O yüzden her hafta çiçek alırım malum artık çiçek toplayacak bahçeler kalmadı. Annem çocukken duymaya alışık olduğum sevinç nidaları eşliğinde, devamlı oturduğu camın önüne koydu çiçekleri. Hala böyle coşku içinde olmasına hayret ederim hep. Belki de bu anı yaşamak istediğimden devamlı çiçek alıyorum ona. Bizi mutlu yapan bu çiçeklere bakarak oturduk cam kenarında. Ah analar işte, başka bir alemdir onların dünyası. Ah Muhsin Ünlü belki de erkek olduğundan anlayamaz bu duyguyu ve şöyle der ; ''Anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor, ne tuhaf..''
Çuha çiçekleriyle odaya dolan minnet , sevgi bizi öyle güzel sarmaladı ki anlatamam. Aklıma Katherine Mansfield Bir Hüzün Güncesi'nde yazdıkları geldi;
“Bu sabah, penceremin altından çuha çiçekleri satan bir kız geçti. Koca koca demetler satın aldım, sımsıkı bağlanmış iplerini çözüp mengeneden kurtardım onları; her yıl çuha çiçekleriyle doldurduğum gök mavisi çanağa, küçük, acınası, yorgun bedenlerini yaydılar.”… “Yanımda muhabbet çiçekleriyle dolu küçük bir çanaktan tatlı bir koku yayılıyor, sardunyalar kıpkırmızı, canlı.''
Katherine Mansfield 35 yıllık kısa ömründe hayatın bedava lezzetlerini belki de seksen yıl yaşamış gövdelerden fazla fazla duyumsadı. Çuha çiçeklerinin bu hallerini başka kim gözlerimizin önüne getirir ki böylesine kanlı canlı. Annemle çuha çiçeklerine bakarken bir kez daha içim ısınıyor. Çünkü bazı ruhlar var ki -aynı Katherine gibi çiçekleri, kuşları, yaprağı, yağmuru ayrı bir tatla hissediyor. Bunlardan biri de annem diyorum, bana geçirdiği genlerle nasipleniyorum bu farklılıktan. Birlikte olmaktan, aynı camdan dışarıyı seyretmekten, elimizde çaylarımız konuşmasak bile öylece oturmaktan çok mutluyum. Acaba yıllar sonra kendi kızımla aynı sahneyi paylaşıyor olacağım mı diye düşünüyorum, umut duymak istiyorum bu konu da. Belki de başıma gelmesini istediğim şeyleri yapıyorum bu dünya da...
Ne guzel bir yazi bu Buket.Anneler cok tatli,benim annem de cicekleri cok sever,gozu gibi bakar onlara.Eli cok becerikli ve bereketlidir,yazlik bahcesinden kocaman tarlalik mahsul cikarir,o yuzden bereket tanricam derim O'na.Allah eksikliklerini vermesin,eminim sen de kizinla boyle pencere onu guzellikleri yasayacaksin:)
YanıtlaSilAnnelerimizi gerçekten de otuz yaşından sonra anlıyormuşuz,
Silondan önce kadına neler çektirdim şimdi düşünüyorum da . kızımda
bana çektiriyor , sabretmeye çakışıyorum yirmi yıl sonra
daha iyi olacak diyorum umutla. tabi ki kim kalırsa
o günlere. şimdi herşeyi telafi etmek istiyorum annemle. bugün
onları çağırdım bize, oturalım hasret giderelim diye. zaman
olsa daha çok ilgi göstereceğim ama çağın durumu hızlı hayat.
O kadar güzel bir yazıydı ki... Aynı duyguları paylaşan insanların varlığını bilmek , kişiyi mutlu ediyor. İyi ki öyle bir anneniz var, o güzel duyguları hem kendi yaşıyor, hem size yaşatıyor.Biz de kuşaktan kuşağa hep aynı tatlı heyecanları yaşattık. Şimdi kızım da kendi çocuklarını o insani duygularla yetiştiriyor. Henüz 2 ve 4 yaşındalar...
YanıtlaSilMansfield ne güzel söylemiş. Keşke toplumda bu tür insanlar çoğalsa.
Sevgilerimi iletiyorum. Çuha çiçekleriniz hiç azalmasın...
Beğendiğinize sevindim. o çiçekleri camın önüne koyunca bir de
Silo oda da annem ve babamla başbaşa kalınca çok etkilendim. kızımla
aramızda olağan ergenlik problemleri var tabi ki. ilişkimiz
istediğim gibi değil. daha durulacağı günleri bekliyorum bende.
hele torunların olduğu dönemleri de görsem sağlıkla daha ne isteyeyim
şu hayattan.
Her seferinde aynı coşkuyu yaşamak sevgisi bol insanların duygusu bence... Anneciğinizde o şanslı insanlardan demekki :)
YanıtlaSilSohbetiniz muhabbetiniz ve de çiçekleriniz bol olsun :)
Gerçeketn doğru tespit, annem hep sevgi dolu oldu. Hiç karamsar
Silgörmedim onu. ben de tam tersi bol bunalım. daha çok babama
çekmişim. hepimizin mutluluğu ve huzuru bol olsun.
Bayılırım çuha çiçeğine. Kendine has güzel ama zor hissedilen bir kokusu vardır hatta. Anneciğin sağlıkla keyifle izlesin çiçeklerini.Hürmetler, sevgiler.
YanıtlaSilAy sorma ben de her çiçeği seviyorum. özellikle çok kokusu
Silolanları. şimdi de nergis zamanı ya, nihayet bizim buralara
geldi. görür görmez aldım, evin her yerinde o güzel kokusu var
bayılıyorum. eve gidip karşısında oturmaya can atıyorum.
ne duygulu yazmışsın yaa. ilk paragrafta benim de aklıma pippi uzunçorap geldi. o da öyle yaşar :)
YanıtlaSilHihii :) valla küçükken öyleydim :)
Sil"hayatta en güzel şeyler bedava" idi. Belirttiğiniz gibi çocukluğumuzda bedava dolaştığımız kırlar artık paralı çay bahçeleri, tesisler vs. oldu. Evlerin etrafında kırlık alanlar yok artık. Hatta sakin yaşayacak bir ev bile zor bulunuyor. Güzel bir dönemde çocukluk yaşamışız, güzel şeylerin bedava olduğu bir dönem.
YanıtlaSilHem de nasıl güzeldi değil mi ? hep böyle özlem mi
Silduyacağız..
Bu sıcacık yazıyı okurken ne zamandır kendime çiçek almadığımı hatırladım. Halbuki ne çok severim onları. Yarın ilk iş kendime çiçek armağan etmek olsun.
YanıtlaSilBen her hafta bizim pazardan alıyorum. demet 5 tl. nelere
Silpara gitmiyor değil mi? evde ki en güzel mutluluk sebebi bence.