2 Şubat 2019 Cumartesi

Gecikmiş Cuma Yazısı


İki haftadır yani sömestr tatili boyunca evde zaman geçirdik. Bir yerlere seyahat  planımız vardı ama olmadı. Eh ne yapalım kısmet böyleymiş. Eşim yine de bir haftalık tatil aldı ve tüm tatil evde birşeyler yaparak zaman geçirdik. Gerçi böyle birbirinin aynı günleri yaşamak baştan güzeldi hatta emeklilik provası bu deyip gülüştük ama zor yaa. Ne bileyim hem emeklilik hem yaşlılık bindirecek  60 lı yaşlarda , bunalıma girmezsek iyidir. 
İlk hafta hava serin ama güzeldi. Hadi hep beraber bahçenin temizliğini yapalım budama yapmak lazım diyerek  bizimkileri harekete geçirmek istedim ama eşim zaten bahçe işlerini sevmez, kızım ondan beter. Tatille internet  özgürlüğünü elde edince her dakikasını kullanmak için karşı çıktı. Ailenin tek birleştirici unsuru olarak taviz vermedim çeşitli tehditlerle dediğim oldu ve bahçeye indik.


Kışın gelmesi ile her yer çıplak. Sanki mola da hayat. Budayarak, kurumuş bitkileri temizlerek bahçede zaman geçirdik.


Evin dış kapısına kozalaklardan süs yapmıştım..


Bizim evden aşağı inerken büyük bir dut ağacı var, ona her mevsim bakmayı çok seviyorum.


Plajımıza  doğru yürüyüş yaptık havayı güzel bulunca..


Halamla onkoloji koridorlarında birgün uzun uzun bekledik. İnsanları hasta görmek, duadan başka birşey yapamamak çok zor. O gün moralim çok bozuldu, eve hasta döndüm resmen. Neyse ki halama dair iyi haberler aldık, şükrettim çokca. Ama ya geri de kalanlar..


Sonrasında halamla küçük bir kutlama yemeği yedik. Sağlıkla, ağız tadıyla yemek ne güzel birşey..


Evde olunca bol bol blogları okudum.


Yeni kaktüsler ektim..


Yılın ilk kitaplarını okumaya başladım..


Bir ara Bursa'ya gittik , avmlerde alışveriş yaptık gezdik dolaştık ama yine yok bu şehirlerde yaşamak bize göre değil dedi. 


Kendime alışveriş sırasında bu saksıyı ve sümbül soğanını aldım. Sabırsızlıkla açmasını bekliyorum.


Ördüğüm sehpa örtüm nihayet bitti ve yerini aldı.


Diğer taraftan geçen seneden beri duran kurumuş frezyaların yenilerinin çıkmasını bekliyorum. Şu ocak ve şubat hatta mart ayları çok sıkıcı gibi gözükse de nergis, sümbül, frezya çıkarak
sırayla merak  etmeyin diyorlar sanki bizlere yakında bahar gelecek, biraz sabredin diyorlar bize. 
Pazartesi okul başlıyor, bu tembelliğe alışmıştım ama olsun çalışmakta güzel !





16 yorum:

  1. Ya thomas mann büyülü dağ ben de çok okumak ıstiyorum ama cesaretim yok sanırım.. Ya bazen hiç birşey yapmadan öyle durmak bana iyi gwliyor

    YanıtlaSil
  2. Plaja yakın oturmak ne güzel. Sıkıldıkça gidip huzur bulacak güzel bir yer. Fotoğraflar da harika. İyi tatiller.

    YanıtlaSil
  3. olsun bazen planlar tutmaya biliyor..

    YanıtlaSil
  4. Çok geçmiş olsun,tüm hastalar şifa bulsun inşallah...

    YanıtlaSil
  5. Selam 60 olunca bunalım takılmıyoruz kendimizi dışarı atıp yaşamı kaldığı yerden devam ediyoruz. Yani ben böyle yapıyorum. Doğayla uğraşmak güzel. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Mümkünse hiç emekli olma !. Sehpa örtüne bayıldım deneyeceğim bende .

    YanıtlaSil
  7. En güzeli kutlama yemeğine vesile olan haber ♥
    Sağlıkla geçsin günleri bundan sonra.

