Challenge dersimizi Rus Edebiyatından bir kitapla açıyorum. Rus yazarlarını çok seviyorum. Hepsi birbirinden kıymetli bence birini diğerinden üstün tutmuyorum. Bugün bahsedeceğim yazar benim yıllar önce kitap fuarında standların birinde ki satıcının tavsiyesi ile tanışmamla başladı. Bu yazar 1899 yılında doğan Gorki tarafından keşfedilen aslında mühendis olan Andrey Platonov.. Stalin tarafından basılması yasaklanan kitapları yıllar sonra Rusya da okunmaya başlıyor. Slovaj Zizek tarafından rusyanın en büyük yazarlarından biri kabul ediliyor.
Bahsedeceğim kitabı '' Mutlu Moskova ''. Platonov'un 1930'larda yazdığı Mutlu Moskova, Rusya'da ancak 1991'de, eski rejim yıkıldıktan sonra yayımlanabildi.
Kitap ''bir gece vakti, karanlık bir adam elinde meşale geçti sokaktan koşarak.Sıkıcı rüyasından uyanan küçük kız evinin penceresinden gördü onu. Sonra sağlam bir tüfek sesi ve kederli aciz bir çığlık duydu- galiba meşaleli adamı öldürmüşlerdi. Az sonra bir çok uzak silah sesi ve yakınlardaki hapishaneden yükselen uğultu işitildi… Küçük kız uykuya daldı'', diye başlıyor.
O gece Ekim Devrimi’nin başladığı gecedir, Moskova Çestnova yetim bir kızdır ve bunlara tanıktır. Anlatılan da aslında bu kız çocuğunun izinde Moskova’nın hikayesi. Zor şartlarda büyüyüp genç bir kadın olan Moskova kendini keşfederek ilerliyor hayat yolunda ama aslında yaşamak istediği mutluluk. Mutlu ve idealist genç kızın yıllar geçtikçe fikirlerinin değiştiğine şahit oluyoruz sayfalar boyunca.Okudukça bir dünya düzeninin yetim büyüyen kızın kalbi karşısında ki yetersizliğini görüp üzülüyoruz.Kitabın adına tezat oldukça mutsuz biri var karşımızda. Çocukluğunda şahit olduğu olay hep onunla olur. Belki de bu yüzden hep birşeyleri eksik bulur Moskova Çestnova. Platonov “Komünistlerin planları muhteşem olabilir, yine de tüm bunlar, basit bir insanın kalbi için ne ifade eder ki” diyordu bir yerde, bu cümle özetliyordu sanki ideal sayılan tüm düzenlerin eksikliğini.
Bu yüz yirmi üç sayfalık roman devrim Rusyasının portresini insanlığın duygularını, toplumsal bağlarını, inanç uğruna yaşanan coşkuyu anlatıyor. Ama alttan alta da kişisel açmazları, sıkıntıları ve çıkmazların muhasebesini yapıyor. Mutlu Moskova'yı okurken ufak tefek notlar almışım. Altını çizmişim bazı cümlelerin. Onca yaşadıklarına rağmen yaşamda ki gayesini şöyle anlatıyor Moskova ;
'' Şimdi bize akıl veriyorlar,akıl ise kafadadır,dışında bir şey yoktur.İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun,reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda,ağaçların arasında gezilebilsin..Yoksa ben yaşamam, öyle olmazsa canım çekmez.Canım basbayağı mutlu yaşamak istiyor. Eklenecek bir şey yok.''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cuma Gelmiş!
Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...
-
Hangimiz karışık duygular içinde şu hayatı sürdürmüyoruz ki? Gün içinde bile inişli çıkışlı ruh halleri, temelde ki m...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
Son alıntıyı sevdim. İyi bir kitaba benziyor. teşekkürler.
YanıtlaSilYeni bir yazar keşfetmek iyidir, ben de sevdim yayınladım. Keyifli
Silokumalar!
Çok ilgimi çekti be buket hocam.Mutlaka okuyacağım.Sağol ;)
YanıtlaSilHiç Platonov kitabı okumadıysan özellikle 'Can', 'Dönüş'
Silen sevdiklerim. bunlardan başlamalısın. Rus coğrafyasnda ki
insanların kaderini, yaşamını farklı dille anlatıyor. bazen fazla simgesel dil kullanıyor bu yüzden herkesin okuyabileceği kitaplar değil ama
ben beğenip 4-5 kitabını almıştım hemen.
İnsanların duygusunu okuyucuya muhteşem bir şekilde aktarıyor. Yaşıyorsun o kişinin ne hissettiğini, sarsılıyorsun. Ve bunu o kadar kısa cümlelerle yapıyor ki, şaşırtıcı. Bu kitabı da not aldım, sağol Buketcim.
YanıtlaSil