Jan Van Eyck ... Adını ilk kez 1422 yılında Lahey'de Hollanda Kontu'nun saray ressamı olarak çalışırken duyuyoruz.1425'te ise, Burgundy Dükü'nün sarayının en kıymetli insanı oluyor. Dükün kayıtları arasında, ressamın maaşını vaktinde ödemedikleri için personelini azarladığına dair mektuplar varmış .Doğum tarihi ve yaşamının ilk yılları kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız Hollanda’nın Almanya hududu yalanındaki Limburg bölgesinin Maaseyck şehrinde doğduğu sanılmaktadır. Nitekim sanatçının Eyck adını da bu şehrin son hecesinden aldığı tezi üzerinde durulmaktadır.
Jan van Eyck’in yaşamı ile ilgili ilk bilgilere Hollanda’nın bir başka bölgesinde rastlanmaktadır. Jan’ın La Haye’de olduğu görülmektedir.
'' Kutlu Haber'' tablosunun sahibidir. Şifreli resimler yapan dahidir.Kutlu Haber Bayramı Hristiyanların en önemli anıdır. Noelden yaklaşık 9 ay önce 25 Martta kutlanır. İtalyan ressamlar Cebraili Hz . Meryem üzerinde tasvir etmişlerdir. Buna karşın Kuzey avrupada cebrailin aniden ortaya çıkışı kendi evine döner gibi tasvir edilmiştir. Meleğin sol ayağına bakılırsa Meryem'e yakınlaşmak istediğini gösterir. Cebrailin yüzü oldukça masum resmedilmiştir..
Van Eyck 'ın gençlik yıllarında resim yapıp yapmadığı bilinmiyor.
Onu asıl meşhur yapan ise "Arnolfini Düğünü" isimli tablosu. Resim çift ile ilgili bir çok soruyu ortaya koymuştur. Resim birçok şifreler, ipuclarıyla doludur. Mesela resimdeki portakal bereketi simgeler. Arka duvardaki haçlarla bezeli ayna , Tanrının gözünün bu çift üzerinde olduğunu gösteriyor. Eğer tabloya dikkatli bakılırsa arka duvardaki yazı görülür. "Jan Van Eyck fuit hic" Yani "Jan Van Eyck buradaydı." Bu tarihin ilk ressam imzalarından biri.
Sanatçı, 1432 yılında hizmete açılan Saint Bavon (Gand) Kilisesi’nde yaptığı Mistik Kuzu adlı mihrap arkalığı ile ün kazanmağa başlaşmıştır. 1433 yılında evlenen sanatçının aynı yıl ilk oğlu dünyaya gelmiştir. Kendi ülkesinde ve diğer memleketlerde tanınmaya başlayan ressam, 1432′den itibaren eserlerine tarih atıp, imzalamaya başlamıştır. Bu tarihli ve imzalı eserlerden dokuz tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. Dokuz eserin sonuncusu, sanatçının 17 Haziran 1439′da yaptığı karısı Margaretha’nın portresidir. Kimi kez sanatçı, eserlerindeki imzasının yanına ALS ICH CAN «nasıl yapabilirim» sözcüğünü de eklemekteydi.
Eğer vakit yaratırsanız Brugge yakınlarında ki Gent kasabasına da gidip ressamın eserlerini Gent Katedralinde görebilirsiniz..
Brugge ta doya doya müze gezdik. Gönül isterdi ki, daha da zamanımız olsaydı, iyice araştıra araştıra gezelim, öğrenelim..
Bir de bol bol çikolata olduğunu biliyorsunuz. Her keseye göre çikolata vardı. Zaten dükkanlara girdiğiniz de cömertce tatlarına baktırıyorlar..
Brugge ta doya doya müze gezdik. Gönül isterdi ki, daha da zamanımız olsaydı, iyice araştıra araştıra gezelim, öğrenelim..
Bir de bol bol çikolata olduğunu biliyorsunuz. Her keseye göre çikolata vardı. Zaten dükkanlara girdiğiniz de cömertce tatlarına baktırıyorlar..
Ee Pelin de cennete düştü sayılır. Çok mutluydu çok :)
Arada verilen molalar.. Koşturmaca olmadan, zamanın sana ait olduğu bir gezide
kahve molası...
Ne yazık ki Waffle sevmeyenlerdenim ama yine de fotoğrafladım..
Bir çikolata dükkanı önünde kızını ikna etmeye çalışan ben :)
Her İstanbula gelişte Godiva çikolataları siparişi veren babam , bu fırsatı kaçıramazdı.. Ve Godiva'nın Türkiye de iki kat pahalı olduğunu gördük, bilginize...
Geziniz çok güzel geçmiş. Bizi de resimlerle bölüm bölüm gezdirip içimi açtınız. Çikolatalar, Waffıllar çok güzel görünüyor.sevgiler..
YanıtlaSilteşekkürler Başak...
Sil"arnolfini çifti" adıyla bildiğim o tabloyu gabriel josipovici muhteşem anlatır.
YanıtlaSilayrıntıları bir kenara bırakırsak eğer, sonsuza not düştüğü imzayı çok severim. varoluşçu felsefenin gözü kör olsun: şu an buradayım ve mutluyum, yarın burada olamayacağım o halde mutsuzum.
ama asıl başdöndürücü olan çiftin arasındaki boşluktan görülen duvar parçasına asılı aynadır. biraz dikkatli bakınca o aynada çiftimizin sırtlarının yansıması görülür. ve biri daha: jan van eyck... ressamımız asıl "fuit hic"
bu da yakından bakmak için: http://2.bp.blogspot.com/-EIKZJXc9YDo/TbCs2gkFcbI/AAAAAAAAABk/8qzZh67iy8E/s1600/The_Arnolfini_Portrait%252C_d%25C3%25A9tail_%25282%2529.jpg
o ayrıntıları ben de öğrendim. hem de trt 2 de güzel bir belgeseline de rastladım . zevkle de seyrettim. benim yazdıklarım şurada çok az bir kısmı. hatırlattığın için teşekkürler yeniden.
