Cuma günü sizinle bir ayeti paylaşmak isterim. Üzerinde hep düşündüğüm, mevcut durumdayken de aklıma gelip beni kendime getiren bir ayettir. Yunus Süresinin 10-12. ayetleri ;
...İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider...İnsan olarak ne çok eksik tarafımız var, ne çok yanlışa meyilliyiz ve ne de çok savaş veriyoruz, değil mi?
Yalnızca zor durumlarda Allaha yalvarıp yakarmak, hatırlamak değil mesele, her günümüz her anımız onun varlığını hissetmek, minnet kalmak, kalbin sızlamasıyla dolu olmalıdır. Geçen cuma aldığım çiçeklere, rengine, formuna bakıp bunları hissetmemek olabilir mi?
Yalnızca zor durumlarda Allaha yalvarıp yakarmak, hatırlamak değil mesele, her günümüz her anımız onun varlığını hissetmek, minnet kalmak, kalbin sızlamasıyla dolu olmalıdır. Geçen cuma aldığım çiçeklere, rengine, formuna bakıp bunları hissetmemek olabilir mi?
Marcel Proust 9 yaşında astım krizleri sıklaştığı için ailesi tarafından İlliers'de ki halasının yanına gönderilir. Yıllar sonra yağmurlu bir günde eve geldiğinde , üşümüş olduğunu farkeden annesi ona bir fincan çay ve bir adet madlen kurabiye ikram eder. Fincandan yükselen koku ve kurabiyenin kokusu Proust'u belleğinde bir yolculuğa çıkarır ve halasının çocukluğunda ki bu ikramları onun iki bin sayfalık Kayıp Zamanın İzinde'sinin çıkış noktasını oluşturur.
Kurabiye deyince aklıma gelen hikaye hep budur. Haftasonu evleri dolduran mis gibi tarçınlı kurabiye gibisi yok.
Bu perşembe beklediğimiz kar köye yağdı, çocuklar çıldırdı tabi. Sabah okula geldiğimizde bu manzarayla karşılaştık. Çocuklar okul bahçesinde oynarken ben de biraz etrafı fotoğrafladım. Çok özlemişiz kar görüntüsünü. Şükürler olsun ki dört mevsimi yaşıyoruz, hepsi güzel benim için. Tek mevsimi yaşayan bir ülke de olup başlangıç noktası olmayan zamanların içinde olmak istemezdim.
Kurabiye deyince aklıma gelen hikaye hep budur. Haftasonu evleri dolduran mis gibi tarçınlı kurabiye gibisi yok.
Şükürler olsun hediyeler hazırladığım dostlarım, arkadaşlarım var. Vermekten keyif alacağım insanlara hazırladığım paketleri bir süre seyretmek bile ne güzel duygu. Devamlı hediye verdiklerim olduğu gibi benden bir armağan geleceğini tahmin etmeyenlere de hazırlamak en büyük keyiftir bana.
Bu hafta boyunca çeşit çeşit hava olayları yaşadık. Çoğu zaman köy de sis vardı.
Siste yakında bulunan görüntünün ön plana çıkmasını çok seviyorum. Arka plan bembeyaz bir fon oluyor, her şey durgunlaşıyor sakinleşiyor.
Bahçemde durum böyle. Her tarafı otlar sardı, yapraklar döküldü iyice. Hiç ilgilenmiyorum bu mevsimde, böyle savruk halini daha çok seviyorum.
Bu hafta okuduğum ilk kitap Samipaşazade'nin. Sadeleştirilmiş haliyle içinde ki öyküler sımsıcak sarıyor sizi. Bu hafta içinde kızımın dershanesinde ki kütüphaneye gittim. Bu dershane ücretsiz belediyenin hizmeti. Her yer de var mı bunlar bilmiyorum ama çocuklara bu konuda ki hizmeti harika. Yeni bir kütüphane oluşturulmuş, yepyeni kitapları görünce kendimi cennette hissettim. Herhalde uzun süre kitap satın almam artık.
Hafta içi arkadaşlarımla toplantılarımız öyle güzel ki. Bir de maharetli bir arkadaşınız varsa bu dünya da ki en mutlu kişi siz olabilirsiniz. Okul sonrası sıcacık çayını hazırlayıp çıtır çıtır pizzaları pişirip sizi çağıran bir dostunuz var mı :)
İşi gücü yok sanmayın, Edebiyat fakültesini bitirmişti zaten. Şimdi Kocaeli üniversitesinde tekrar öğrenci. Bir gün okula gitmeyip bizi evine çağırdı.
Harika pastalar yapar. Bizim için yeni bir pasta denemesi yapmış, bakar mısınız şu harika pastaya. Rus pastası Medovik bu. Daha önce denediniz mi bilmem ama harikaydı. Ara katları tek tek açılmış, ballı ama hafif bir pasta düşünün.
