'' Çocukken karıştırdığımız aile albümlerinde, bazı fotoğraflarla daha özelilişkiler kurmuşuzdur, diğerleriyle karşılaştırıldığında daha özel ... Çoğu kez büyüklerimizin de , nedenini, niyesini anlamakta güçlük çektiği ilişkilerdir bunlar. Bütün zamanlara ve farklı coğrafyalara dağılmış aile bireylerini yeniden bir araya getiren '' aile albümlerinin'' büyülü yanılmasında , onca resim, onca insan arasından kendimize bir kaç kişi seçer, onların hikayesinde geçmiş zamanların ardına düşeriz. Bölük pörçük duyduklarımızdan aklımızda kalanların, anlatılanlardan anladığımız kadarının ve ayrıntıları çoğaltarak zenginleştiren hayal gücümüzün karışımından yepyeni tarihler, yepyeni hayatlar yaratırız onlar için. O fotoraflar , bizim olmadığımız zamanları aktarır bize. Tanımadığımız yakınlarımızı. Bizi beklemeden gidenleri. Bizim yaşadıklarımız gerçek , onların yaşadıkları masaldır sanki. Onların duruşları, pozları, bakışları, gülüşleri,giysileri,takıları, üstleri başları başka türlü büyüler bizi. Bu fotoğrafların çekildiği yerlerin ayrıntıları, hem bilmediğimiz geçmişin kapılarını açar bize, hem de ölümün gizine değgin özel işaretlermiş gibi görünür. Fotoğraflar yitirilmiş anları belgeler. Yitirilmiş anlar, zaman ile ölüm arasında en kısa yoldur. Elbette adını böyle koyamayız o yaşlarda ama, bunu bir duygu olarak , bir önsezi olarak derinlemesine yaşarız.
Bu fotoğraflar içinde , en çok ilgimi çekenler, ben doğmadan önce ölmüş aile büyüklerinin resimleri olmuştur hep. Ölümün koparmış olduğu akrabalık bağlarını, sanki bu fotoğraflar yardımıyla yeniden kurmaya başlarım. Soyağacının simli ipini böyle tutmaya çalışırım. Onları iyi göremeyeceğimi iyi biilirim. Uzaktaki akrabalar gibi değildir onlar, İstanbulda ki uzak halalar, askerdeki dayılar kocası uzağa tayin edilmiş teyze kızları, gurbetteki enişteler gibi değildir; bir gün karşılaşacağımız umudu vermezler insana...Hiçbir zaman bayramdaki kart , telefondaki ses olmayacaklardır.Ancak fotoğrafların tanıklığıyla yaşayan sonsuza dek bütünüyle yitirilmiş yüzlerdir bunlar. Fotoğraflar , onları ve onların zamanlarını diriltmeye yarayan tılsımlarda kullanılan büyülü nesnelerdir sanki..
murathan mungan - Paranın Cinleri
sy.27
fotoğraf : Eşimin büyük büyük halası İzmir de bir
kız lisesinde müdürken...
fotoğraf : Eşimin büyük büyük halası İzmir de bir
kız lisesinde müdürken...
Gene ne güzel anlatmış değil mi Mungan :)
YanıtlaSilbayılıyorum M.Mungan'a..
SilEski fotograflara bakmayı severim. O asinmisliklari,kenarlarindaki yıpranmalar,sarimsi renkleri. Kaç el değiştirmiş,yılların anısı...
YanıtlaSilbu fotoğrafları çok seviyorum. alıp ben saklamaya
Silbaşladım. bir de böyle bir yazı okuyunca
hemen paylaşmalıyım dedim..
50 sene önceki zerafete bakın. Şimdi ise insanlar giyinmeyi bile unutmuş vaziyette.
YanıtlaSildeğil mi? ibretlik bi foto bence..
Silne güzel anlatmışsın.
YanıtlaSilben de bayılırım aile büyüklerinin, ataların eski fotolarını bulmaya bakmaya, bir de hep gittiğim büyüklerin evlerinden tırtıklarım fotolarıııı.
:)
eski,sepya ve siyah beyaz fotoğraflar bir başka hislendiriyor insanı bence
YanıtlaSil