31 Temmuz Antoine de Saint Exupery' nin kayboşunun 70. yıldönümü. Yazar aynı zamanda pilottu bildiğiniz gibi ve keşif uçuşunda Akdeniz üzerinde kayboldu. Küçük Prens'i okumayan , okumasa da kitaptaki cümleleri bir yerlerden bulup not etmeyen yoktur herhalde. Saint Exupery nerden mi aklıma geldi. Son okuduğum Sevin Okyay kitabı Çiçek Dürbünü'den. Küçük prensle ilgili bir bölüm vardı, ben de aktarmak istedim.
Saint Exupery bugünkü şöhretini bir başka kayboluş hikayesine borçlu zaten. Buradaki kahramanımız , uçağı '' Büyük Sahra çölünde durup dururken '' bozulan adamdır. Yanında kimse yoktur ve onarımı tek başına yapmak zorundadır. Sekiz gün yetecek kadar suyu vardır. '' Bütün konuk yerlerinden bin mil uzakta , kumda uyudum akşam. Okyanus ortasında bir sal ile baştan başa kalmış gemiciden de yalnızdım. Gündoğumunda ince , hoş bir sesle uyanınca nasıl şaşırdığımı düşünün artık. '' Sesin sahibi çölde mahsur kalmış pilottan, kendisine bir koyun çizmesini ister. '' Yıldırım çarpmışçasına ayağa fırladım. Gözlerime inanamıyordum. Dört bir yanıma iyice bakındım. Ağırbaşlılıkla beni süzen olağanüstü bir adamcıkla karşılaştım.''
Daha sonra neler mi oldu, artık okumayanlar Küçük Prens'in sihirli dünyasına girmeliler.
Antoine de Saint Exupery'nin büyükler için yazılmış bu çocuk masalını okuyup da hiç etkilenmeden paçasını kurtarmış herhangi bir çocuk ya da büyük olduğunu sanmıyorum. Yine kitaptan küçük bir alıntıyla bitiriyorum:
"Elveda," dedi çiçeğine. Çiçekten bir karşılık gelmedi. "Elveda," dedi bir kez daha. Çiçek öksürdü, ama soğuk aldığından değildi öksürük. "Saçmaladım," dedi sonunda küçük prense. "Bağışla beni, mutlu olmaya çalış... "Küçük prens çiçeğinin ona sitem etmemesine şaşırmış, elinde cam fanusla kalakalmıştı. Bu sessiz tatlılığı anlayamıyordu. "Tabii, seni çok seviyorum." diye konuştu çiçek. "Bunu şimdiye dek sana belirtmemiş olmam benim hatam. Aslında bu da önemli değil. Ama sen... Sen de benim kadar aptalca davrandın. Mutlu olmaya çalış... Fanusu da istemem. "Ama rüzgâr... Soğuk algınlığım o kadar kötü değil. Gecenin serinliği iyi gelir bana. Çiçeğim ben.". "Ya hayvanlar? Kelebeklerle tanışmak istiyorsam, bir iki tırtıla katlanmayı öğrenmek zorundayım. Çok güzel olmalılar. Kelebekler de, yani tırtıllar da olmazsa kimle dostluk edeceğim ki?... Sen uzaklarda olacaksın... Büyük hayvanlara gelince... Onlardan korkmuyorum. Pençelerim var benim." Bunları söyledikten sonra küçük prense dört tanecik dikenini gösterdi. Sonra da, "Haydi sallanma. Gitmeye karar vermiştin. Git!" dedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cuma Gelmiş!
Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...
-
Hangimiz karışık duygular içinde şu hayatı sürdürmüyoruz ki? Gün içinde bile inişli çıkışlı ruh halleri, temelde ki m...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
Küçük prens benim bu yaz tanıştığım bir kitap nasıl olmuş bilmiyorum ama bu yaşıma kadar okumamışım bu yazdan itibaren de baş ucu kitaplarımdan oldu kendisi
YanıtlaSilne güzel :)
Siliyi okumalar !
küçük prens çok güzel, çok başka ...Okumayan kalmasın..
YanıtlaSilay utaniyorum ama bende bu yasima kadar okumamisim :( kimse duymasin hemen acigi kapatmanin vakti geldi :)
YanıtlaSilSevgilerimle
Küçük Prens baş tacımız:)
YanıtlaSil