14 Aralık 2018 Cuma

Şükür Cuma

Günaayydınn!!
Aralık 14 oldu göz açıp kapayana kadar geçti yine günler. Bir cuma daha şükür ediyorum en başta ailemin, kendimin, arkadaşlarımın sağlığı, huzuru yerinde olduğu için. Dünyanın binbir haline rağmen yaşıyoruz işte, çok fazla şeyi hayal edip onlara sahip olma hırsına ve hayaline kapılmaz,  istek ve arzularımızı azaltırsak huzuru yakalarız gibi geliyor. Hafta içi bir çok hava şeklini yaşadık , ilk günler günlük güneşlikti. Kışa iyice girmiş durumda doğa, ağaçlar çıplak halleriyle oldukça savunmasız. Güneş arada çıkmasına rağmen üşüyoruz, ee ne de olsa aralık ayındayız diyoruz birbirimize..


En kıymetli zamanım, en huzur duyduğum anlar ne kadar basit aslında. Tüm hafta içi bunu yapamıyor oluşum belki değer kazandıran bu basit saatlere.Kahvaltı yapmışız, çayımı alıp koltuğuma oturmuşum, çiçeklerime ara sıra bakıp dergimi okuduğum zaman bu. Malum yıllardır gazete okumuyorum..


Hafta içi devamlı hayalini kurduğum saatler..


Görev yaptığım köy boşnak köyü. Ben ve eşim de boşnağız, bu yüzden kızım safkan boşnak oluyor. Boşnak böreği meşhurdur ama bir de yağuşa dedikleri bir börek türü vardır. Onu yaptırıp eve getirdim, bizim kızları çağırdım okul çıkışı. Çayları demledik, turşu ve yaptığımız zeytinleri de koyduk. Hamarat arkadaşım Esmanur sabah okula gitmiş gelmiş bizim için hemen küçük bir pasta yapmış. Var  mı böyle bir mutluluk..


Okuduğum kitap çok ilginç  çünkü 20 yaşında ormana gidip hiç çıkmadan, kimseyle görüşmeden 27 yıl yaşayan Christopher Knight  yaşam öyküsü. Yakalanırım korkusuyla bir kez bile ateş yakmamış ve dediğine göre hiç çok önemli bir hastalığa yakalanmamış. 
Söylemleri çok ilginç ,
''Bir başınalık bir şeyin kıymetini daha da arttırır. Bu fikri önemsemezlik edemem. Bir başınalık algımı yükseltti. Ama alengirli olan şey şu; Yükselen algımı kendime kendime yönelttiğimde kimliğimi yitirdim.İzleyici yoktu, performans sergileyecek kimse yoktu. kendimi tanımlamama gerek kalmamıştı. Konu dışı hale gelmiştim. ''
Kendimizi gerçekleştirme de , varoluş savaşında egomuzu tatmin eden başkalarının görüşü olmadan yaşamak nasıl birşey tahmin etmeye çalışıyorum ama olmuyor.


Ormandaki Yabancı kitabını okurken 20. yüzyılın münzevisi diye Unabomber diye birinden bahsettiğini görünce araştırma yaptım. Ted Kaczynski burada bahsedilen münzevi. Ama öyküsü diğerlerinden farklı. Bir dizisi de yapılmış. 8 Bölümlük dizi de
Avatar'dan tanıdığımız Sam Worthington, altın küre sahibi Jane lynch ve Paul Bettany başrolleri  paylaşıyor. Biz bir solukta seyrettik. Tavsiye ederim diziyi.



Bu hafta sevdiklerime hediye edeceğim şeyleri bir kutu da topladım. Aynı zamanda taşlar boyuyorum, minik ağaç ve kalp süsler işlemeye başladım. Takip edenler içinde birşeyler hazırlıyorum, instagramda çekilişle hediye vereceğim. İsteyenler oraya yönelsin. Geçen ay yaptığım çekilişte kazanan bir üniversite öğrencisiydi, hediyeler ulaşınca çok mutlu oldu,buna ben daha çok mutlu oldum. Bu yüzden bu ayda yeni yıl çekilişi yapmalıyım dedim.
Yeni yıl çekilişime herkesi beklerim !!

11 yorum:

  1. Benim de haftaiçi en çok özlediğim şey çayımı kahvemi alıp dergilerimle kitaplarımla vakit geçirebilmek...ancak pazar yapabiliyorum...cumartesi de yarım gün iş ve sonra kızımın kursu var...ama olsun sağlıklı olalım da önemli olan o ....sevgilerimle....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat nasıl bir koşturmaca bilemiyorum.Ama bu hep böyleydi
      herhalde. Küçükken annem hep'mezarda ancak dinleneceğim ' derdi.
      üstelik ev hanımıydı. bizler hem çalış hem ev hem çocuk
      işler güçler bitecek gibi değil. ama dediğin gibi Allah sağlık
      güç kuvvet versin herkese.

      Sil
  2. Ormandaki yabancı Erlend Loe'nun Doppler'ini çok çağrıştırıyor. Kim kimden kopya çekmiş merak ettim:)) Orjinal kitabın yayımlanma tarihini biliyor musunuz? Sofra çok güzel ayrıca afiyet olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doppler'i çok görüyorum etrafta. ama benzer olduğunu bilmiyordm. ormandaki yabancı da ki
      kişi gerçek, sanırım Erlend Loe kurgu birşeyler yazmış. ama ben de onu
      merak ettim şimdi.

      Sil
  3. Boşnak böreğine bayılırım, Ayvalık-Sarımsaklı da bir kere deneme fırsatımız olmuş bayılmıştık, yapılışı da ilginçti hamuru açma yöntemleri, sofranız enfes görünüyor.
    Bahsettiğiniz kitabı ve diziyi çok merak ettim, yarın kitaba uygun vakitte de diziye bakacağım. Yukarıdaki kutu şahane şeylerle dolu, çekilişi merakla bekliyor olacağım, mutlu haftasonları... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. Börekli pazarlarla büyüdük biz. bunca yıldır
      yiyoruz bıkmadık valla. ama biz yeni nesil boşnaklar biraz tembeliz
      galiba. biz hazır yufkadan yapıyoruz böreği.

      Sil
  4. Bahsettiğin böreģi çok merak ettim.. sağda solda sorusturayım bakayım. Şukür olsun saglıgımıza cidden, her şeyin farkında olmak, tad almak ne yüce bir duygu.. el işlerine bayıldım, daha önce onlardan nasiplenmiş biri olarak kazananlarin cok sevineceğine bahse girerim 😊😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. momentos gelsen buralara sana da yaptırırım börekten. bizler malum
      yapabilen boşnak değiliz, açabilenlere ısmarlıyorum :)

      Sil
  5. o pasta beni benden aldıı. ellerine sağlık arkadaşının,a fiyetler olsun

    YanıtlaSil
  6. Borek,kek,fotolar hepsi harika.Gunler nasil geciyor anlamiyorum,saglikla gecsin de zamanin akmasindan hic sikayetim yok cunku genelde gercekten mutlu ve huzurluyum.super gecsin bu hafta.

    YanıtlaSil
  7. Merhaba, blogunuzu ziyarete geldim. Benim blogumu yorum ve ziyaretinizle dedteklemenizi beklerim.

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...