Tanıdığım bir ağaç var.
Etlik bağlarına yakın..
Saadetin adını bile duymamış.
Tanrının işine bakın.
Geceyi gündüzü biliyor.
Dört mevsim, rüzgârı, karı...
Ay ışığına bayılıyor.
Ama kötülemiyor karanlığı.
Ona bir kitap vereceğim.
Rahatını kaçırmak için.
Bir öğrenegörsün aşkı,
Ağacı o vakit seyredin."
Melih Cevdet Anday
Yine aynı parkta baharı müjdeleyen mimoza ağacı. Her güzel şeyin bir sonu var. Ömrü çok az ama yine de sonsuzcasına neşeyle sapsarı açmış..
''Ceviz Ağacı'' adlı şirinde şair Nazım Hikmet.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Oynamamız bundandır.
Kara toprakla binlerce yıl.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Bundandır sevmemiz
kiraz ağaçlarını.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Oynamamız bundandır.
Kara toprakla binlerce yıl.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Bundandır sevmemiz
kiraz ağaçlarını.
Düş Sakinleri Sokağı 'nın Ağaçlardaki Düş Sevdalım diye bir şarkısı vardır , bilir misiniz?
Aynı kaldı düşümdeki ağaçlar
Açtım gözlerimi çiçek açtılar
Aynı kaldı düşümdeki ağaçlar
Açtım ellerimi sevda oldular
Aynı kaldı düşümdeki ağaçlar
Açtım ellerimi sevda oldular
Yukarıdaki ağacı bir Abant gezisi sırasında çektim. Ormandan uzak göle yakın tek başına duruyordu. Yanından geçip giden onca kişiye rağmen nasıl da güzel..
''Sitem'' adlı şiirinde yârini zeytin ağacının arkasında betimlemiştir değerli şairimiz Bedri Rahmi Eyüboğlu… Sonbahar, ağaç ve sevgili… Paha biçilmez bir resimdir adeta…
Sizleri görüyorum, bahçemizdeki çamlar,
Bütün gün gölgesinde oynadığım dost badem.
Derken dallardan, ılık, iniveren akşamlar:
Evine dönen babam, camda bekliyen annem.
Ah bütün sevdiklerim, bütün kaybettiklerim!
Neyi arayım, yerde kurt, göklerde yıldız mı?
Babam, annem, evimiz, bahçem, çitlenbiklerim,
Sizler rüyamıydınız, sizler yaşamadınız mı?
Sizleri görüyorum, bahçemizdeki çamlar,
Bütün gün gölgesinde oynadığım dost badem.
Derken dallardan, ılık, iniveren akşamlar:
Evine dönen babam, camda bekliyen annem.
Ah bütün sevdiklerim, bütün kaybettiklerim!
Neyi arayım, yerde kurt, göklerde yıldız mı?
Babam, annem, evimiz, bahçem, çitlenbiklerim,
Sizler rüyamıydınız, sizler yaşamadınız mı?
''Kara tarafında çınar, kestane, zeytin gibi insanı düşündüren ve dalgınlık içindeki hayale lacivert gökyüzünü gösteren yüksek ağaçlar, güneşin ışığını dalgalandırarak uzun gölgeleri ve güzellikleri hiçbir tarafla irtibatı olmayan bahçeye ruhun aradığı bir sükûn ve asayişi verirdi''.
İlk dönem romanlarımızdan biri olan Sergüzeşt'te Samipaşazade Sezai bu sözlerle ağaçları tasvir ediyor.
ağaç ve şiir ne kadar yakışmışlar birbirlerine
YanıtlaSilNe güzel fotoğraflamışsınız,çokta güzel anlatmışsınız ağaçları...Özlüyorum ben de çocukluğumda tırmandığım ağaçları ve yeni nesiller için çok üzülüyorum...Onlar bizim kadar şanslı değiller...Sevgiler...
YanıtlaSilÖyle güzel bir yazı olmuş ki başucu kitabımdan olsun istedim bu sayfa :)) ayrıca fotoğraflar da bir o kadar güzel.
YanıtlaSilNe harika bir paylaşım bu böyle...bayıldım...fotoğraflar süper...şiirler süper...anlatım zaten süper...
YanıtlaSilDaha bu sabah bir ağacın karşısında oturup uzun uzun seyretmiştim, fotoğrafını çekmek istemiştim ama çooook büyüktü :)
Ne güzel yazmışsın canım:)
YanıtlaSilAğaçların benim hayatımda da önemli bir yeri ve değeri var ama ülkemizde maalesef yok:(
ben de cevizle badem ağaçlarına çıkardım yıllar oldu gerçekten özlemişim...sevgiler
YanıtlaSil