Viyana dayken bir yer keşfettik. Znojmo...Çekoslavakya şehri olan burası güzel, küçük bir
kasaba. Viyanadan gitmekte oldukça kolay. Bir saatlik yolculuğu canınız sıkılmadan yapıyorsunuz.
Sonra da kendinizi bu şirin yerde buluyorsunuz. Biz gittiğimiz de hava oldukça soğuktu ama gezmemize engel olmadı. Evlerin bacalarından çıkan dumanları gördükçe 'acaba insanlar evlerde ne yapıyorlar' diye merak ediyorsunuz. Bizim sokaklarda olsa soğukta olsa çocuklar vardır. Ama bu köyde bir tane çocuk görmedik. Sessiz ve sakin bir yürüyüş yaptık evlerin arasında...
Heryerde olduğu gibi burada da bir kent meydanı vardı. Kilise merkezli bu meydan da oldukça boştu. 14 . yy dan kalma St.Nicholas kilisesi etrafında bir tur atıp köy içlerinde yürüyüşümüze devam ettik..
Znojmo, öğrendiğim kadarıyla şarap mahzenleri ve üzüm bağlarıyla meşhurmuş. Yer altı turları da varmış. Biz katılmadık ama meraklısına duyurulur.
En çok bayıldığım şey, kabakları heryerde görmek oldu. Birçok evin önünde kasımpatları ve renk renk kabaklar vardı. Turuncuyu sevmemden midir bilmiyorum bu kabaklara bayılıyorum!!
Evime döner dönmez ben de kapıma böyle bir düzenleme yapacağım dedim
ama daha bir kabak bulmuş durumdayım..
Yollar yine taş döşeme ama bazı yerlerde bunlardan vardı. Sizi bir yere götürüyor ama biz anlayamadık neresi olduğunu. Bizde kızımla biz buradayız fotoğrafı çektirdik :))
Oldukça üşümüştük ve biryerde oturalım dedik. Girdiğimiz yer çocuklu ailelerin tercihi olan bir pastaneydi. Sıcacık bir mekan çok hoşumuza gitti. Kendimize latte ve pastalar ısmarladık. Pastaların tadına bayıldık. Fiyatlarda oldukça uygundu.
Sonra yeniden yollara çıktık. Bu ayın en güzel yanı , işte bu çiçekler....
Dönüşte yol üzerinde Excalibur adında büyük bir alışveriş yerinde durduk. Güzel dükkanlara girdik çıktık. Çoğunlukla Çinlilerin satış yaptığı açık pazarda vardı. Zaten akşam olduğundan yemek yiyelim dedik.
Burasının ekmekte sarmısaklı çorbası meşhurmuş. Bizde tadına baktık. Gerçekten güzeldi. Tabi ki şinitzel de vardı. Bence Viyana da yediğimizden çok daha güzeldi.
Üzerine tatlı yememek olmaz.. Yine burada sevilen çikolatalı krep denedik. Ama ben krepi tatlı sevmediğimden hoşuma gitmedi. Hepsi Peline kaldı :)
Bence Viyana'ya gidip burasınında vakit varsa gezilmesi gerekiyor.
çok güzel resimler...
YanıtlaSilpek fazla avrupa düşkünlüğü olan bir insan değilim ama Prag, Viyana ziyareti istiyorum gerçekten. onun dışında, ben biraz daha uzak doğu meraklısıyım. şimdilik fırsat olmadı. belki başka zamanların düşleri. bakalım.
YanıtlaSilaslında buralara gidişimiz çokta düşkünlükten değil. ilk kez geçen sene başladı yurt dışı gezilerimiz. bu da benim için dönüm noktası. fobi
Silderecesindeki uçak korkumu yendim sayılır. her uçakta oluşumuzda yeminler ediyorum bir daha bu son diye ama gezme tutkusu farklı. unutuyorumda uçakta yaşadıklarımı :)
dediğin gibi uzak doğu benim içinde hayal. nedeni bu kadar fazla uçak yolculuğu yaparmıyım daha bu fobim yenemedim yani.
Buketcim, ilk fotograf tablo gibi. sokaklar ve hayal dunyan merak uyandırıyor.
YanıtlaSilzeynepcm, buradan tüm yorumlarına cevap yazayım.
SilNatalinin dediği doğru, klasikleri okurken yayınevleri
önemli. Bİr çok klasiğin farklı kalınlıkta olduğunu, diinin
nasıl farklı olduğunu sende farketmişindir zaten.
anneni dinle bence, hem viyana çok yakın ,2 saat gideceksiniz.
Avrupa’da beni de en çok şaşırtan şey akşam belli bir saatten sonra her yerin aşırı sessiz ve sakin oluşuydu, bu küçük masallardan fırlamış kasabaya bu sakinlik çok yakışmış bence :) anne kız geziniz çok keyifli olmuş anlaşılan, yüzüme bir tebessüm yayılmasına sebep olan yeni bir yere daha gittim sizinle Buket’cim :)
YanıtlaSilsizin bu gezilerinizi pek seviyorum.
YanıtlaSil:)