26 Kasım 2013 Salı

KEÇEDEN FRİDA

                         Keçeden  zaman zaman bir şeyler  yaptığımı biliyorsunuz. Keçe işlerine bakarken  bir  gün  Frida Kahlonun  keçe  halini  gördüm  ve  ben de  bunu yapmalıyım  dedim. Zor da olmadı. Fotoğraftan nasıl  yapıldığını  anlayacaksınız.  Neden  Frida  seviyorum derseniz  ,  dolu  sebebi  var.  Yaptığı  harika  resimlerden tutun da  yaşamına  kadar gider  bu..
                       Bilmeyenler için  kısa  bir  açıklama  yazacağım.  1907  yılında  Meksika 'da  Macar Yahudi fotoğrafçı  bir  baba  ve kızılderili  bir  annenin  dört  çocuğundan  biri  olarak  dünyaya  geldi.. 6 yaşında çocuk  felci geçirerek  bir  bacağı  özürlü  kalmış ve  kendisine ''  tahta  bacak  Frida ''  denmiş. 19  yaşında  bir otobüs  kazası  geçirerek  tüm  hayatı  etkilendi.  Okuldan eve  dönerken bindiği  otobüse  bir  tramvayın  çarpması  sonucu  demir  çubuklardan biri  kalçasından girip   bacağından  çıktı.  Daha  sonraki  zamnlarda  sayısız  ameliyat,  tedavi  oldu.  Kazadan  bir  ay  sonra  hastaneden  çıkan  Frida  ailesinin teşvikiyle yattığı yerde resim yaptı.  Resim  yaparken aynı  dönem  Meksikalı  Michalangelo   olarak  tanınan  ünlü  ressam  Diego  Rivera ile  tanıştı.




Daha  sonraki  zamanda  Diegoyla  evlenen  Frida  ressamla uzun  ve  fırtınalı  bir  ilişki  yaşadı.  Hayatı  boyunca  hem  sağlık  nedenlerinden  hem  de  ilişkisi  yüzünden  acı  ve  zor günler  yaşadı.  Belki de  Frida'yı  resimde  besleyen  bu  kaynaklardı.  Yaşamının  sonuna  doğru  bir  bacağı kesilecek  ve  daha da çok  acı  çekecektir.  
Biz   Frida 'nın  resimlerini  Paris'te  görme  şansına  eriştik.  Kızımla  beraber  Paris'e  gelmeden  önce   Salma  Hayek'in  oynadığı  harika  Frida  filmini  seyretmiştik .  Paris'te   beni  çok  etkileyen  tablolarını  gördük.  Acısını,  içinde  bulunduğu  durumu,  kendisini  öyle  etkileyici  yansıtmıştı ki.  Özellikle   otoportreleri  çok  güzeldi.  



Frida  55  tane  otoportre  yapmıştır.  Yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir. Resimlerindeki ustalık, Pablo Picasso’ya bile "Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" dedirtmiştir.
Kahlo, 1938’de New York’ta sürrealist resmin öncü isimlerinden dostu Andre Breton’un da desteğiyle bir sergi açtı ve bu sergi ona uluslararası ün getirdi. 4 tablosunu ünlü aktör Edward G. Robinson’a satarak ilk büyük satışını gerçekleştirdi, resimlerinin yarısı satıldı. Bu başarı üstüne 1939’da Paris’te bir sergi açtı. Paris sergisinde fazla resmi satılmasa da eserleri büyük ilgi topladı;  Picasso ve  Kandinsky  gibi sanatçıların övgüsünü kazandı; Louvre Müzesi, sanatçının Çerçeve' adlı tablosunu satın aldı. Sanatçı, ülkesindeki ilk kişisel sergisini 1953’te Meksika’daki galerisinde açtı. Doktoru, yatağından çıkmasını yasaklayınca için serginin açılışına karyolasında taşınarak götürülmüştü.





Kızımla  sevdiğim  bir  ressamın  resimlerini  görmek  benim için  çok  güzeldi.  Yaptığımız  keçe  Frida  da  artık  Pelin'in  odasında  yerini  aldı.  


22 yorum:

  1. Frida filmini bende izlemiş ve çok etkilenmiştim,keçe de çok güzel olmuş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, aslında biraz komik oldu :)

      Sil
  2. Yine çok güzel bir post:) Fridanın hayranlarından biri de benim o acı dolu renklerinin...
    Keceden frida harika olmuş ellerine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok ilginç geliyor çizimleri bana da. pariste sergiye rastlamak bize
      büyük süpriz olmuştu..

      Sil
  3. Frida'nın tablolarını hep görürdüm ama arkasındaki hikayeyi hiç bilmiyordum. Ne güzel özetmemişsin Buket! Şimdi içimde Salma Hayek'in oynadığı filmi izleme isteği oluştu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence çok güzel canlandırmış Hayek. çok beğendim ben. tavsiye ederim..

      Sil
  4. Ne güzel bir anı olmuş canım, darısı Nil'imle benim başıma inşallah :) Frida'nın filmini ben de izlemiştim, hayatı etkilemişti beni, filmdeki müziklere de ayrıca bayılmıştım. Bu arada keçe de harika olmuş ellerine sağlık!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. noni valla keçe biraz komik oldu ama kızımla yaparken baya
      bir eğlendik :)

      Sil
  5. Frida'nın hayatı ve aşkı beni çok etkilemiştir. Onunla ilgili her şeyi seviyorum. Çok güzel olmuş keçeden figürü. Keçeyle oynamayı ben de çok severim, bayıldım buna.

    YanıtlaSil
  6. Hımmm ne ilginç... :)

    Kafa'ya gelmişsiniz, gördüüüm... Çok memnun oldum...

    Bu arada bu gece 00'da hem Kafa'da hem de Ters Düz'de yeni yazı/bölüm yayımlıyorum, vaktiniz olursa ilk gelen siz olun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuzu hemen okudum, teşekkürler... İlk siz gelmişsiniz. :)

      Ters Düz'de de bir hikayem var. Beğeneceğinize eminim :)

      Sil
  7. ne güzel olmuş yaaa keçe frida.
    o film de güzeldi.
    frida kitapları da var ne güzel yaaa.
    :)

    YanıtlaSil
  8. Boş durmamışsın gene arkadaşım. Ellerine sağlık. Keçe çalışmaları konusunda uzman oldun artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok canım nerde, ama okulda bir dikiyoruz görme :)

      Sil
  9. Keçe işlerini ben de çok seviyorum ve zaman buldukça Türkiye'den taşıdıklarımla bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bir keresinde ben de frida denemiştim ama sevmemiştim. Seninki çok tatlı olmuş. Ellerine sağlık. Frida'nın hikayesi çok özel bir hikaye. Filmini de çok severim ve müziklerini zaman zaman hala dinlerim. Polimer kilden denedim ben sonrasında broş olarak çok güzel oldu tavsiye ederim, keçede kesmesi biraz zor geldi bana ama hamurla şekil vermeyi daha kolay buldum. Teyzeme hediye etmiştim o fridamı:) Bol eğlenceli tasarımlı günler diliyorum. Bu sıra ben de keçeden bir şeyler yapmak niyetindeyim bakalım:) Umarım fırsat bulabilirim..Sevgiler

    YanıtlaSil
  10. Fridaaa bu günlerde yine enn çok başvurduğum kadın. Ben de birkaç gün önce söz etmiştim :)

    YanıtlaSil
  11. Aralık ayı Frida ayı galiba ben de filmini izleyip bahsetmiştim kendisinden. Blogum henüz çok yeni bana da beklerim =) http://strawberrymillk.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...