12 Temmuz 2014 Cumartesi
KİTAP EVİ
'' Kitap mecnunu bir tür evrensel ademdir; hangi ırktan, budundan , dilden , inanıştan, yeryüzünün hangi köşesinden olursa olsun standart tepkiler vardır, huyları birbirine benzer onların, davranış mekanızmalarını belirliyen neredeyse organik bünyelerinden tıpatıp aynı kararlar çıkar. Farklı hareket etmeyi düşlemeye bayılırlar ya, bunu hayata geçirdiklerine rastlanmaz . Dilini hiç tanımadıkları, alfabesini sökemedikleri ülkelere gittiklerinde bile kitabevlerine girmeden, vitrinlerini uzun uzun incelemeden yapamazlar örneğin. Gece yürüyüşlerine çıktıklarında , ışığı yanan bir pencerede , duvarı kaplamış bir kütüphane görür görmez durur , bakar, sonra da imgelemlerin bir köşesinde içeri de yaşayanın, yüzünü olsun tanımadıkları birinin hikayesini kurmaya koyulurlar. ''
Enis Batur'un son kitabından alıntıyla başladım. Diğer kitaplarına nazaran kolay okunan, oldukça keyifli bir kitap. Yazarın kurmacası mı olmuş yoksa gerçek mi anlayamadan bir çırpıda okuyorsunuz. Kitapseverleri, kitap mecnunlarını ne güzel tanımlıyor bu paragrafta.
Kendime ait , işsiz güçsüz şu günlerde en mutluluk verici şey okumak.. Sabahattin Ali'nin Değirmen adlı kitabında şöyle bir cümle vardır: “Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.” (s.65)
İşte kitap mecnunların ruh hali. Uzun sürmüş, yorgun günlerin sonunda beklenilen tesellidir onlar. Bambaşka dünyalara açılan kapılardır, girersiniz ve zamanı dondurursunuz burada. Keyfini ancak tiryakiler bilir..
Montaigne okumak üzerine öyle güzel şeyler söyler ki :
'' Okumak beni çekildiğim bu inziva da avutuyor; hem aylaklığın ağırlığından hem de sohbetleriyle canımı sıkan misafirlerden kurtarıyor. Eğer çekilen acı acı, altından kalkılamayacak kadar ağır değilse okumak acının açtığı yaraları da iyileştiriyor. Tatsız düşüncelerden kurtulmak için tek yapmam gereken kitaplara başvurmak.''
Bilindiği gibi Enis Batur kitaplar, kitaplıklar üzerine birçok yazı yazdı bugüne kadar. Son kitabıyla kitap severliğin nasıl olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Birçok yazar gibi Batur bu sevdayı güzel bir kurguyla bizlere sunmuş..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cuma Gelmiş!
Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...
-
Hangimiz karışık duygular içinde şu hayatı sürdürmüyoruz ki? Gün içinde bile inişli çıkışlı ruh halleri, temelde ki m...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
Nurullah Ataç'ı da yadetmek lazım "Hasta yatağımda acılarımı dindiren tek şey kitaplarımdır !" demiş. Cümle tıpatıp aynı değil belki ama aklımda kalanı bu ...
YanıtlaSilKeşke okusak ,okuduğumuzu anlasak !
okumak tatlı bir bağımlılık, iyi ki var :)
SilBu kitap son günlerde sıkça karşıma çıkıyor ve sen de yazdın şimdi daha çok merak ettim:)
YanıtlaSilMontaigne alıntısını da çok beğendim, ben de defterime not düşeceğim...
zevkle okuyacağını tahmin ediyorum natali. bana her zaman
Silbeklediğimi biliyorsun :)
aaaa duymadım okurum iyimiş :) sana bi ödül verdim amaa :)
YanıtlaSilaaa gerçekten mi ??
Silhiç duymamıştım bende
YanıtlaSildu bi bakayım :)
Montaigne okuyalı yıllar olmuş. Hatırlayamadığım bu alıntısından sonra anlıyorum ki yakın zamanda yeniden okumak farz olmuş.
YanıtlaSil