30 Ağustos 2024 Cuma

Ağustosun Son Cuması

                İlk, orta derken son cumaya da geldik işte. Günler, aylar nasıl hızlı geçiyor, geri de hafızadan yavaş yavaş silinen anılar, günler nasıl bir anda oluşuyor anlayamadan bir anda her şey olup bitiyor. Bir an önce yaz gelsin, güneşe kavuşalım ısınalım derken şimdi de artık şu havalar serinlesin istiyoruz. Eğer denize girme imkanınız yoksa bu yaz mevsimi o kadar eziyetli ki. Deniz kenarında oturup da denize giremeyenlerdeniz. Evimiz denize otuz metre var ya da yok. Sadece seyrediyoruz onu. Yani biz böyleyiz, giren giriyor. Marmara Denizi üstelik İzmit Körfezi olunca deniz temiz değil. Bol bol deniz anası var, yosun çok, berrak değil. Etrafında ki fabrikalar yüzünden zaten temizliği tartışılır. Buna rağmen denize giren de çok. Denize girdiğinizde gerçekten de bunaltıcı hava katlanılır oluyor. Deniz kenarları genelde hep bir esinti içinde oluyor ama nem de aşırı yüksek.

             Biz de geçen gün yani 24 Ağustosta eşimin doğum gününü sabah bir kahvaltıyla kutlamak amaçlı yan ilçelerden biri olan Değirmendere'ye gittik. Sabah saat 9 gibi olunca sahil sessiz ve sakindi. Sabah denizine bayılıyorum zaten. Küçük bir yürüyüş yaptık deniz kenarında kızım , eşim ve ben.



Karşı kıyıdan gelen vapur yanaşmış yolcuları indiriyordu. Deniz sakin, hava ılık ve bunaltmıyor, kıyılar onlarca insanı taşımaya hazırlanıyor, biz de bu harika atmosferde nerede oturalım nerede kahvaltı yapalım diye bakıyorduk.


Sahilin hemen yakınında meşhur çınar ağaçlarının olduğu meydan vardır. Bu çınar ağaçları öyle kocaman ki yaz kış insana korunaklı dinlenme alanı sunar insanlara. Bir de ağaç heykeller vardır çeşitli sanatçılar tarafından yapılmış, belki tüm Türkiye'de böyle güzel ağaç sanatı yok diyebilirim. Bir kafeye oturarak çaylarımızı ve kahvaltımızı söyleyip çınarın o büyüleyici serinliği içinde mest olmuş halde oturduk bir kaç saat..


                         Sonra doğum günü pastamızı da alarak evimize döndük. Çok şükrederek her zaman söylerim; eşim bu dünya da karşılaştığım en iyi melekelere sahip bir insandır. Merhametli, anlayışlı, bencil olmayan, yüksek ahlaklı, insanüstü insandır. Ara ara beni kızdırsa da iyi ki onunla tanışıp bu hayatta aynı yolda yürüme şansımız olmuş. Kızım için de hep babası gibi bir insana rastlaması için dua ederim. Artık o ds 53 yaşına basmış durumda. Nice sağlıklı yıllarımız olması dileğiyle 💗


Sonrasında toplanarak bağ evine gittik. Bir hafta boyunca burada kaldık. Yine internet, tv, tablet vb. olmadan geçen günler. Öyle güzeldi ki. Zaman zaman blogları okumayı, okuma yaptığım yerleri özledim ama hem teknolojiden hem insanlardan uzak hatta sokak gürültülerinden uzak bir hafta çok iyi geldi. Yan tarafımızda ki inşaattan gün boyu çekiç sesleri geldi ama normalda ki evimizin bulunduğu alanda binbir çeşit sese maruz kaldığımızı orada farkettim.



Çok sevdiğim arkadaşım Ayten'in blogunda bir yazısında Ali AYÇİL ile ilgili bir yazı okuyunca ben daha önce okumuş muydum diye düşünüp kütüphaneden bu Ayçil kitaplarını aldım tekrardan. Okumaya başlayınca hatırladım tabi ama bırakmadım tekrar okudum. Yazım dili çok güzel, mevzular kuvvetli, oldukça başarılı bir yazar Ayçil. Büyük bir keyifle bu dört kitabını hafta boyunca okudum. Sonrasında arkadaşımın yazısına geri dönerek tekrar okudum. Mutlaka onun blogunu da takibe almalısınız, adı 



Bahçemizde ilk kez yetişen üzümler 💚


Sabah kahvaltı bahçede yapılır ..




Geçen sene asmalarımız için bu demirleri yaptırmıştık. Üzerine gelen yaprakların hepsini yakmıştı demirler. Onca para verip böyle bir şey olunca da çok üzülmüştüm. Demirin asmaları yaktığı aslında en sağlıklısının ahşap olduğunu söyledi çoğu kişi. Ama artık  yaptırdığımız için başka bir şey yeniden olamazdı ve böylece kalmıştı. Çok ilginç bu sene bir yaprak bile yanmadı ki bu sene de aşırı sıcaklar var. Bence bitki bu demire alıştı. Hatta 5 salkım üzüm bile verdi.
Evin yan tarafında ki taş alana da iki küçük koltuk koydu, burası da öğlene kadar gölge de kalıyor. Kahvaltımızı yapar yapmaz çaylarımızı tazeleyerek kitaplar elimizde buraya geçtik hep. Öğleden sonra da karşısında incir ağacının gölgesi geliyor , gölge kaybolmuyor. 



