Şubat ortasına geldik, haftanın son çalışma gününe geldik, ramazana yaklaştık,kışı yarıladık. Tam anlamıyla kış gelsin, iyice üşüyelim, kar görelim istiyordum ne zamandır. Hiç bir zaman ben yaz insanıyım ben kış insanıyım diye ayrımlara girmem. Öyle şanslıyız ki dünyanın dört mevsimini görebilen bir ülkesinde yaşıyoruz. Zamanı gelince sıcağı da soğuğu da yaşıyoruz. Üşümeyi, gri karanlık havayı, yağmuru hele bir de gökgürültüsü varsa çok severim. Ama sıcak sarı terleten yaz sıcaklarını da severim.
Şubat mart şunun şurasında kışın bitmesine az kaldı. Keyfini sürelim değil mi bu mevsimin. Nergis, sümbül zamanı geldi, çok mutluyum. Eve artık her cuma nergis alıyorum. Havası değişiyor evin. Karşıma koyuyorum seyrediyorum. Ah o kokusu hele..
Cumartesi pazar uzun süredir gitmediğimiz bağ evine gittik. Bitkilerimiz biraz daha büyümüş. Ama bu lahanalar 7 aydır çok nazlı büyüyorlar. Bu lahana satanlar hangi ara büyüttüler? Ağustos ayında ekmiştim, kaç ay geçti tam bir kafa oluşmadı hiçbirinde. Sabırla bekliyoruz bakalım.
Marullar, yeşil soğanlar güzel büyüyorlar. Geçenlerde bir doktor göz kuruluğu için yeşil soğan yiyin diyordu.
Yine de bahçeden topladıklarımı şöyle bir masaya koyup bakınca ne güzel bir şey bu diye düşünüyorum. İnsan biraz ekiyor ama doğa fazlasıyla geri veriyor.
Sobayı yakıp evde bahçeye doğru oturmak kadar güzel bir şey yok. Şimdilik şehrin gürültüsü de yok etrafta. Öyle bir dinleniyoruz, öyle bir kafamın içinde ki seslar bitiyor ki anlatamam. Bahçede yetiştirdiğimiz kabakları da kesip tatlı yaptık. Tohumları ayırdım tekrar ekmeye.
Ama canımı sıkan bir şey oldu bağevinde; ne yazık ki yan tarafımıza boş olan arsya da bir ev yapılmaya başlandı. Arka taraflarda ki arsalarda satılmış. Fazla evin olmadığı bu bölgede yavaş yavaş dolmaya başladı. Yan tarafta yazdan beri inşaat sesleri vardı, hala da devam ediyor. Bir de kocaman site yapılacak haberi canımı çok sıktı. Sakinlik, sessizlik kalmayacak ve etrafta gördüğümüz bir çok hayvanda kaybolacak.
İki gün dinlenceden sonra iş güç için yollara çıktım pazartesi. Sabah otogara gittiğimde 20 tl olan biletin 30 tl olduğunu öğrenince tepem attı. Aldığımız memur maaş artışı ne kadar, sene ortasında ki bu yol ücreti ne kadar. Gidiş geliş 60tl.
Kendi arabamla da gidebilirim biraz daha fazla vererek ama toplu taşımayı çevrecilik adına sürdürüyorum. Hem otogara yaptığım mecburi yürüyüşü de çok seviyorum. Sabahları yol üzerinde ya da otogarda hep aynı kişilerle aynı şekillerde karşılaşıyorum. Hep aynı kız İzmit minibüsüne aynı yerden biniyor, her gün genç liseli çift elele okula aynı yoldan gidiyorlar, jandarma genç çocuk belinde silahını toparlayarak giysilerini yolda düzelterek hep aynı şekilde koşturuyor işine, tam bu sırada bizim köy minibüsü otoogara giriş yapıyor hatta bu jandarma genç çocukla aynı yerde kesişiyorlar.
Ben de genelde hep aynı yerde minibüsü beklerken kendimin de dahil olduğu bu rutin koşturmada bekliyorum. Kaç yıldır gidip geliyorum bir kez minibüsü kaçırmadım. Sorumluluklarına sıkı sıkı bağlı biri olarak hep zamanında kalkar, zamanında durağa gider, bir kez bile koşturduğumu bilmem. Sabah kalkış zilini kapatıp beş dakika daha uyuyayım diyenlere hiç anlam veremem. Ben de çok zor kalkarım, sıcacık yatakta uyumak isterim ama kalkmak ve işe gitmek zorunda olduğum bilinci hiç bir zaman gevşekliğe izin vermez.
