Bu yıl sömestir tatilinde kızımı Nesin Matematik Köyünde Matematik kampına götürdük. Lise boyunca aslında bu köyde kalmasını çok istiyordum ama kızım istemediğinden hep erteledik. Liseyi bitirince gitmek kısmet oldu. Aslında İzmir'e karavanla gidecektik ama son dakika vazgeçip otellerde yer ayırdık. İzmir Selçuk'a doğru erken saatlerde yola çıktık. 3-4 saat sonra Balıkesir Değirmen Boğazı Tabiat Parkının tabelasını görünce mola vermeye karar verdik. Sabah kahvaltı etmemiş, zaten bir yerde mola veririz yaparız diye de bir şeyler hazırlamıştım. Susurluk üzerinde hep mola verip tost,börek yerdik ama artık onlardan da bıktım. Kalabalık yerlerde fahiş fiyata bir tost yemek için özensiz servisler ve mekanlarda oturmayı istemiyordum. İyi ki de böyle düşünmüşüm çünkü bu park çok güzeldi.
Termosa da çayımı bile demleyip koymuştum sabahın köründe. Orada iki saat öyle güzel bir kahvaltı yaptık ki herkese tavsiye ederim. Küçük bir göl, çevresi tertemiz masalar, yürüyüş yollarıyla minik bir orman yol üzerinde. Ama yolumuz uzun diyerek kalktık. İzmir'e doğru devam ettik.
Şirince'ye gelir gelmez kızımı Nesin Matematik köyüne bıraktık. Sonrasında bizde iki gece kalmak üzere Şirince'de ki pansiyonumuza geçtik. Zeytinli Konak pansiyonunda yer ayırtmıştık. Gittiğimizde odalarda kimse yoktu aslında fiyatı uygun diye küçük oda almıştık ama sahipleri çok yardımcı oldular. Bizi büyük odaya aldılar. Ama yine de beklentiniz fazla olmasın çünkü burada ki konakların odaları küçük. Biraz tepede olduğundan manzarası çok güzeldi. Sabahları terastaki kahvaltıya çıktığımızda yanan sobanın eşliğinde kahvaltımızı yapıyorduk.
Biraz da matematik köyünden bahsedeyim. Çünkü çok merak ettiğim, beklentimin de yüksek olduğu bir yerdi burası. Nesin Köyü Şirince'ye 2 kilometre yakınlıkta yukarıda ki fotoğrafta ki gibi ağaçların içinde kaybolmuş bir köy. İki katlı minik evlerin çeşitli isimleri var. Orta da yemekhane, sınıflar, hamam vb. bulunuyor. Bizim gibi onlarca genç o gün bavullarla geldi. Köyün içinde aşağı yukarı bavullarla herkes ilgilileri aradı. Sonunda yemekhane tarafında biri var dediler, onun yanına gittik. Kayıt yapan bayan kızıma kalacağı evin adını söyledi ve bu sefer onu aramak için elimizde çantalarla köyde dolaştık. Sora sora evi bulunca kapıyı açtığımda ki manzarayı hiç unutamayacağım.
Çünkü on ya da onbeş genç kız koğuş denen odanın ortasında ürkek gözlerle bize bakıyordu. Gelenlere gerekli rehberlik yapılmadan bir şekilde odalarını bulmuşlar ve ne yapacaklarını bilmeden bekliyorlardı. Biz içeriye girince kalan tek yatağı gösterdiler. Küçük bir odada gençler üst üste bir şekilde kalıyordu. Sona doğru geldiğimiz için bize sadece yatak kalmış, dolap kalmamıştı. Sonuçta toplama kampı değildi burası, herkesle eşit şartları paylaşmalıydı kızım. Gerekli parası ödenmiş, şartlarını yerine getirmiştik. Tekrar gidip bunu söylediğimizde ''Gençler fazla dolaba ihtiyaç duymuyorlar, çantalarından eşyalarını çıkarıp kullanıyorlar'' gibisinden facia sözler duyduk. Eşim askerde bile herkesin bir yatağı, bir dolabı oluyor nasıl yani? deyince bizi daha az genç kızın olduğu odaya aldılar.
Sonuçta ilk karşılamada canım çok sıkıldı. Bir köyde bile işimi yaparken veli ve öğrenciye yönelik her konforu düşünüyorun. Dedim ya beklentim çoktu. Gençlere bir hafta da olsa insan gibi yaşamaya örnek olmalılardı bence. Sonuçta burası hippi kampı değil.