SilSelam Buket,
YanıtlaSilŞu anda gece yarısını geçti ve ben sana Kastamonu otobüsünden bu yorumu yazıyorum:)
Bak ne anlatacağım. Şebnem İşigüzel’in evvel zaman içinde Sarmaşık adlı romanını okuyordum. Romanın daha ilk sayfalarında bir ressamdan ve o ressamın bir resminden söz ediliyordu.
Romanın kahramanı Ali Ferah çok tanınmayan bir ressamdı. Renkkörü hastalığına yakalanıyordu. Bir gün evinden dışarıyı seyrederken, karşı komşusu Sedef’i ve kocasını görüyordu. Sedef’i anlatırken genç kadını Jan Van Eyck diye bir ressamın, senin sözünü ettiğin tablosundaki solgun yüzlü kadına benzetiyordu. Acaba yazarın söz konusu ettiği bu ressam ve tablosu gerçekten var mıydı? Çok merak edip hemen sanal ansiklopediye dalmıştım ki o ne? Sahiden vardı:) Üstelik bu tablonun resim sanatında senin de bir kısmını anlattığın pek çok mühim özelliği vardı. Bayılmıştım bu bilgiye…
Sana bir şey söyleyeyim mi, romanları bilgi edineyim diye okuyan biri asla değilimdir. O nedenle belki her konuda bilgim yarım yamalaktır:) Ben okuduğumdan, seyrettiğimden, yaşadığım her şeyden haz almayı severim. Ama ne yalan söyleyeyim, bir roman yoluyla bilmediğim bir ressamın ve tablosunun varlığını öğrenmek de, çok hoşuma gitmişti:)
Du pencereden bakayım… Şimdi nereden geçiyoruz acaba? Çok karanlık Buket… Dışarıyı göremiyorum ama otobüsten 2. Kez yorum yazıyorum. İlk yorumum, senin bu ressamı öğrendiğin VNF bloğaydıi… İkinci yorumum ise senin yazına kısmet oldu işte:)
Yaaa… Benim Jan Van Eyck ile tanışmamın hikayesi ise böyleyken böyle…
NOT: kaç keredir yorumum hata veriyor. Umarım ulaşır eline:)
romandaki kadın ve kocasının benzettiği tablo yukardaki herhalde. baksana sen o zaman tanımışın j.v. eyck'ı.. ee çok okuyan mı bilir çeok gezen mi denir ya , valla sende hepsi var. bir de herşey yarım diyorsun, haksızlık etme.
Silhem sen ne yapıyorsun oralarda??
Selam Buket, bi önce yazdığım yorumumu beğenmedim, sildim, kusuruma bakma e mi:)
SilOlur bende bazan böyle haller:)
Kastamonu'ya ise, iki arkadaşımla gittim, gördüm, geldim. Sevgiler.
aaa ne demek!
Silniye öyle düşündün ??
Yazdıklarını temkin süzgeçinden geçirmeyen bir bünyeye sahip olduğum için,
Silçala kalem yazdığım yorumlarımdan bazan pişmanlık duyuyorum:) Çoğu zaman "aman ne olacak canım, içimden geleni yazıyorum işte" diyorum demesine ama bazan da "aaa,
sil çabuk o yorumu" diyor kendime, içimdeki diğer ben. Hemen söz dinlerim. İşte o zaman söz dinleyip siliyorum. Demek ki, o sildiğim yorum söz dinlediğim yorumlardan biriymiş:)
Ya Buket, bende haller binbir tür. Biri de böyle işte:))
Çikolata sevmayan çocuk olur mu? Pelin'i ikna etmek zor olmuştur tabii:) Godiva'yı Ülker aldı diye biliyorum ben,hala pahalıysa Türk milleti'ne çikolata yemeyi çok gördüklerindendir :( Teşekkürler Buketciğim ,fotoğraflar anlatım her şey çok güzeldi yine.
YanıtlaSildoğru colette,
Silgodivayı ülker almıştı ama yalnızca istanbulda var. fiyatlar belçikanın neredeyse yarısı.
fotğrafları beğendiğine sevindim.
eyck. en sevdiklerimden.
YanıtlaSildur aklıma geldi bak.
gombrich-sanatın öyküsü.
yoksa al bak iyi kitap.
manuel kitap.
:)
herşey güzel de alttaki fotolar daa güzel bana ne.
:)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSiljan van eyck'in şifreli eserleri ve gizlenen mistik ve ideolojik olgular dikkat çekici ama godiva çikolataları da gecenin bu saatinde en az onlar kadar dikkat çekici:)
YanıtlaSilsevgiyle.
Pelin harikasın! Mart ayında ben de gidiyorum, gitmeden önce bir daha okumam farz oldu, emeğine sağlık, daha nice yollara...
YanıtlaSilooooo iyi yolculuklar!!!
Silay bu post fena oldu, çikolata canavarına dönüşeceğiz şimdi :D
YanıtlaSilçikolata dükkanlarına bayıldım. İsviçrede sadece bir dükkana girdim. azıcık çikolata alıp cıktık :(
YanıtlaSilsevgili Buket,
YanıtlaSilbrüksel benim de görmek istediğim avrupa şehirlerinden.
bir de in bruges'u izlemiş miydin?
http://pinkket.blogspot.com/2011/01/2011in-ilk-kitab.html
izlemez miyim :)
Sil