Bu haftanın sürprizi kar oldu. Kasabamıza hiç yağmayan karı on beş dakika yukarı çıktığım köyde bulunca çok mutlu oldum. Bizim köy böyledir; sis eksik olmaz. Karadeniz havası gibidir, aşağıda yağmur yağarken orada kar başlar. Minibüsle köye girdiğimizde kar başlamıştı. Okulda inmeyerek tüm köyü dolaştım minibüsle. Okula da gelince demlenmiş çayımı alarak öğrencilerimi bekledim.
Haftanın ilk günleri az yağdı ama perşembe baya bir kar tuttu.
Okul sonrası soğuk günlerde hemen eve gidilir. Kahveler yapılır, kitaplar okunur. Kütüphaneden gitmişim daha önce okuduğum bir kitabı almışım. Marukami'nin kitabını okumuya başlayınca hatırladım.Bazen böyle oluyor okumuş olduğumu unutup tekrar aynı kitabı alabiliyorum. Kütüphaneden aldığım diğer kitaplara başladım. Selahattin Yusuf'un kitabı Şimdi ki Zamanın İzinde 90lı yıllarda yazdığı denemeleri içeriyor. Zehir zembelek bir dili var. Ölümlüler için Zamanın Kısa Tarihi Güven Adıgüzel tarafından yazılmış. Gayet akıcı bir dille yazılmış denemelerden oluşuyor.
Hafta içi aynı branşta ki arkadaşlarımdan birinin evinde buluştuk. Güzel yemekler, güzel sohbet, tatil sonrası hasret giderme çok iyi geldi hepimize.
Bu hafta boyunca bol bol film izledim. Kimilerini hiç sevmedim. Bird en beğendiğim filmdi. Filmde ki durumlar çok can sıkıcı ama araştırınca yönetmen Andrea Arnold'un da benzer bir çocukluk geçirdiğini öğrendim. Milk ve Dog adlı kısa filmlerine de baktım. Diğer filmlerini de buldukça iizlemeye karar verdim.
Şişli Kız filmi de fena değildi. Almodovar filmi Sıkı Kucaklaşmalar yine bol renkli, canlı P.Cruz işinin hakkını yine yapmış ama bu filmlerde ki bir çok alt metinler sinirimi bozmaya başladı.
Bu kategoriye giren diğer film Cevher. Geçen aylarda bu filmi izlemeden instagramda şiddet içeren filmleri eleştirmiş, biri de sen ne anlarsın sanat filminden demişti. Valla kadın bedenini bu kadar değersizleştiren, sektöre hizmet aracı yapan, bol bol kan, vahşet pompalayarak insanları zehirleyen filmleri alın taç edin kafanıza. Sanat adına yapılan tüm şiddet ve porno metalarına karşıyım. Buraya fotosunu koymamışım, şu sıralar çok paylaşılan Anora filmini de izledim. Al bir de buradan yak!
Zengin bir yeniyetmenin şımarıklığıyla dolu hayatına dahil olan eskort bir kızın vücudunu bol bol ekrana sunma sanatsa...Bu hayatı yaşayamayanlara hizmet ediyor, kadını yine alçaltan film.
Kısa Film Dolma ve Tereddüt Çizgisi eh işte bilindik memleket manzaraları. Yurttan nağmeler. Ne varsa eskilerde var. Canımı sıkan bunca filmden sonra ruhumu dinlendireyim diye Barefoot in the Park izledim. Nasıl güzel, konu bilindik ama sonuna kadar mutlu mesut izliyorsunuz.
Bol filmli bol kitaplı ve evde huzurlu hafta oldu benim için. Dün gece Berat Gecesiydi. İnancımıza göre Ramazana çok az kala son kandil gecesi. Berat Gecesinde Kuran-ı Kerim'in bütünlüğü, değiştirilemeyeceği ve kıyamete kadar muhafaza edileceği tüm İslam alemine aktarılmış. Şöyle de bir hadis var;
“Şâbanın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191).
Mutlu Hafta sonu tatilleri herkese 💚
Fotoğraflara baaayıldım hepsinden ayrı bir huzur süzülüyor ekrana , işe giderken geç kalmama huyu sanırım bizim nesilde varsayılan olarak kodandı bir yerde olman gerekiyorsa o saattte olursun bunun alternatifi yoktu kodu :)
YanıtlaSilKesinlikle DNA mızda nu kod var. Şimdi bakıyorum yaşça benden
Silküçükler öyle rahatlar ki. Sabah işe gitmek için saati ayarlıyorlar sonra elli kez
o saat tekrar tekrar çalıyor hala kalkamıyorlar. Bizde zor uyanıyoruz ama
mecbur olduğun bir iş var. Zil bir kez çalsın hemen ayaktayım hem de kaç yıldır.