Eve dönmeye yakın iki arkadaşım bağevine geldi. Onlar için küçük bir davet masası hazırladım. Ağaç altında gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren sohbetimiz oldu. İnsanın keyif aldığı arkadaşlarıyla birlikte olması ne kadar güzel. Hatta her mekan arkadaş, eş, dostla daha güzelleşiyor.


            Geceleri karanlık bahçede otururken yanımıza bir misafir geliyordu. Uzun yıllardır görmediğim kirpi 💛 Fotoğrafta görebildiniz mi?


Dün eve döndük, kendimi deniz kenarına attım. Denizi de çok özlüyorum. Burada ki evimiz de çok güzel bir mahalle de üstelik bahçeli. Bir yandan buradan da ayrılmak istemiyorum ama iki ev git gel çok zor oluyor. Minimal yaşamak isterken ikiye katlandı herşey. Bunu da yoluna koymak istiyorum bakalım zamanla ne olacak.


Bu bahçemde ilgiye, bakıma muhtaç. Çiçeklerin sulanması, anında yetişen ayrık otların temizlenmesi, uzayan sarmaşıkların ağaçların üzerinden budanması, bahçenin en azından hafta da bir süpürülmesi hatta yoldan geçen insanların bahçeme attıkları çöplerin toplanması falan yapacak dolu iş oluyor. Ama bir tane açan bir çiçek tüm bezginliğimi alıyor. 
Bu hafta içi benim için çok muhteşem bir olay oldu, hemen anlatayım;
Liseden bir öğretmenim yıllar sonra beni aradı. İlçemizin belediyesinin kent konseyinde tarım bölümü oluşturuluyormuş. Burada oldukça profesyonel organik tarım yapan 3-4 kişi belediye başkanı ricası ile bu konseyde bir araya gelmiş. Sonra nerden buldularsa beni de bulmuşlar :) Çocuklarla köyde bir kaç şey ekiyoruz ya! Şu dünya da minicik bir iş yapsanız bile katlanarak büyüyor, farklı kapılar açılıyor ya Allahım sen neler veriyorsun diye hayranlığım kat kat artıyor. 
Bakalım neler olacak, neler yapacağız, çok heyecanlıyım :)


          Bugün Cuma pazarına gittik geldik sonra annem kahvaltı hazırlamış ''hadi gelin bize'' dedi. Kahvaltımızı yaptık ve evlerimize döndük.


Bu hafta  Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne kardeşlerin filmlerini seyretmeye başladım. Belçikalı yönetmenlerim filmleri çekim tarzı farklı, el kamerasıyla devamlı oyuncuların peşinde koşturup duruyor. 4 filmin sonunda vertigo olacağım sandım. Ama filmlerin konusu dünyanın kanayan yarası göçmenler, zorluk içinde ki çocuklar, gençler. Bu dört film çok çok yürek dağlayandı.

Pazartesi eylülle birlikte okullar açılıyor. Benim için de dönüm noktası bir yıl. Çünkü hiç istemeden bazı nedenlerden dolayı köyde ki kadrom düştü ve şehirde bir okul seçmem istendi. Seçtiğim okulda ki ilk günlerim olacak haftaya. Hem hüzün hem kaygıyla bir başlangıç yapacağım hadi hayırlısı..
Bugünden herkese hayırlı mutlu haftasonları dilerim!





10 yorum:

  1. Ufacık alanı adım adım kocaman bir cennete dönüştürdün, helal olsun!
    Büyük keyifle baktım fotoğraflara:)
    Nice mutlu yıllar dilerim eşinle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Severek isteyerek yapınca her şey güzel oluyor. Tam zamanlı kalsak
      daha çok şey yapacağım ama iki ev atasında bölünüyorum.
      Yine de yavaş yavaş bir şeyler oluyor. Eşimin de selamları var :)

      Sil
  2. Eşine sağlılı mutlu yıllar dilerim.
    Asmaya da çok sevindim yanmamasına.
    İyi hafta sonları

    YanıtlaSil
  3. dardenler iyi tabisi jeremy rennier var yaa bir de :) bisikletli çocuk ile çocuk adlı iki filmi seviyorum ama en tanınmışları lorna :) o zamansa şeyi de kaçırmaa, izlemediysen yaniii, agnes varda, sandrine bonnaire, sans toi ni loit :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. izlemez miyim! agnes varda'ya hep dönüp dönüp dururum. ben dardenne kardeşlere devam ediyorum bu hafta da..

      Sil
  4. Zaman hızlı geçmiyor aslında, onu hızlandıran telaşlarımız. Ve korkularımız... Özellikle zamanın hızına dair yargılarımızdan vazgeçersek 24 saatlerin uzun uzun tadı çıkarılacak zamanlar olabildiğini de fark ederiz. O bakımdan sakin:) Ve eşine nice nice mutlu yaşlar ve birlikte nice nice seyahatler dilerim size:)

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel görüntüler içim açıldı :)

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar.
    Hazan mevsiminin Eylül ayına girerken, Yüce Allah'tan her şeyin hayırlısını talep ettim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Cuma Geldi!

                         İki haftadır yani eylülün başlamasıyla beraber yerde miyim gökte mi bilmiyorum. Uzun bir yaz tatilinden sonra işe b...