicdan azabı çekiyorum.


                     Hediye vermeyi gerçekten çok seviyorum. Bu hafta da iki arkadaşıma nedensiz hediye hazırladım. Hazırlama sürecini de seviyorum. Her mevsim farklı insanlara hediye hazırlamayı amaçladım kendi kendime. Zaten yeni yılda yaklaşıyor bu da benim için bahane olacak.


Köyde ki sevdiğim manzarayı tekrar görmeye gittim :) 



           Bu cuma da herkese hayırlı olsun deyip güzel bir mısrayla kapatayım haftayı;
                 Kasım'ın son mısralarındayız, günlerden ne bilmiyorum; ama ben bugün de seviyorum seni... 
                          Cemal Süreya 

15 yorum:

  1. Am fost cu tine, draga mea si mi-a placut ce am citit!
    Pozele sunt de asemenea frumoase si sugestive.
    Iti doresc un sfarsit de saptamana auriu,
    Salutari,
    Mia

    YanıtlaSil
  2. Nasıl güzel anlatıyorsunuz:) Karavanınıza ve karavanlı paylaşımlarınıza bayılıyorum, maşaallah diyeyim;)

    YanıtlaSil
  3. Bal kabaklı kek aklıma düştü. Yeni kalıp da almıştım, pişireyim:)
    Mutlu hafta sonları...

    YanıtlaSil
  4. Ya ne güzel. Karavanda kitap ve çay keyfine ortak olmak isterdim. Fotoğraflarla bakınca içim açıldı. Zira bu dönemde iç açıcı şeyler görmek zor. Kasım ayını yarıladık fakat bu seneden hiçbir şey anlamadım ben. Virüs yüzünden tüm düzenimiz altüst oldu. Balkabağını çok severim. Polonya’da pek meşhur. Blogumda da Polonya usülü çorba tarifi var. Pastası da pek güzelmiş. Bir ara tarif yazsanız güzel olmaz mı? Bence olur. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün de karavana gittim hatta 2 arkadaşım geldi. Bir de yağmur başladı, çayı
      demledik. Ortam çok güzeldi, şu salgında iyice bozulan morallerimizi
      düzeltti.

      Sil
  5. Ne güzel bir içerik bu böyle :) Güzel fotoğraflar, sade anlatım, şiirler... Bunun sonunda bir de tıklayıp gidebileceğim bir şarkı olsa diye bir beklentiye girdim, ama yoktu :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
  6. Ben de kıyamazdım muşmulayı kesmeye sanırım :)

    Oh, mis gibi deniz kokusu doldu odama. Böyle güzel şeylere sarılmazsak akıl sağlığımız hepren darma duman olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz olsun huzur bulalım istiyorum ve yazmaya devam ediyorum. yoksa
      bunalıma girip her şeyden kopacak noktasındayım. dünya öyle
      olumsuzklarla dolu ki artık bilmiyorum herşey eskisi gibi olur mu ki..

      Sil
  7. Böyle yazdığıma bakma çoğu zaman karamsarım, bir bunaltı başlıyor
    içimde ama kopmamak istiyorum. Bir şeylere tutunmak istiyorum çünkü
    çok zor zamanlardayız aslında..

    YanıtlaSil
  8. Fabulous scenery!!! delightful to have "your little house" by the sea to retreat to for peace and quiet. The sea air itself cures all. I just need to get away sometimes even if just for a walk because the doom and gloom of the media is so very depressing. A brisk walk blows my troubled thoughts away. I am afraid Spain and my native country England have increased Covid numbers too!! It is so wicked!! Pumpkin cake so delicious and your embroidery is coming alone really well. Lovely pattern!! Keep well Amanda x

    YanıtlaSil
  9. Harika manzaralar, bahçeden toplanan meyveler, o güzelim kabaklar, bende çok sık umutsuzluğa düşüyorum hiçbirşey yapamamazlık bir şekilde hayatını sürdürmeye zorluyor tabi, hatta o bıkkın ve umutsuz ruh hali bile sıkılıyor ve yeter diyor, dediğiniz gibi güzelliklere odaklanmaya çalışıyor ne zorladı bu dönem, öğreten yanı çok. Çayı bende bergomatlı severim en çok, yılbaşı için bende birşeyelr düşünüyorum ama hala o kararlı ve yaratıcı tarafım ağır basamadı. Karavan müthiş birşey özellikle şu dönem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni yıl gelirken o renkli ışıltılar, hediyeler, paketler beni her sene
      heyecanlandırıyor. iyi ki böyle küçük mutluluklarımız var yoksa
      iyice sarpa saracak hayatlarımız..

      Sil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...