Sonradan öğrendiğime göre dersler dışında gençlere çeşitli görevler veriliyormuş her gün, yemek hazırlama, çevre temizliği, yemek dağıtımı gibi. Bunları çok sevdim.
Dersler de fotoğrafta ki gibi sınıflardan birin de yapılmış, ortam çok harika.
Ayrıca çocukların köye geldiği gece bir toplantı yapılarak Ali Nesin'le tanışmalarını, onlara küçük bir konuşma yapmasını isterdim. Ali Nesin'i uzaktan görmüşler bir hafta boyunca.
Biz Şirince'de iki gün kaldığımız için bir gün köye gittim yürüyerek. İçeriye giriş serbest, çocuklar tam dersten çıkmışlardı. Çay saatiydi büyük ihtimalle, her köşede öbek öbek gençler vardı. Yalnız giriş çıkışlarda güvenlik yok, 18 yaş altının çıkması yok ama isteyen derslere girmez kaçabilir gibi geldi. Yani bu çocuğun kendisine kalmış. Ee yakında Şirince de olunca kaçmak cazip bence.
Şirince'ye on beş yıl önce gitmiştik ilk kez. O zamandan bu yana çok değişmemiş, yapısını korumuş. Küçük ve şirin bir köy. Ama yemek olayı baya bir pahalı.
Güzel konaklarda oturmak, manzaranın tadını çıkarmak, taş sokaklarda yürümek, ortasında bulunan camiye gitmek, serin sabahlarında yürüyüşe çıkmak bize çok iyi geldi.
Diğer gün Selçuk merkeze giderek Turizm Otelcilik'te kaldık bir gece. O gün ilçeyi gezdik. Kasabanın ortasında ki tarihi duvarlara karşı kahvelerimizi içtik.
Selçuk ilçesinde Artemis Tapınağı ile Saint Jean Kilisesi arasında bulunan İsa bey Camisi 1375 yılında yapılmış. Dışında ki bahçesi tarihi eserlerle çevrili, devamlı Kuran-ı Kerim okunuyor. Gözlerinizi kapatıp bahçede ayetleri dinlemek öyle güzeldi ki.
Selçuk sokaklarında eşimin en sevdiği tatlıyı da bulduk :)
Buradan çıkınca yakında ki Ayasuluk Kalesine tırmandık. İçinde Aziz John'un mezarı bulunan St. John Kilisesi bulunuyor. Tepede gezerken şehri de görüyorsunuz. Tarihi kalıntılar eşliğinde yürüyüşünüz en az bir saat sürüyor.
Sonrasında Şehre bir kaç kilometre uzaklıkta ki Efes Antik kentine gittik. İlk olarak Meryem Ana'ya çıktık ama buraya giriş paralı olunca zaten görmüştük deyip geri de ki antik kente gittik. Müze kartı ile giriliyor ama etrafta park yerleri hep ücretli.
Efes Antik kenti aslında bilen bir kişiye gezilecek bir yer. Biliyorsunuz ki Efes dünyanın en gelişmiş su kemerlerine sahip.Ayrıca 117 yılında inşa edilen dönemin en zengin üçüncü kütüphanesi Celcus Kütüphanesi burada bulunuyor.
Selçuk'tan İzmir'e geçip Balçova'da kalmaya başladık.
Balçova'nın alt sahilinde gezdik ilk gün. Deniz üzerinde bulunan teknelerde balık yedik sallana sallana. Sıralanmış teknelerde balık ekmek satılıyor.
Otelimizin arka tarafında Balçova Terapi Ormanı bulunuyor. Otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra ormana doğru yürüyüşe başlıyorduk. Yukarı doğru tırmanışla yavaş yavaş ormanın içine giriyorsunuz ve tepeden baraj gölünü görüyorsunuz.
İzmir manzarasını da inişte seyir teraslarından seyredebilirsiniz.
Kaldığımız otel Balçova Kaya Termal Oteldi. Her şeyiyle güzel ve temiz bir otel. Havuzlarında ki sular termal ve oldukça sıcak. O soğuk hava da yağmurda dahi dış havuza girdik. Yürüyüş için de arka kapıdan çıkınca Terapi ormanı var.
Yine de otel olayından bıktığımı anladım ve karavanımız hep burnumuzda tüttü. Üç metre karede daha huzurlu olduğumuzu tekrar anladık. Biz gitmeyeli otellerde hiç bir şey değişmemiş. Otelin fiyatıyla orantılı insan profilinin de iyi olacağını sanıyorsunuz ama hayır!