Teneffüslerde imrenerek diğer çocuklara bakan benim miniklere bakın. Onlarla bu hayatı paylaştığım için çok minnettarım.
Bir haftayı da sağlıkla, güvenle, huzurla geride bıraktığım için mutluyum. Daha ne olsun, kafamızda gelecekte yapmak istediğimiz seyahat planları, yanımda sevgili eşim, ergenliğin doruk noktasında ki kızım, sevdiğim iş ortamım ( bazı olumsuz kişilere rağmen) canım arkadaşlarım, annem, babam, kardeşim etrafımda, gücümüz kuvvetimiz yerinde ( ağrılar devam gerçi ) ağız tadımız yerinde , say say bitmez işte. Şükredecek ne çok şey var.
Bloguma gelip ziyaret eden herkese mutlu hafta sonları !!
keyifle okudum. Aziz cuma diyenlerdenim ;))
YanıtlaSilTeşekkür ederim gelip okuyup bloguma bir
Silselam bıraktın. iyi haftasonu dilerim hepimize..
Yine içimi ısıtan ve umut veren bir yazı okudum. Her anımda şükür etmeyi unutmamaya çalışıyorum özellikle sağlıklı ve mutluyken, o sis manzaralarına bayıldım gerçekten çok harika kareler çıkarıyor sis :) sofralarınız yine en güzelinden, hediye almak kadar vermek, belkide almaktan çok daha mutlu eder beni, çocuklarınızla ve ailenizle mutlu huzurlu günler dilerim... :)
YanıtlaSilBir nebze okuyanlara mutluluk veriyorsam ne mutlu bana. çünkü
Silşu kaos dünya da ihtiyacımız olan bu; mutluluk, huzur, muhabbet..
sevgili çileksuyu sibel sayesinde cuma yazılarınıa başladım gerçi
o fuf diyor bu yazılara. ama benim için bir haftalık özet gibioluyor
yazılarınız okumak büyük keyif sanırım siz ben ve bixim gibiler küçük şeylerden mutlu olmayı başarabilen türümüzün son örnekleriyiz gibi me geliyor...sımsıcak samimi okuyanın da içine sıcacık duygular kaplamasına sebep olan nefis bir paylaşımdı...haftasonunuz harika geçsin...sevgilerimle...
YanıtlaSilKesinikle doğru, sevdiğimiz ,kendimze benzeyen blogları takip ediyoruz.
SilYıllardır bende bıkmadım bundan. Hatta çok sevdiklerim yazmayı bıraktı, ne yazık
ki ikna da edemedim çoğunu. işllh hep yazar, paylaşır , okuruz birbirmizi.
iyi tatiller :)
O hediye paketlerinden birinin benim kapımı çalması da ayrı güzellik :)
YanıtlaSilEveet :) Mutlu Yıllar !!
SilYaşamından mutluluk çıkaran ve bunu paylaşan bir kişiyi okumak öyle güzel ki. Ben de bugün Küçükyalı sokaklarında dolaştım. Mumlar aldım renk renk. Yeni yıl coşkusu vardı ortalıkta.
YanıtlaSilValla ne mutlu oluyorum böyle geri dönüş yorumlarına, mutlu
Silhisler oluşturuyorum diye çok seviniyorum. size de güzel
günler dilerim..
süper hoş huzurlu yazı da fotilerdeee ne güzeel :) evet unuturuz geçince hemen işte öyle insan, canlı ve sağlıklıyken unutur herşeyii. proust canım yaaaa en sevdiğim :) rus pastası da aklımda olsuun. üç saat oturmak büyük keyif eveeet :)
YanıtlaSilmerhaba deeptone :)
SilKütüphane hizmetinin irili ufaklı her yerleşim bölgesinde olması gerektiğini düşünüyorum. Hastane, sağlık ocağı ve okul gibi kişileri kütüphanelerimizde bireyleri okumaya, araştırmaya ve yazmaya yöneltmelidir. Yazınızda en mutlu olduğum an, kütüphane keşif anınızdır. Yiyecekler, arkadaş ziyaretleri v.b. aktivitelerde kitap okumanın hazzı yoktur :) Şimdiden iyi yıllar PP.
YanıtlaSiltesekkürler..
SilYalova'nın bir köyü ama hangi köyü acaba :) Hobilemece Elif'te gördüm yorumunuzu, ordan anladım ki memleketimdesiniz :)
YanıtlaSilSevgiler..
yalova değil ama onun yan tarafında ki ilçe :)
SilAğzınızın tadı hiç bozulmasın, yeni yıl daha da güzel günler getirsin inşallah, sevgiler
YanıtlaSilçok teşekkür ederim..
SilMedovik'i duymamışım.. tüm yayın harika ama bu pasta beni benden aldı. Tarifi bulamazsam senden yardım isteyeceģim 😊😍
YanıtlaSil