Yıllar sonra tekrar okuduğum Malina' dan altını çizdiğim satırlar bunlar..
Neler yapıyorum bu aralar? Okula git-geli saymazsak sevdiğim şeyleri...Dün gece canım sıkıldı, aslında
yorgundum da ama üzümlü ve cevizli ekmek yapmaya karar verdim. Biraz benim uydurmam olsa da etrafı saran mayalı ekmek kokusu tüm yorgunlğumu üzerimden aldı. Malina'yı aslında yıllar önce alıp okumuştum ama elimde kitap kalmayınca tekrar okudum.
Bu arada kitap bitti ama hafta sonu duramadım yine kitap aldım. Şu sıralar Don - Thomas Bernhard okuyorum Yazarın iki kitabını aldım. Don oldukça zor okunan bir kitap..Sindire sindire okumaya çalışıyorum. Yazarın ilk kitabı. Thomas Bernhard öfkesi, eleştirileri ve gerilimiyle tanınıyor.
Kitabı zor kılan öfkesini, düşüncelerini dile getirişte ki savurganlık. Anlatıcının duygularını bir yerinden yakaladığınızı sanırken başka yollara çıkıp birşey anlamadığınızı kavrıyorsunuz ama tüm huzursuzluk, öfke size geçmiş oluyor. Kitapta ki baş kahramanlardan biri ressam Strauch ve yaşadığı yerle paralel süren yaşamı. Strauch'un öfkesi yaşama dair. İnsanların acımasızlığı ve acınası halini doğa koşullarına özellikle iklimin sertliğine bağlıyor. Don olayındaki anlatımın ne olduğunu kestirmeye çalışırsınız. Bir taraftan ressamın devamlı şikayet ederek yaşadığı yerdeki iklimin durumu aklınıza gelir , öte yandan ressamın aslında buraya uyan ruh hali.
Daha kitabın ortalarındayım ama anladıklarım bunlar. Kafkaesk anlatımı zaten severim bu yüzden ilgimi çekti .. Diğer taraftan her gece Woody Allen filmleri izler olduk. Seyrettiklerimi de tekrar izliyorum. Çünkü nasıl bazı kitaplar ikinci kez okunmalı diyorsak bazı filmleri de 35 yaş sınırına bağlı olarak tekrarlamalıyız. Bu gece izlediğimiz Woody Allen filmi You Will Meet a Tall Dark Stranger...
Woody Allen filmlerini çok seviyorum..Hele bir de o oynuyorsa , onun telaşlı, acemi, güvensiz halleri, dünyayı sorgulaması, ilişkileri, bireyler arasındaki tutumları öylesine güzel işliyor ki..Eşime de fenalık geldi, her gece bu bunalımlı bu adamın sayıklamalarını mı seyredeceğiz diyor ama kurtuluşu yok :)
Bir haftasonuna da mutlu bir şekilde ulaşmışken , işte benden haberler bu kadar..
Herkese güzel ve huzurlu iki gün dilerim!!
Evi saran mis gibi ekmek kokusunu ve kek yaparken etrafa yayılan vanilya kokusunu çok severim.Ekmek çok güzel gözüküyor, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilsana da iyi hafta sonları:)
YanıtlaSilBen de çok seviyorum Woody Allen filmlerini. Hatta hepsini toplayıp her akşam birini seyretsem diyorum hep ama nerdeeee... Herşeyi yapmak isteyince olmuyor:))
YanıtlaSilTabağına bayıldım canım :) O kadar yazdım yorum yapacak bir tek tabağımı buldun diyeceksin ama şu sıralar tabak, çanak, halı, perdeden başka bir şey görmüyor gözüm :P
YanıtlaSilEkmeğin harika görünüyor:))
YanıtlaSilMalina bende de var, biraz karıştırmıştım aldığımda ama henüz okumadım, hatırladığım kadarıyla biraz da zor okunuyordu...
Woody Allen eğlenceli bir tiptir ama her filmini sevmiyorum. Biz de şimdi Sefiller'i izledik, beğendim:)
sevgili Buket,
YanıtlaSilnasıl çarpıcı bir alıntı o öyle..
merak etim kitabı, i. bachmann mı?
filmi merak ettim..
YanıtlaSil