Tatile gelse de elinde ki telefonuyla yüksek sesle tepenizde bağıra bağıra konuşan, her zaman yoğun ve işini uzaktan idare eden iş erkekleri, baştan sabırla çocuklarına her şeyi açıklayan, hep sevecen olmaya çalışan ama beş dakika sonra ateşler fışkıran kadınlar ( bunlar daha sonra konuşmayı bitiren kocalarına da ayrı sarıyor ) gün içinde durmadan bornoz ve havlu alarak çevre bilinci hak getire insanlar ( bunlarda her platformda her konuda her şeyi eleştirirler )lobi ve restoranda ipini koparmış çocuklar
hala devam ediyormuş. Haa restoranda tabak tabak yiyecek alıp bırakanlar da hiç azalmamış.
Yok bir hata yapıp otel tatili yaptık ama ileri de karavana devam..
Otel yakınlarında bulunan kafelerde bir mola..
Otel yakınlarında bulunan avm'lerde akşamları gezinti..
Balçova'da bulunan teleferikle tepeye çıktık. Çok güzel bir manzara eşliğinde yemyeşil ağaçların içinde kendinizi buluyorsunuz. Burada küçük bir mola verip tekrar aşağıya iniyorsunuz.
İzmir gezimiz kızımızı Matematik kampından alıp eve dönmemizle sona erdi.
Gezimizde çektiğimiz video da burada;
Pelin'in matematik köyü hakkındaki izlenimini de isteriz :)
YanıtlaSilVideoyu çok sevdim <3
Ergenleri bilirsin, fazla bizimle muhatap olmuyor. Matematik kampında tam arkadaşlıkları pekişirken kamp bitti diyor. Bir ara kendi derslerinden kaçıp Ali Nesin'in lisansüstü sınıflara verdiği derse girmişler. Anlamasak da çok sevdik Ali nesin'i diyor. Keşke gelen grupla en azından bir gece toplanıp sohbet etselerdi. Ben zaten bir hafta da matematik öğrensin amacıyla göndermemiştim ama çocuklara bir yön verirlerdi belki diye düşünmüştüm.
SilBen de öyle düşünürdüm :)) Ama matematikçileri bilirsin, düz düşünen insanlar.
SilOlsun yine de bir deneyim olmuştur.
Bir de aynı köyde felsefe okulu vardı (bir zamanlar karaburun'da da vardı felsefe okulu, corona sağolsun..) ben de onu incelemek isterdim ama 40+ gençlerin arasında olmaz tabii. Bir araştırayım ben bu işi :)
Evet felsefe eğitimi de var gruplara belirli tarihlerde. Pelinin grubunun başında Boğaziçili bir genç kız varmış, gönüllü çalışıyormuş ve onu çom sevmişler. Grubuyla hala görüşmeye devam ediyorlar. Nihayetinde böyle kampların bir çok faydası var. Ama yine diyorum, Ali Nesin bir gece şu gençlerle bir ilgilenseydi keşke
SilDeğirmenboğazımız bu mevsimlerde çok güzeldir. Yaz sıcalklarında hafta sonunda çekilmez olur sadece kalabalıktan.
YanıtlaSilMatematik koyunu ben de Oytun için çok istiyordum ama bir türlü kısmet olmadı. Bundan sonra olur mu bilemiyorum...
Sevgiler...
Değirmen boğazını biliyor muydunuz? Biz hep geçer giderdik ama bu sefer mola verince çok sevdik. İzmire doğru giderken mola vereceğiz artık :)
SilBen Balıkesirde oturuyorum. Geçerken kahve içmeye beklerim o zaman :)
SilAh hadi inşallah :)
SilŞirince ve efes görmek istediğim bir yer kısmet diyorum.
YanıtlaSilHiç gitmediyseniz mutlaka tavsiye ederim, harika yerler
SilÇok keyifli bir gezi olmuş. :)
YanıtlaSilMatematik köyüyle ilgili olarak takıldığınız konularda haklısınız, kanımca, daha profesyonel tavırlı olunmalıydı.
Gerçekten dolu dolu gezimiz oldu. Karavanla gitseydk daha farklı olurdu ama böyle termal tatili de oldu. Kış soğuğunda o sıcak suları çok seviyorum..
SilGerçekten de minicik karavanın verdiği mutluluğu ve huzurı başka hiçbir yerde bulamıyorum artık .
