12 Kasım 2013 Salı

Paris, Rodin ve Camille

                                    Paris'te  keyif  ve  merakla gezdiğimiz  yerlerden biri de   Rodin  Müzesi  oldu.  Neredeyse  yarım  günümüz  burada  geçti.  Belki   Rodin  ve  Camille  ikilisini  sevmemden kaynaklanıyor  bu.  Yıllar  önce neredeyse  lise  yıllarımda  Bir  Kadın : Camille Claudel   kitabını  okumuş  ve  çok  etkilenmiştim.  Paris'e  gidip  bu  müzeyi  görmemek  olmazdı.  Müzenin  bahçesi de  çok  güzeldi.  Ünlü  Düşünen  Adam,  Öpücük  ,  Cehennem  Kapısı  heykellerini  görmek  çok  güzel  bir  deneyimdi.






                                Rodin'in  hayatına  girmiş  kadınların içinde  en önemlisi  Camille.  Camille  deliler  gibi  taş  yontmayı  seviyor.  Haketmediği  bir ilişki  yaşıyorlar  Rodin'le.  Rodin'in  son  nefesine  kadar  bırakmadığı  karısı Rose'a  rağmen,  gönül eğlendirdiği  modellere  rağmen,  içindeki  yalnızlık acısına rağmen  vazgeçmiyor aşkından.   Aylarca kimsenin uğramadığı izbe bir atölyede kedileriyle pislik içinde yaşıyor. 
'' Karnında altı ay yaşatabildiği bebeğini düşünüyor. Yaşasaydı Rodin’e benzer miydi acaba? Hiç durmadan içmek istiyor. Henüz son otuz yılında sevdikleri tarafından tımarhaneye kapatılacağını ve orada hiç heykel yapamayacağını bilmiyor ama garip bir huzursuzlukla geleceğinin çıtırtılarını işitiyor. Vakit kaybetmek istemiyor. Alçak bir adamın verip tutmadığı sözlerden ziyade, parlatması, yontması çok zor olan yeşil akik taşlarını önemsiyor ''.  



Herşeye  rağmen  çamurda   buluyor  huzuru.. Heykeller  yapıyor  o izbe oda da .  Yine  de  çıldırmasını  bir şey engellemiyor.  
''  Çamurları yoğurarak sevdiği adamdan daha ‘gerçek’ bir adam yapmış. Yerinden usulca kalkıyor. Kediler o muhteşem sezgileriyle yaklaşan felaketle huzursuzlanıyor. Kimsenin göremeyeceği yüzlerce heykelini bir baltayla bir saat içinde parçalıyor. Geriye kalanlardan birisi Rodin’in büstü. ''


Acı  sayesinde  bu  kadar  güzel  eserler  yaptı  Camille.  Rodin  Müzesinde  ikisinin  eserlerini  görmek içimi burktu.  Böylesine  fırtınalı  bir  yaşam,  acılar  çekilmiş  ve  şimdi  yapıtları  umarsızca  yanyana.
 Rodin heykellerini eleştirdiği bir kavgada “Ben ölümün resmini yapmam, sen hayatı karartıyorsun. Acıdan sarhoş olmuşsun ancak böyle yaratabiliyorsun”   demiş.   “Duygusal karmaşa istemiyorum hayatımda”   dedikten   sonra aslında onu sevdiğini söylemeye çalışan ama onu bile beceremeyip, arkasında nasıl bir enkaz bıraktığını anlamadan çekip giden Rodin’e    Claudel’in   verdiği cevap çok çarpıcı: 
''Ölüm ânında bile tereddüt ediyorsun.” Bir anda koca bir ömrü, büyük bir aşkı heba edebilen bir adamın gaddarlığını bu kadar çıplak ifade edebilmesi beni fena ürpertti doğrusu. O zaman ona “Hayatımı çaldın, keşke seninle hiç karşılaşmasaydım, eğer içkiyi bırakırsam senin yüzünden delirdiğimi anlarlar, bırak beni ayyaş sansınlar” diye isyan etmesinin sebebini burkularak hissettim.



11 yorum:

  1. temams.
    bunu da not aldım ki.
    :)

    YanıtlaSil
  2. Hüzünlü hikayeymiş. Ben gezmemiştim müzeyi. Tekrar gidersem gezerim mutlaka...

    YanıtlaSil
  3. Cok etkilendim tekrar... O kitabi cok severim okudugum zaman da cok dusundurmustu beni, hatta filminden de cok etkilenmistim. Ama simdi bir de senin paylasimia senin duygularinla aktarisindan cok hoslandim.

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar guzel fotograflar :) Esimle en kisa zamanda paris tatili planimiz var :) gitmis kadar oldum yazdiklarini okuyp fotograflarina bakinca :)
    Sevgilerle...

    YanıtlaSil
  5. Heykeli sevmeyen ve anlamayanların yönettiği ülkemin dışına çıktığımda gördüğüm sayısız güzel heykelle aslında uygarlık yolunun daha başında olduğumuzu anlamak çok üzücü.

    YanıtlaSil
  6. Blogunuzu keyifle okudum. Yazmaya devam etmelisiniz....

    YanıtlaSil
  7. Buketcim, PAris'e gidersem mutlaka gezicem ve gitmeden önce bir kere daha o kitabı okuyacağım.

    YanıtlaSil
  8. Rodin'ın müzesi Paris'in benim de keyifle gezdiğim köşelerinden biridir. Hem keyif alır hem de hüzünlenirim. Camille'in en büyük hatası sevgiyi sahiplenmek olaral görmes, ve bunu bir saplantı haline getirmesiydi sanırım. Ancak, böyle bir tutum içinde olmasaydı Rodin'dan daha yetenekli olduğu söylenen Camille ne güzel eserlere imza atabilir (gerçi bu eserlerinin çoğunu bir buhran anında maalesef tahrip etmişti) ne de Rodin'a ilham kaynağı olabilirdi.....

    YanıtlaSil
  9. Gitmeye niyetlendiğimizde daha sokağın girişinde polisler yolumuzu kesip bugün girişlerin yasak olduğunu çünkü yeni heykellerin getirildiğini söylemişlerdi. Ertesi gün dönüş günü olduğu için çok üzülmüş ,hiç üşenmeden bahçenin etrafında tur atarak içeriyi görmeye çalışmıştım. Sayende görmüş kadar oldum arkadaşım.

    YanıtlaSil
  10. Benim gördüğüm en güzel grafittiler Granada idi.

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...