    Mutlu haftalar ♥

    YanıtlaSil
  8. Yine ruha iyi gelen bir yazı ve fotolar, yeni okul dönemi güzel geçsin, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  9. halanıza geçmiş olsun.
    bahçe ile uğraşmak aslında tam bir terapi olabilir.

    YanıtlaSil
  10. İlkbahar hazırlıkları başlamış.
    Bahceli evde oturmak ayrı bir zevk,güle güle yasayin.

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar.
    Önce halanıza geçmiş olsun dileklerimi iletir, Şifa ismiyle şifa veren Yüce Mevlamızın, halanıza da şifa vermesini niyaz ederim. Doğa da bir şifa kaynağıdır. Şifa almak isteyen bahçeye iner ve bahçeyle uğraşır. Bahçeniz, eviniz çok güzel. Cenab-ı Hakk sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir şekilde güle güle oturmayı nasip ve müyesser eylesin. Elbette o bahsettiğiniz yaşlara da geleceğiz. Ben zaten 64 yaşında emekli bir devlet memuruyum. Ne emeklilikten, ne de 64 yaşında olmaktan hiç şikayetçi değilim. Eşiniz, dostunuz, akrabalarınız iyiyse, siz de iyi oluyorsunuz. Onlara bir şey olunca, siz de aynı akıbete uğramış gibi oluyorsunuz. Plajınız da çok güzelmiş. Deniz, insana ayrı bir huzur verir. Siz şimdi tüm bu nimetlere sahip olduğunuz ve her gün bu nimetlerle iç içe olduğunuz için, pek farkında olmazsınız. Bunlardan ne zaman uzak kalırsınız, işte o zaman farkına varırsınız. Geçenlerde 14 Şubatta ben de eşime bir sümbül alıp hediye ettim. Şimdi öyle güzel açtı ki, sümbülün bu kadar güzel koktuğunu bilmiyordum. A101'den almıştım. Daha önceki aldığım leylak rengindeydi, şimdi bakıp, varsa diğer renginden bir tane daha alacağım.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Sayfanızı ziyaret etmek içimden geldi. Öylesine geldim ve size yazdığım yorumu tekrar okudum. Sürç-ü lisan ettiysem düzelteyim dedim ama, ben kendime göre pek sıkıntılı bir cümle göremedim. Size göre varsa, lütfen söyleyin düzelteyim.

      Okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Ancak hem okumak ve hem de yazmak için huzurlu olmam gerekiyor. Sadece mutlu olmak, memnun olmak yetmiyor; illa huzurlu olmak gerekiyor. Folluğunda yumurtaya yatan bir tavuk rahatsız edilirse, o tavuk yumurtlamayı bırakır. Yumurtlayan tavuk rahatsız edilmez, yani onun huzurlu olması gerekiyor. İşte biz insanlar da aynen folluğunda yumurtaya yatan tavuklar gibiyiz. İşimizi yapabilmemiz için rahatsız edilmememiz gerekiyor, huzurlu olmamız gerekiyor, aksi halde işimizi yapamayız. Konunun hiç alakası olmayan yerlere doğru kayıp gitmemesi için burada yorumuma son veriyorum.
      Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

      Sil
    2. Hoşgeldiniz Recep Bey, yorumları yayınlayıp bazen sonra cevaplarım
      diyorum sonra da araya birşeyler girip unutturuyor. yoksa güzel yazlarınızı
      okumak keyifli. Kusura bakmayın cevaplayamadım.
      iyi geceler..

      Sil
  12. çok güzel kareler yakalamışsınız :) minik minik günlük anılar :) blogunuzu yeni keşfettim bana da beklerim, sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. Şu an benim için 60'lar uzak da olsa, ben de bir süredir emeklilik günlerimdeyim..Gün yetmiyor bile..Eğer planlı-programlı olursanız, hani şu aralar yeni keşfedilen "ikigai"lerinizden varsa, yani her sabah kendi tutkunuz olan bir şeyler için heyecanla yataktan fırlıyorsanız, yeni bir hayatın başlangıcı..Zaten bu aralar ne diyorlar, 65 yaş, orta yaş:))

    YanıtlaSil
  14. ne güzeldir bahçeli evler, anlamaz gençler ve kıymet pek bilmezler bir gün der susarım :D

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...