James Ivory'nin şöhretinin, yazar E. M. Forster'dan uyarladığı dönem dramlarına dayandığı söylenebilir. Arka arkaya çektiği 'Manzaralı Oda' (A Room with a View, 1986 ve 'Maurice'in (1987) ardından, beş yıl soluklanıp gene sevgili yazarına döndü ve Emma Thompson ile Anthony Hopkins'i bir araya getiren 'Howards End'i (1992) yaptı. Bu ikili, hemen bir yıl sonra da 'Günden Kalanlar'da (Remains of the Day) birleştiler. Film ünlü Japon yazar Kazuo İshiguro'nun kitabının uyarlaması.
Yine yazarın kaleminden ve Ivory ile sinema da hayat bulmuş filmi The White Countess var. Ödüllü yazar Kazuo Ishiguro’nun yazdığı bu öykü, sürgünün ve özlemin yarattığı dramla beraber aşkın tüm zorluklara karşı kazandığı zaferi anlatıyor.
Bir de Henry James var. Yazarın en sevdiği kitabı olan 'Altın Kap'la (The Golden Bowl) karşımızda. Yine Edward devri İngiltere'si, biraz İtalya, James'in Avrupa'sı. Ama bu seferki Amerikalıları üst orta sınıftan kişiler değil. Muhteşem mekânlar, çok özenli bir sanat yönetimi, ressam John Singer Sargent'ın tablolarından etkilenmiş nefis görüntüler, genelde iyi oyunculuk var filmde .
Burada anlatmaya çalıştığım Ivory filmlerini seyrettim. Asıl The city of your final destination seyretmek istediğim. Bakalım onu ne zaman bulur ve seyrederim.
Sevgili Pelin Pembesi,
YanıtlaSilHayal Kahvem ve sizin kadar film seyrdebilmem imkansız ötesi, ikinizde o kadar profesyonelsiniz ki. Sayenizde bilgim artıyor, seçim yapabiliyorum. Teşekkür ederim.