İnsanoğlu nasıl hoyrat, doğanın grtlağına çökmeye doymadık, ağacı doğayı hayvanları yok etmeye doymadık. Kötü bir çağ ve elimizden gelen çok az şey var. Yazın yine harika sevgili Buket, kar manzarası beni benden aldı. Filmler kahveler kitaplar, ne güzel bir cuma oldu sayende, sıcacık, iyiki varsın :)
YanıtlaSilİyi ki sen de varsın, tüm blog arkadaşlarım iyi ki var. Burada yazıyoruz paylaşıyoruz Hayatımızda bir nefes oluyor, birbirimize iyi geliyoruz. Çok teşekkür ederim yorumuna.
SilYine çok güzel, rengarenk! :)
YanıtlaSilKışın bile renk buluyorum her yerde :)
Silbağ evi ve sofra fotileriii, senin fotilerde hep en sevdikleriiim :) bahara az kaldııı :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Silbağ evi hangi ilcede de böyle hemen her yeri ev oldu
YanıtlaSilKocaeli Yalova arası, tüm istanbul bu taraflara geliyor
SilOh ne güzel, siz kar görmüşsünüz, içiniz ferahlamıştır. :)
YanıtlaSilÇiçeklere ve bahçeden fotoğraflara da bayıldım. :)
Aslında bizim kasabadakiler de hiç kar görmedi. Devamlı yağmur yağdı. Ama
Silçalıştığım okul kasabaya 15 dakika bir köy ve yüksekte olunca tüm kar olayı burada. Ben de haliyle nasipleniyorum :)
Sobalara zaafım var,o kadar keyifli bir şey ki bu,doya doya tadını çıkar canım..Tablodakikadın kitabı da ne zamandır dikkatimi çekiyor bakalım.
YanıtlaSilSevgilerimi bırakıyorum huzurun daim olsun.
Teşekkür ederim..
Sil11 Yıldır köy öğretmeni olduğumdan burada da soba yakıyoruz, o
yüzden şanslıyım. Ama bu sene köye doğalgaz geldi, sobayı kaldırmadık
yinede. Elektrikler kesilince yakıyoruz. Ama gerçekten çok keyifli. Kemiklerin
dahi ısınıyor. Yalnız el kol yanıkları bol bol :)
Bursa'dan bildiriyorum, Uludağ'daki karı görüp soğuğu hissedip o kara dokunamamak bana çok dokunuyor, inşallah buraya da kar yağsın nolur Alla'm :))) Evinizin dibine apartman dikecek olmalarına çok üzüldüm. Ancak böyle olumsuzluklarla birlikte yaptığınız diğer güzel şeylere de yer vermenize bayılıyorum. Reçete gibi :) Çok sevgiler
YanıtlaSilAh Bursa! Uludağ'ın soğuğu ne geliyordur. Kayınvalidemler Tophane'de ki ara sokaklarda oturuyordu. Uludağ'ı ne seyrederdim. Üftade Hazretlerinin önünden geçerdik, Somuncu Baba o mahalledeydi sanırım. Nasıl huzur dolu bir
Silşehirdi benim için, burnumun ucu sızladı..
Nergislerin mis gibi kokusu buraya kadar geldi. Ankara buuuuz gibi ama karın damlası yok. Geçen hafta bir gün bir kaç tane yolunu şaşıran kar tanesi oldu ama saniyeler içinde yaptıkları hatayı fark edip yağmaktan vazgeçti... Gözüm gökyüzünde. İki gündür biraz kırıldı soğuk ama, yağsa kar ne güzel olur. Zor, sarsıcı filmler seçmişsin izlemek için. Şiddet öyle sıradanlaştı ki artık. Kendimizi ondan uzak tutmaya çabaladıkça, sığındığımız her şeyde yine onu görür olduk neredeyse... Zamanın ruhu:-( Öperim çok. Özlemle...
YanıtlaSilGörsen pazarda bir çok tezgahta nergisler demet demet. Bu hafta alamadım ama. Çünkü sevgililer gününü fırsat bilip iki katına çıkarmışlar fiyatını. Bakalım bu
Silcuma olursa vakti geçmeden tekrar alacağım.
Bu hafta ortalarında tekrar kar gelecek diyorlar, hadi bakalım yine
dört gözle bekleyeceğim. Çok selamlar canımcım ..