12 Şubat 2019 Salı

Bu Haftanın Belgeselleri


                Her seyrettiğim belgeselin sonunda ağlarım. Özellikle otobiyografik belgesellerin sonunda bu kaçınılmaz oluyor. Bir hafta boyunca çok etkileyici belgeseller seyrettim ve kısaca bahsetmek istiyorum.
                      Joan Didion: The Center Will Not Hold;
Joan Didion   Amerika’lı çok büyük bir gazeteci ve yazarmış,   ben de belgeselde öğrendim. Kendisi gibi bir yazarla evlenip 50 ve 60 lı yıllarda fırtına gibi bir yaşam sürmüş. Kendisiyle özdeşleşen dev siyah gözlükleri, Corvette Stingray modeli üstü açık spor arabası, Malibu’da malikânesi, ünlü dostları, Obamadan aldığı devlet madalyasıyla Ne hayat”dedirtecek kadar göz kamaştırıcı bir geçmişi var. Ne yazık ki yaşamına erken giren iki ölümle yaşamının yörüngesi değişiyor.  Belgesel girişimlerini hep reddetmiş ama sonunda aktör olan yeğenine yenilmiş .


                     Yaşamları boyunca çok ilginç olaylarda yaşanıyor. Bunlardan biri, çiftin Malibu’daki evinde aylarca marangoz olarak çalışan kişi ise bundan kısa bir süre sonra dünyanın en büyük yıldızlarından biri olacak Harrison Ford olması.
                       Diğer belgesel 7 bölümlük  Wild Wild Country..  Osho adını duymayan ya da en azından bir kitabını okumayan yoktur herhalde.  Uzun sakallı Hintli yazarın kitapları, 60’tan fazla dilde çevirildi ve 200’ün üzerinde yayınevi tarafından yayınlandı. Belgesel  Bhagwan Shree Rajneesh olarak da tanınan ve daha sonradan “Osho” ismi verilen gurunun ve topluluğunun hikayesi. Oldukça ilginç şeyler öğreniyorsunuz ve bir çok kavramı sorguluyorsunuz belgesel boyunca.


Çok ilginç bir hayata şahit olacağınız diğer belgesel de  Mücadele: Szukalski’nin Hayatı ve Kayıp Sanatı.
EN ünlü heykeltraşlardan Rodin ya da Michelangelo'yu bilmeyen yoktur ama Szukalski denince fazla tanıyan yok gibi geliyor. Seyrettiğim belgesel de onun sıradışı hayatına şahit oldum. 
Polonya kökenli sanatçının eserleri mitolojik kahramanlardan beslenmiş, savaş yıllarına kadar birbirinden eşsiz bronz heykeller yapmış ama dünya savaşında neredeyse tümü parçalanıyor. Kendi halinde yaşamıyla hayatı sürüp giderken Pop kültür sanatçısı Glenn Bray tarafından tesadüf eseri keşfediliyor. Bu belgeselle kendi dünyasında ki bu sanatçının tüm yaşamına tanıklık ediyorsunuz.


                                     Belgesel seyretmeyi çok seviyorum, sonlarında çok duygusallaşsam da bana açılan bu kapılar sayesinde farklı bir çok yaşama şahit oluyorum. En azından saçma dizi ve filmlerle vakit kaybetmemiş oluyorum. Bu üç belgesel gerçekten çok güzeldi, izlemenizi tavsiye ederim.


11 yorum:

  1. ne güzel bir liste olmuş yazdım kenara vakitte izleyeceğim inşallah

    YanıtlaSil
  2. Belgeselleri izleme motivasyonum yüksek olmasına rağmen önerdiğiniz 3 belgeseli henüz izleyemedim. İzlemek ve yorumlamak isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin ayrıntılı açıklamalarını seviyorum zaten. Ben kısaca
      geçtim ama her biri ayrı ayrı tartışılabilir.

      Sil
  3. Kaydettim, çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. harika bunlar not alıyorum bunları nerden seyredebilirim internetten mi acaba sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde netflix var ordan seyrediyorum ama isimlerini
      yazınca çıkabilir netten.

      Sil
  5. Bilgi sahibi oldum.Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. Harika bir öneri Buketciğim.. çok ilgimi çekti, netflixte de olması ayrıca hoşuma gitti. Teşekkürler bilgilendirme için 👍💖

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ŞU sıralar her gece izliyoruz, not alıp yazmaya
      çalışıyorum çünkü ne izlesem diye aramakta çok zaman
      kaybettiriyor insana..ben teşekkürederim momentos

      Sil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...