30 Ekim 2018 Salı

Sonbahar, bulutlar, ah bu rüzgar ! *

                                   Sokakta yürürken, arada sırada da  olsa seyrettiğim haberlerde, gazete köşe yazılarını okurken, insanlarla konuşurken lafın dönüp dolaşıp bu tür konulara gelmesi sırasında devamlı düşünürüm. Niye kötü olayları anlatıyoruz birbirimize, bizi dehşete  düşüren her  şeyi neden bu kadar kolay paylaşıyoruz,vahşet  haberlerini çoluk çocuk elimizde çekirdek oturup nasıl da normal seyrediyoruz, sonra da niye bu haldeyiz diye düşünüyoruz. İbrahim Tenekeci geçen çarşamba şöyle yazmıştı köşe yazısında ;
''Hayatın güzelliklerini, insanın inceliklerini her geçen gün daha az paylaşıyoruz.
Siyaset, insaniyetin önüne geçiyor. Siyasetten kastımız sadece partiler değildir. Hasbî olmayan, hesabî olan her şey.''
                              Geçen gün sınıfımda ki bir çocuk koluna çizdiği parantez gibi bir şekli bana gösterdi. Nedir bu diye sorunca '' Çukur '' filminde var , biz evde onu seyrediyoruz hep diye cevap verdi. Çukur nasıl bir dizi bilmem ama şöyle bir fotoğraflarına bakınca içeriğini de kolayca tahmin ettim. 5 yaşında ki çocuğuyla oturup bu tür dizileri seyreden insanlardan oluşuyor toplumumuz ne yazık ki. Bu büyük bir çoğunluk bence çünkü öğretmenlik yıllarım boyunca böyle örneklere çok rastladım.
                               Yeni Şafak'ta Serdar Tuncer'in çok güzel bir yazısı vardı. Tam da canımı sıkan bu olayların nedenini açıklıyordu:
''Gelelim insanın kötü, yanlış ve çirkini konuştukça yaşamaya başlamasına... Dost meclislerinde kötü, yanlış ve çirkin olanı kınamak ve ibret kastıyla bile konuşsak kötülüğü, yanlışı ve çirkini önce görünür hale getiriyoruz, sonra detayları bilinir olmaya başlıyor ve nihayet bizim nezdimizde bütün bunlar normalleşiyor. Anormal bir hale gelmek, asla yapmam dediklerinizi yapmak mı istiyorsunuz önce onu normal bir şeymiş gibi konuşmaya başlayın arkası mutlaka gelir.''



                       Şu blogumda gördüğüm, yaşadığım güzel şeyleri paylaşmak istiyorum bu yüzden. Belki de benim direnişim, katkım dünyaya bu diyorum. Yaşamımla, hareketlerimle, paylaşımlarımla başta çocuğuma, yakınlarıma, öğrencilerime sonra da dolaylı olsa da burada beni okuyanları olumlu etkilemek. Yoksa dünyanın bu haline, gidişatına en çok üzülenlerden biriyim. Kötü olayları seyretmekle bile ona hizmet ettiğimize inanıyorum. Çoğu insan kendimi bunlardan soyutlayıp börtü böcek paylaşarak dünyanın gerçeklerine sırt çevirdiğimi iddia edebilir. Evet gerçekler bu kadar kötüyse ben de sırt çeviriyorum, yetiştirdiğim çiçekleri, pişirdiğim pastaları, işlediğim bir nakışı paylaşarak gönüllere sevgiyi eklemeyi daha faydalı görüyorum.
''Dünyanın  güzelliklerine dair kayıtsızlığın sonunda varacağımız yer, sıradan bir hayattır''  diye yazar Simone Well..


                 Bu yüzden bu yazıyı yazdığımda bile sonbaharın o güzel yüzünü göstermek için bu fotoğrafları paylaşıyorum.
                        Son olarak Serdar Tuncer'in şu sorusunu düşünmenizi istiyorum:
                      ''Kendimize sormamız gereken soru belki de şudur: İyi, güzel ve doğru olanı yaşamayıp sadece dile döktüğümüz için mi kötü yanlış ve çirkin olana bunca müptela olduk, yoksa kötü, yanlış ve çirkin olanı bu kadar kolay konuşabildiğimiz için mi iyi, güzel ve doğru olanı yaşamaktan bu kadar uzağız?''


                                                      * Katherine Mansfield


3 yorum:

  1. Ne haklı bir yazı olmuş. Bazen yadırgansa da ben de sosyal medyada sadece iyi ve güzel şeyleri paylaşmak istiyorum ve genelde öyle yapıyorum. Yoksa bu devirde hepimiz sıkıntılıyız.
    Güzelliklerin, inceliklerin, bunları görebilenlerin çoğalması dileğiyle... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar güzel anlatmışsınız!Hakikaten güzellikleri görmek ve çoğaltmak hakikaten zorlaşıyor; tak diye olumsuz bir yorumla, bakışla, davranışla baltalanıyor iyi şeyler. Birbirimize toksik enerjiler dağıtıyoruz gibi... Ben en çok bundan yoruluyorum; mümkün olduğunca negatif insanlardan uzak kalmaya çalışıyorum. Zor belki ama çabalıyorum işte...Ancak böyle güzelleşiyor her şey ya da var olan güzellikler görünür oluyor:)

    YanıtlaSil
  3. Ne guzel bir yazi Buket,cok saol.Ben de guzellikleri paylasmaktan yanayim,herseye ragmen insanlarin da iyi tarafini gormekten yanayim.Dunyanin gidisatina ben de cok uzuluyorum ve duzeltebilmek icin elimden geleni kendi capimda yapmaya calisiyorum.Blogdan hic uzak kalma Buket'cim:)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...