YanıtlaSilMatematik Köyü'nde karşılama tam bir faciaymış, peki devamını Pelin sevmiş mi ?
Yukarıda da anlattım biraz. Bizim kız ders vb. olunca fazla sevmiyor ama orada edindiği arkadaşları sevmiş hatta yazın tekrar gelelim matematik köyüne diye sözleşmişler. Yemekler güzeldi diyor, ama koğuş dedikleri yatakhanelerde ne yaptılar, eğlendiler mi geceleri falan hiç bir şey anlatmıyor. Bu anlattıklarını bile ağzından zorla aldık.
SilNe iyi etmişsiniz, sevdiğimiz yerler lakin Selçuk'a gidilmişken neden çöp şiş'i göremedik yazıda:) Ve bir kez daha altını çizmek isterim ki videoların çok başarılı:)
YanıtlaSilaa bak şimdi aklıma geldi , Selçuk'ta yemez miyiz çöp şiş, evet yedik güzeldi. Burada yazmayı unutmuşum, üzerinden zaman geçince unutuluyor bir çok şey.
Silmatematik köyü devletten destek görmiyen tamamen vakfın cabalarıyla ayakta durmaya çalışan bir yer,siz gercektende beklentilerinizi fazla tutmuşsunuz,adı üstünde matematik köyü kaçacak çocuğun orada işi ne,aile baskısı ile gidecek ve rahatına düşkün çocuk gitmesin zaten,matematik eğitimi yanında çocuklara sorumluluk duygusunun verilmesi kampın gösterişten ziyade içeriğe önem verdiğini gösteriyor,şimdiki gençlerin rahatlıktan ziyade baş etme duygusuna ve sorumluluk alma duygusuna ihtiyaçları var bence,o sorumluluk duygusuna sahip gençler deprem yerinde bizzat gönüllü görev aldılar,saygılar.
YanıtlaSilİlk çocukları odalara yerleştirdiğimizde en azından aynı şartlarda kalmasını isteyebiliriz. Bir yatak bir dolap. sonuçta bedavadan kalmadılar, iyice bir ücret ödedik. matematikle işi olmayan ne işi var tabi ki ama sonuçta liseli gençler bunlar.emanet edip evlere dönüyoruz. şahsen giriş çıkışı böyle hayal etmiyordum.
Silbelki de devlet kamplarını baz alarak beklentiye girdik.
Güzel fotoğraflarla donatılmış harika bir gezi yazısı. Çok detaylı aktarılmış, bilgilendirirken eğitiyorsunuz da Teşekkürler.
YanıtlaSilAziz Nesin, öyküleriyle şiirleriyle çok sevdiğim bir yazar. Her yaşa hitap eden öykülerini hala keyifle okurum. Oğlu Ali Nesin'e de babasından kalan bir sempatiyle bakıyordum. Hakkında övgü dolu yazılar okumuştum. Matematik Köyü çok merak ettiğim bir proje. Artık İzmir- Urla'dayız. Belki bu yaz görebilmeyi hayal etmek bile mutluluk verici.
Gençlerin ücret ödeyerek katıldıkları bir Eğitim Kampında , Ali Nesin'in onlarla bir sohbet saatinde bile görüşmemesini doğrusu ben de çok yadırgadım. Hatta hayal kırıklığına uğradım. Belki nedenini ona da sormak iyi olurdu.
Gezinizi öylesine gerçekçi ve içtenlikle anlatmışsınız ki iki kez okudum. Bu zor günlerde adeta mutluluk ilettiniz. Kızınıza başarı dileklerimle.
Çok teşekkür ederim yorumunuza. Dediğiniz gibi çok kıymet verdiğimiz insanlar Nesin Ailesi. Bu eğitim haftasında benim biraz farklı hayallerim vardı. Kızım matematiği seviyor, Ali Nesinle bu bir hafta boyunca sohbet ederler diye düşünmüştüm. Haa kendi gitseydi adam konuşmayacak değildi tabi ki ama gençler bunlar. Herkes girişken değil, hangi yaşta olursa olsun yönlendirmek gerekiyor. Bir dolap bulamayınca '' gençler zaten tüm hafta boyunca çantalarından giysilerini çıkarmıyorlar '' denmemeli. Doğru, kimisinin umrunda değil çıkarmaz ama toplu yaşamda düzenli kurallar ve şartlar olmalıydı. Öğrencilerin keyfine bırakılmamalı.
Sil