Okul sonrası çoğu zaman kendimi deniz kenarında buluyorum. Denizi görmek, koklamak, martılar, dalgalar, mavinin tonları, bulutlarla bir araya gelmesi öyle güzel ki, içimin sesini belki bastırdığım yerlerden biri.
Can Yücel'in bir şiiri vardır, şöyle der :
Bir güzel kahve ısmarla kendine
Seni mutlu eden sesi duymak için "alo " de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın hatta üşü hava soğuksa..
Banklarda otururum , dediği gibi Can Yücel'in biraz da üşürüm kıyısında denizin. Ne büyük nimettir diye düşünürüm yaptıklarım için. İçim sevinç dolar. Çirkinlikleri görmeyeceğim derim bugün, arkamda birikmiş arabalardan gözlerimi kaçırarak. Doğanın güzellikleriyle sıkıntılarımı atmaya çalışırım. Yazdıklarım, paylaştıklarım, yaşantım ile dertsiz tasasız görünürüm ama her insan gibi benimde sıkıntılarım var. Yaptıklarım zaten bunalımlarımı bastırmak için. Bu kadar şeyi yapmasam, gezmesem, hobilerim olmasa, hayatın estetik yönünün peşinde olmasam daha çok dibe batarım gibi gelir.
Hemen evimin alt tarafında ki bu bank oturduğum, soluklandığım, etrafa bakındığım yer. Kaç mevsim gelip geçiyor üzerinden şu ağacın. Önünden öbek öbek kaç kez bulutlar geçiyor. Zaman ne kadar tuhaf bir olgu. Mevsimlerle, saatler, günlerle sınırlanmasına rağmen bütünün içinde ne kadar da yok edici. Durmadan bunları düşünmek, düşünmek..Koşturmacalarımızın farkında olmadığımız zamanları özlüyorum. Anlamsız gelmediği zamanları özlüyorum. Ne değişti? Yıllar geçti ve zamanın nasıl beni yuttuğunu farkettim. Tüm yaptıklarım, işlerim, çabalarım eridi gitti içinde. Yalom'un Günübirlik Hayatlar'ını okuyorum şu sıralar. İnsanların bir umut doktor Yalom'a gelmesi , hayatlarına şahit olmak ağır. Canım daha da sıkılıyor okurken. Kitabın başlangıç yazısı özetliyor her şeyi .
Roma İmparatoru ve filozof Marcus Aurelius sözleriyle bitiriyorum yazımı..
"Hepimizin ki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."
Bu mevsimde böyle kitaplar okuma Buketcim. Zaten her şey çok ağır, ruhunu zedeleme.
YanıtlaSiloff doğru söylüyorsun ama bunlara da özel bir ilgim var :)
SilGünübirlik Hayatlar Yalom'un hastalarının hikayelerinden mi oluşuyor? bu arada hem şiiri hem de Aurelius'un sözünü çok beğendim:) elinize sağlık :)
YanıtlaSilevet 10 hastasının sorunları ama yine çok güzel
Silyazmış yalom.
Hepimiz gibi.. herkes birbiri gibi.. İnsan durumlarına dair güzel bir aktarım olmuş Buket. O bankta oturuyorken sen, kendimi bir rüzgar ya da dalga sesi gibi hissettim.. Hayat; heryerde aynı işte :)
YanıtlaSilhepimizin benzer hisleri var doğru. kimimiz iyi seslendiriyor,
Silkimimiz içine atıyor, kimimizin umrunda değil. değişik insanlık
halleri işte momentos
Yine çok güzel ve derin bir yazı....
YanıtlaSilBasitten karmaşığa doğru taksonomi yaparak yorumumu yazmak istiyorum....
Özellikle soğuk ve puslu bu kış günlerinde sabahları yataktan kalkmak bana da çok zor geliyor... Cumartesi pazar günleri saat 10'dan önce kalkmam mümkün değil sonra en az bir saat gazeteleri okumak inanılmaz mutluluk verir bana.
Saat 11'den sonra ev halkı artık yeter kahvaltı edelim isyanına geçince lütfedip kalkarım, ne güzel bir keyiftir bu....
Evet Buket hanımcığım, ailece sağ ve sağlıklı olduktan sonra diğer sıkıcı veya üzücü konuları nasılsa çözebiliriz umuduyla, tabiatın güzelliği edebiyat ve diğer sanatların desteğiyle güçlü olmaya, hayatı sevmeye emek harcıyoruz hepimiz, sahip olduklarımıza şükrediyoruz....
"Koşturmacalarımızın farkında olmadığımız zamanları özlüyorum. Anlamsız gelmediği zamanları özlüyorum. Ne değişti? Yıllar geçti ve zamanın nasıl beni yuttuğunu fark ettim. Tüm yaptıklarım, işlerim, çabalarım eridi gitti içinde." cümlenize bayıldım.....
Yaşlanmak böyle bir şey galiba, çevremizde yaşanan her şeyin farkında olmak, olaylardan etkilenmek, üzülmek, çaresiz kalmak, hep boğazında bir yumrukla yaşamak demek.....
kahvaltı öncesi gazeteler iyiymiş:) ben de tam tersi kahvaltı falan bitsin,
Silkalksın sofra öyle oturayım birşeyler okuyayım, instagrama
bakayım çok seviyorum..