Les Phılosophes ( 28, Rue Vieille Du Temple ) : Güzel parizyen bir kafe. Şöyle küçük masalarına yanaşıp etrafı seyrederek yemeğinizi yer, kahvenizi seyredersiniz. Biz burada ördek eti yedik, gerçekten güzel pişmiş, lezzetliydi.
Paris'te ister kafede olsun ister bir restoranda olsun nerede birşeyler yiyip için , masanıza bir sürahi su ve bardaklar geliyor.
Bunun dışında deniz ürünleri çok sevdiğim için asıl Brüksel çıkmalı olan Chez Léon da midye yedik. Benim seçtiğim Les Moules Meridionales yani domates soslu, erimiş peynirli midye tabağıydı. Oldukça lezzetliydi, yanında bir kase patates kızartması geliyor ama doyurucu değil. Bence tok karnına gidip bu da zevkine yenmeli.
Böyle demiş Audrey Hepburn “Paris is always a good idea / Paris her zaman iyi bir fikirdir”.
Paris sokaklarında gezerken keşfettiğimiz mekanlar da oldu. Özellikle Marais Bölgesi pazar günleri trafiğe kapalı oluyor. İnsanlar kalabalık bir halde sokaklarda geziyor. Bazı yerlerde uzun kuyruklar görüyorsunuz. Bunlar Fallafel kuyrukları genelde. Fallafel nedir derseniz ; haşlanmış nohutun baharatlar ile köfte haline getirilmiş bir ortadoğu yemeği. İlk kez denemiş biri olarak eh beğendim sayılır. Büyük bir lavaşa sarılarak soslar ile ayaküstü yeniyor.
Bizim fallafel yediğimiz yer Chez Hanna . Adresi Rue des Rosiers 54.. Daha farklı yerlerde de yedik ama gerçekten burası bizim damak tadımıza yakın. Yine Marais sokaklarında insanların kuyruklar oluşturduğu başka bir yer de burası..
Paris'le ilgisiz ama biz aralarda bol bolda suşi yedik. Kızımın ilk denemesiydi ama yedikçe beğendi. Babamız tam Türk yemekleri sevenlerdendir. O sevmediği için hiç yemedi ama ben suşiyi İstanbula her gittiğimde mutlaka yerim. İlginçtir Paris uzakdoğu mutfağıyla dolu. Birçok Avrupa kentinde her yer de dönerciler olmasına rağmen Pariste çok azdı. Bunun yerine bir çok yer de Suşi dükkanı var. Her karnım acıktığında biraz kendime geleyim diye yediğim şeydir.
Paris'te her keseye göre yerler var ama yine de bize göre pahalı. Arasıra Pelin'in ısrarları sonucu ona döner de aldık. Döner menüleri oldukça doyurucu. Bizim Paris te yediklerimiz işte bu tür şeylerdi. Çoğundan memnun kaldık. Büyük bir şehir olunca ne ararsan buluyorsun :)
Olá,
YanıtlaSiladorei as dicas, Paris é uma sonha ainda a ser conquistado. Lindos e deliciosos pratos.
Tenha um ótimo dia.
Anajá Schmitz
Ola!
Silne tatlısınız ya bayılıyorum size vallahi :)
YanıtlaSil:))
SilBuket'cim paylaşımın için teşekkürler :) Ördek etini çok severim, sunumu da güzel görünüyor, canım çekti şimdi :)
YanıtlaSilFiyatların yüksekliğinden bahsetmişsin, gittiğin diğer Avrupa ülkelerine oranla ne kadar pahalıydı? Bir de bu pahalılık sadece yemek için mi geçerli yoksa genel olarak mı?
otel fiyatları ve yemek konusu pahalı. orada gördüğün ördek tabağı 25 euro. ama
Sildöner gibi şeyler de fiyat aynı. otellerde oldukça küçüktü. hele türkiyeyle kıyaslanmaz. aynı
paraya biz herşey dahil kaç gün yer içeriz :)
hımm hazırlıklı gitmek lazım yani :) Yanıtın için çok teşekkür ederim :)
Silben de domuz eti meselesinden dolayi ayni sizin gibi besleniyorum gittigimde:)
YanıtlaSilbizde genelde tavuk burger yiyoruz çoğuzaman..
SilSunumları tatlarının da harika olduğunun habercisi...
YanıtlaSilgerçekten öyleydi:)
SilMerhaba;
YanıtlaSilAhh bu Paris yok muuuu nasıl da özletiyor kendini. Şimdi senin satırlarını okuyunca ben de yeniden gitmek istedim. Ne güzel zamanlar geçiriyor insan o sokaklarda. Hele ki sizinki gibi uzun tatiller için Paris harika bir fikir. Biz 4 günde deli gibi yürüyerek listendeki gibi pek çok yer gezdik. Bazen ben bile inanamıyorum. Herkes giderken bana 4 günde bu kadar yer mümkün değil gezemezsiniz dedi ama başardık. Ben de soğan çorbasına karşı önyargılıydım ama yedim ve çok beğendim. O kruvasanlar, brioche'lar, sandöviçler ise süperdi. Kurbağa bacağı da yeseydiniz keşke onu da deneyip sevdik biz. Her yer kafe ve restorant olduğundan seçim yapmak güç ama bilerek gidince risksiz oluyor tabi. Yine de bana kalırsa bilmeden de gidilse hayal kırıklığı yaratmayacak bir yer Paris. Marais'deki falafelcilerin haricinde o ayakta yenen minik dükkanların kapı önlerindeki istiridye tezgahları harikaydı. Paris gerçekten keyif ve aşk şehri. Marais'de bit pazarına da gittik biz çok beğendim ben özellikle, sebze pazarında da süper meyve sebzeler vardı adını unuttuğum tuhaf bir meyveden almıştım çok acayipti:) İyi ki gitmişsiniz. Ben de serüvenimizi anlatmaya başlamıştım ama yarım kaldı. Yeniden yazayım bari en kısa zamanda. Şimdi senden okuyunca yazmak için heves ettim yeniden. Aaa Cafe de Flore ya da Cafe Les Deux Magot'ya da gittiniz mi biz oralara da bayıldık:):) Gerçi benim bayılmadığım tek bir yer yoktu sanırım:) Sevgiler. Paris yazılarının devamını bekliyorum bol fotoğraflı olarak:):)
Cafe de Flore ya da Cafe Les Deux Magot'a gitmezmiyiz. buralar hakkında
Silçok şey yazılıyor biliyorsun. çokta popüler zaten. ben yazmayayım dedim :)
Sanırım şuan seni kıskanıyorum :d
YanıtlaSil:)
Silben de her daim yenilip içilenlerin gösterilmesi taraftarıyım :) zira ilgi alanım o :)
YanıtlaSilkızanlar oluyor ama :)
Sil